kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
  » Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
AİHM türban yasağını haklı buldu
17 yargıçtan oy birliğiyle
Kadın yargıç muhalif kaldı
Hukukçular: Bu konuda son karar
AB'de türban yasağının seyri
Gül: Gün gelecek yasak kendi inisiyatifimizle temizlenecek
YÖK Başkanı: Artık aksi yönde düzenleme imkânı ortadan kalktı

Türban siyasi İslam'ın sembolü

Türban yüzünden tıp eğitimini tamamlayamayan Şahin'in itirazını reddeden mahkeme, türbanın 'toplumu böldüğü'ne vurgu yaptı....

Aralarında Türk hâkim Rıza Türmen'in de bulunduğu 17 yargıçtan oluşan AİHM Büyük Dairesi, türban davasının 55 sayfalık gerekçeli kararını açıkladı... AİHM'nin verdiği kararın, sadece Türkiye'nin özel şartları değil, genel olarak Avrupa'nın durumu da göz önünde bulundurularak alındığı ifade edildi. Türbanın siyasi sembol olduğu belirtildi... Toplumda, "bu giysiyi takmanın dini inancın bir gereği olduğunu düşünenler ve düşünmeyenler" olarak ayrım yarattığı belirtildi...

Karar oybirliğiyle alındı
AİHM Büyük Dairesi, "türbanın dinin kurallarından biri olduğu için takıldığı" savunmasına da şu karşılığı verdi: "Öncelik dinin değil devletin kurallarıdır..." Mahkemenin gerekçeli kararındaki beş maddeden üçü oybirliği, ikisi ise bire karşı 16 oyla kabul edildi. İşte, Büyük Daire'nin kararında yer alan ve gündemi değiştiren çarpıcı ifadeler:

1-Politik bir sorun
Avrupa'daki üniversitelerde de türban tartışılıyor. Ancak, Türkiye'de türban, kişisel özgürlükten çok politik anlamda sorun oluşturuyor. Toplumu geriyor...

2-Kıyafet kanunu
Herkes kıyafetini seçmekte özgürdür... Ancak, aslolan kıyafet kanunudur. Modern toplum yaratma, vatandaşları dinine göre ayırt etmemeyi öngörür.

3-Laikliğin bir gereği
Otoritelerin laikliği muhafaza etmesi için İslami başörtüsünün giyilmesini engellediği düzenlemeler, mahkeme tarafından anlaşılabilir bulunmuştur.

4-Toplumu bölüyor
Türbanlı öğrenciler toplumun diğer kesimlerinde kamplaşmalar yarattı. Özellikle "dinsizler ve inananlar" ayrımı yapılmaya başlandı. Bu çok tehlikeli...

5-Geleneksel değil
Kadınların saçlarını örtmek için kullandığı başörtüsü, saçın gözükmeyeceği şekilde boğazda bağlanan ise türbandır... Ve türban siyasi bir semboldür...


AİHM türban yasağını haklı buldu

"Türban, siyasi İslam'ın sembolü. Toplumu inananlar-inanmayanlar diye ikiye bölüyor" "Türkiye’deki aşırı siyasi hareketler, kendi dini kurallarına dayalı bir toplum için dayatıyor".

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi, başörtüsü nedeniyle İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki eğitimini tamamlayamayan Leyla Şahin'in açtığı davada son kararını verdi. Üniversite öğrencisi Leyla Şahin'in itirazını reddeden Büyük Daire, son ve kesin kararında, "türbanın dini bir sembol olduğuna, Türkiye'deki aşırı dinci kesimlerin kendi sembollerini dayattığına" hükmetti. Aralarında Türk hakim Rıza Türmen'in de bulunduğu 17 yargıçtan oluşan Büyük Daire kararını oybirliğiyle aldı. Ancak heyetteki 5 kadın yargıçtan Belçikalı Tulkens, bu yasağın din ve özgürlüğü ile öğrenim hakkı ilkelerine aykırı düştüğü görüşünü savundu.

