kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Gulse Birsel @ SABAH
 

Şiş kebap raki!

Turizm Bakanlığı ve sektörüne bir hizmet yapmak istiyorum bugün! Yıllardır her ay, dünyanın belli başlı gezi dergilerini alıp okurum. Bir gün Paris'te öğle yemeği, ertesi gün Hindistan'da yoga yaptığım için değil... Yazdan yaza bir Bodrum'a gitsem yeter! Son üç yıldır çalışma tempom, Ağva'da bir hafta sonu tatiline bile izin vermiyor! Ama bu gezi dergilerinden anladığım kadarıyla, son yıllarda zaten bulunabileceğin en 'havalı, en egzotik, en gözde yer' Türkiye! Conde Nast Traveller dergisi, mayıs sayısında İstanbul'u öve öve bitirememiş. Özellikle de neden, biliyor musunuz? Şiş kebap, rakı, camiler yüzünden değil. Onlardan da övgüyle bahsediliyor tabii yazıda ama gazetecinin en çok etkilendiği; İstanbul'un yeni yüzü, kafeleri, barları, restoranları olmuş! Yani kendimiz için yaptığımız şeyler! Ve hem dergilerden, hem yabancı dostlarımızdan anladığım kadarıyla, buradaki potansiyeli yeteri kadar değerlendiremiyoruz!

TURİSTİN TERCİHİ...
Son yıllarda dünyadaki esas para harcayan ve yeni eğilimleri belirleyen 'turist kısmının' tercihleri değişti! Biz hâlâ Bodrum'da büyük beton oteller yapmaya çalışalım... Bu tür oteller ve tatil köylerinin müşterileri alt ve orta sınıf Avrupalılar haline geldi. Hatta işsizlik sigortasından parayı kapıp günde 20-70 dolara tatil yapan Almanlar, Hollandalılar veya İngiliz işçi sınıfı... Kimseyi aşağılamak niyetinde değilim. Ama bizim amacımız turizmden para kazanmak değil mi kardeşim? O zaman tabii ki İskoç bir postacıdansa, Madonna'nın, Sting'in ve onları takip eden zengin kalabalıkların gelmelerini ve Türkiye'de günde en az 1000 dolar harcamalarını tercih ederiz! Gözlemlerim ve duyduklarım ışığında, dünyanın krema tabakasında, ki bunlara aylık geliri 20 bin doları geçenler diyelim; ortaya çıkan yeni turizm trendlerini aktarayım. Bakınız bu sefer bir trend yazısı ilk defa eğlence olsun diye değil, milli hislerle yazılmaktadır. Seminer, bilgi, öğrenme gezileri: Zengin Amerikalı, Avrupalı çoğu zaman entelektüeldir, en azından olma çabasındadır. Özellikle belli bir yaşı geçmiş paralı turist gittiği yerde, Ortadoğulular gibi sadece alışveriş yapmak değil, öğrenmek ister. Şu anda dünyanın birçok yerinde turistik seminerler düzenleniyor. Örneğin Floransa'da bir haftalık 'öğrenme turu' alıyorsun. Gidip en lüks otellerde kalıp, en güzel yemekleri yiyip, gündüzleri de birkaç saat, örneğin tarihi mekanlarda, konunun uzmanı hocalardan, şehrin sanatına dair seminerler dinliyorsun. Sonra da ülkene dönüp Floransalı Medici Ailesi'nin yaptıklarını ballandıra ballandıra, bilmiş bilmiş anlatıyorsun! Böyle bir öğrenme turu paketi günlük 1000 dolardan falan satılıyor. Yani adam çarşıdan yerel sanat almıyor da, o yerel sanatın nereden nereye geldiğini öğrenmek için daha fazla para ödüyor!

PARA İÇKİYE GİDİYOR

* 'Clubbing', yani gece hayatı: Daha genç ve paralı turistin, örneğin Paris Hilton ve benzeri arkadaşların, farklı bir yaşam tarzı ve ona göre beklentileri var turizmden. Gittikleri şehirleri, o şehirde var olan partilere göre seçiyorlar! İyi gece kulüplerini, başarılı partileri, meşhur DJ'leri takip ediyorlar. Gittiklerinde de parayı daha çok modaya ve içkiye harcıyorlar. Bizde ise ilk duygu olarak 'gece hayatı' neredeyse, yasak, tasvip edilmeyen, 'olmasa daha iyi' bir durum. Elde olsa içkili yerlerin hepsi kırmızı boyalı mahallelere hapsedilecek ama, kader işte! Onun yerine alkolden alınan vergiyi rekor düzeye getirirsin, mümkün olduğu kadar içki içilmez! Oysa dünyanın belli başlı turizm kentleri, özellikle deniz kenarı yerler, esas parayı turiste içki satarak kazanıyor! Olsun, biz içki satışını teşvik edecek kadar düşmedik henüz!.. Oyarız birkaç koyu, keseriz ağaçları, beşyüz odalı oteller yapıp, orada günlüğü 30 dolara kalıp, ayran içen turistler ağırlarız daha iyi!

* Çevre tatilleri: Yeni, 'paralı ve havalı turist kısmısı', belki moda öyle diye, belki içten hislerle, bozulmuş çevre, kirlenmiş deniz, kesilmiş ağaç görünce, nevri dönüyor! Buna bizden erken uyanan bazı muz cumhuriyetleri bile, "Dünyada çevresi en korunmuş" ülke olma iddiasıyla akın akın turist çekiyorlar. Neymiş efendim, oradaki otellerin yağlıboyaları bile çevre dostuymuş, odalara her an böcek, kuş girebilirmiş, vesaire... Kendi hesabıma odamda kendimden başka canlı istemem! Ama eloğlu seviyor işte. Sadece çevre dostu otelleri, ülkeleri, giysileri tercih eden turist sayısı o kadar fazla ki. Yine Bodrum'daki koylar mevzuuna dönmek istemiyorum. Bakın dönmedim!

* Butik oteller: Bir başka trend de, artık "Nereye gidelim"den çok "Hangi otele gidelim"in önem kazanması... Otellerin şöhreti, şehirlerin şöhretini aşmak üzere yeni turizm kurallarında. Adamlar sonsuz hizmet, kişilikli dekorasyon, farklı özellikler arıyorlar bir otele giderken. Ne bileyim gittiğinde bavulunu birisi yerleştirecek, özel uşağın olacak, kahvaltı yerel malzemelerin en iyisiyle yapılacak, odanda antika eşyalar bulunacak falan... Adamcağız bunun için günde 2000-3000 dolara kadar çıkmaya hazır ama bizde bu butik otellerden çok az var.

ZENGİNLER TEKNEDE...

* Tekne tatilleri, cruise gemileri: Ve geliyoruz, aşağı yukarı aynı sebepten yapılan bir tercihe... Zevkine göre bir otel bulamayan veya sadece başka insanlarla tatil yapmak istemeyen 'gerçek zenginler' ya kendi tekneleriyle ya tekne kiralayarak ya da ünlü gemilerle geziyorlar. Büyük gemiler İstanbul, Kuşadası gibi belli başlı birkaç yerde konaklayabiliyor. Tekneler, yatlar ise... Bakın yine Bodrum koyları mevzuuna dönmek istemiyorum!

* Spa tatilleri: Son yılların en belirgin trendi. İnsanlar 'kendilerini iyi hissetmek ve vücutlarını şımartmak için' dünyanın öbür ucuna gidiyorlar. Hindistan'ın bilmem ne adasında baharatlarla vücut ovulup, düzenli yoga derslerine katılınıyor, Madonna İtalya'da çamurla şifa bulunan bilmem ne kaplıcasına gidiyor, Bali'nin masajı, ötekinin detoks programı, berikinin cartcurt rahatlama tekniği meşhur! Biz? Biz efendim, kaplıcalar, hamamlar, cildi güzelleştiren balıklar gibi aslında ideal bir spa ülkesiyiz. Ama bu konulardaki çoğu tesise pislikten girilmiyor!

ANLAYIŞ ÇOK GERİDE

* Otantik tecrübeler: Kim, niye Afrika'da kaplanlarla uyumak ister? Bir insan çölde bir gece geçirmek için niye gecede 800 dolar verir? Fransa'da şarap şenliklerinde bulunmak ve çıplak ayakla üzüm ezmek için servet ödemeye değer mi?! Turizmin yeni eğilimlerinden biri; otantik, ilginç tecrübeler. Biraz hayal gücüyle, Türkiye'nin hemen her bölgesi ayrı bir merkez haline gelebilir. Otantik evlerde uyumak, halı dokumak, Türk lokumu yapmak, Mevlevi dergahında kalmak için kimler neler verirdi. Turizm anlayışımız zamanın çoook gerisinde kalmış görüldüğü gibi... Yukarıdakilerin hepsinden geçtim de... Sadece, en klasik, en eski, en bilinen turizm anlayışıyla, müzeleri bile adam etsek bana yeter!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Karun hazinesini çalıveemişlee!   / 22-04-2006
 'Uykunun en tatlı yeri' varmış gerçekten!   / 08-04-2006
 İmkansız aşkların kovboyları...   / 01-04-2006
 Körolası cemre!   / 25-03-2006
 Az uyku uyuyanlar 'Somnoreksiya' tehdidinde!   / 18-03-2006
 Nişantaşı'nın dilencisi bir başka!   / 25-02-2006
 Satış elemanlarının kralıymış Nahit Bey!   / 18-02-2006
 Kim "kahraman" kim "önemli"?   / 11