TÜRBANIN TANIMI YAPILDI
AİHM kararı verirken, türbanın tanımını da yaptı. "Türban" ile "başörtüsü"nün birbirinden tamamen farklı iki kavram olduğuna işaret eden Büyük Daire, başörtüsünün Anadolu'da gelenekler gereği, sadece saçları örtmek takılan bir giysi olduğuna işaret etti. Türbanın ise, "sıkı ve saçın gözükmeyeceği şeklinde boğazda bağlanan İslami başörtüsü" olduğunu belirtti. AİHM, bu ayrımı yapmakla da yetinmedi ve "İslami başörtüsü, politik İslam'ın sembolü" ifadesini kayda geçirdi. "İslami başörtüsünün dinin kurallarından olduğu" savunmasına karşı, "bu görüşün, devlet eğitiminin tarafsızlığı ilkesi ile bağdaşmayacağını" belirten AİHM, türban yasağının laikliğin gereği olduğunu belirtti, "Otoritelerin laikliği muhafaza etmesi için İslami başörtüsünün giyilmesinin engellemesi anlaşılabilir bulunmuştur" dedi. Mahkeme, türban yasağının "özel yaşama saygısızlık" değil, aksine "diğerlerinin hak ve özgürlüklerine, özel yaşamına saygı" olduğunu da vurguladı.

TÜRKİYE'DE DAYATMA
"Bazı Avrupa ülkelerinde türbanla üniversiteye gidilebildiği" tezine karşılık da, Türkiye'nin özgün koşulları olduğunu belirten AİHM, "Avrupa'daki üniversitelerde de başörtüsü tartışılıyor. Ancak Türkiye, Azerbaycan ve Arnavutluk'ta başörtüsü, kişisel özgürlükten çok, politik anlamıyla sorun oluşturuyor" tesbiti yaptı. Kararda Türkiye'de aşırı siyasi hareketlerin kendi dini sembolleri ve dini kurallara dayalı bir toplum dayatma isteğinin göz ardı edilmemesi gerektiği vurgulanırken, laiklik ilkesinin, Türkiye'de demokratik sistemin korunması için gerekli olduğu belirtildi, ayrıca "üniversitelerdeki türban yasağı konusundaki müdahale için Türk yasalarının meşru temelleri olduğu" vurgulandı. Türkiye'deki Anayasa Mahkemesi'nin türbanın Anayasaya aykırı olduğu yolundaki kararına atıfta bulunan Büyük Daire, şöyle dedi: "Düşünce ve din ifadesi özgürlüğü ihlal edilmemiştir. Çünkü, Türkiye'deki Anayasa Mahkemesi'nde görülen davada, demokratik değerlerin garantörü olan laiklik, özgürlük ve eşitliğin birleşme noktasıdır. Bu prensip, devleti tek bir din ve inancı tercih manifestosundan alıkoymuştur. Aynı zamanda, devleti hakem rolünde yönlendirmiştir; inanç ve din özgürlüğünü icap ettirmiştir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi gibi, Mahkememiz de, Türkiye bağlamında, dini görev olduğu belirtilen böyle bir sembolün takılmasının, takmamayı seçenler üzerindeki etkisi de gözönünde bulundurmaktadır. Türk üniversitelerindeki öğrenciler, eğitim kurumlarının çizdiği sınırlarda dinlerini icrada özgürdür."

"TOPLUMU BÖLÜYOR"
Türban tartışmalarının özellikle üniversitelerde, 1980'den sonra yoğunlaşmaya başladığına işaret eden AİHM, türbanın öğrenciler ve toplumun diğer kesimlerinde kamplaşmalar yarattığını, toplumda "dinsizler- inananlar" ayrımının oluştuğunu vurguladı. Ayrıca, dini inancı olanlar arasında bile "bu giysiyi takmanın dini inancın gereği olduğunu düşünenler ve düşünmeyenler" olarak ayrım oluştuğu belirtildi.

ARINÇ'A YANIT GİBİ
Son günlerde iç kamuoyunda TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın "çağdaş bir kıyafet" sözleriyle tartışılan türban, AİHM Büyük Dairesi'nde "çağdaşlık" yönünden de değerlendirildi. "Herkes kıyafetini seçmekte özgürdür" diyen, sosyal, kültürel ve dinsel çeşitliliklere saygı duyulabileceğini belirten Büyük Daire, "Ancak çağdaş kıyafet, kanunu dikkate alınmalıdır. Modern toplum yaratma, tüm vatandaşları dinine göre ayırt etmemeyi öngörür" vurgusu yaptı. Büyük Daire ayrıca, "üniversitelerdeki türban yasağının, başvuruyu yapanın üniversiteye kayıt olmadan önce de var olduğu ve bu sınırlamanın başvuru sahibi tarafından bilinmesi gerektiğini" kaydetti, bu açıdan eğitim hakkının ihlal edilmediğine karar verdi. Türk anayasasındaki laiklik, demokratik değerlerin korunması, din özgürlüğü ve eşitlik ilkelerine dikkat çeken AİHM, Anayasa Mahkemesi'nin, "bu ilkeleri ve değerleri savunmak için bir kimsenin hangi dinden olduğunu açıkça göstermesine kısıtlamalar getirdiğini" belirtti. AİHM, ayrıca, Leyla Şahin'in avukatlarının, özel yaşama saygı ve ayrımcılık ilkelerinin ihlal edildiği iddiasına karşı, detaylı bir savunma yapamadığına da dikkat çekti.

İtalya'da okudu
Leyla Şahin, İstanbul Tıp Fakültesi'nde başörtüsü nedeniyle disiplin cezası alınca İdare Mahkemesi'ne dava açtı, reddedilince AİHM'ye başvurdu. AİHM 4. Dairesi, Şahin'in davasını oybirliğiyle reddetti. Büyük Daire'den de dün 'ret' kararı alan Şahin, bu arada İtalya'da eğitimini tamamladı. Dışişleri Bakanı'nın eşi Hayrunisa Gül de, 1998'de fotoğrafı başörtülü olduğu için üniversiteye kaydı yapılmadığı gerekçesiyle AİHM'ye dava açtı, ancak daha sonra davayı geri çekti.

Pilot dava
İsviçreli Luzius Wildhaber (üstte) başkanlığındaki AİHM Büyük Dairesi, Yunanistan, Fransa, Slovenya, Türkiye, Belçika, Romanya, Çek Cumhuriyeti, Ukrayna, Hırvatistan, Gürcistan, San Marina, İspanya, İsviçre, Ermenistan, Hollanda ve Norveç'li yargıçlardan oluşuyor. AİHM'nin kararı, türban yasağı ile ilgili Avrupa'da bir ilk olma özelliği taşıyor. AİHM'nin Türk Yargıcı Rıza Türmen, Büyük Daire kararının 100'e yakın benzer başvuru için "pilot dava" olacağını açıklamıştı.

Ersan ATAR-Ceren AKDAĞ-Özge TATAR (ANKARA)


1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 Şemdinli oyunu
 Ata'nın huzurunda
 Karımı öldürmem
 Zirvede 10 Kasım
 Van'da korkutan patlama
 PKK bombacısını babası teslim etti
YILMAZ ÖZDİL
Bekle bizi Neo...
Başbakan yarından sonra Bahreyn'e...
ÖMER LÜTFİ METE
Yaşasın bir yasak daha!
Vaktiyle dinci siyaset sayesinde...
UMUR TALU
Hakkâri'de, Fransız!
Dün "yabancı sermaye-yerli...
FATİH ALTAYLI
Şemdinli'de bombayı kim patlattı!
Dün Muharrem...
ERDAL ŞAFAK
Zayıf savunmaya çok güçlü karar
Avrupa İnsan Hakları...
Yasemin Taşkın'a başarı ödülü
İtalya'da uluslararası alanda başarılı kadınlara verilen ödüle bu yıl...
Zerkavi emriyle "kanlı düğün"
Ürdün'ün başkentinde 3 yabancı otel El Kaide liderlerinden...
Tarih tekerrür edecek
Tarih tekerrür edecek
Fatih Terim'le yeniden Milli Takım'a dönen Alpay, "Geçmişte hocamızla...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu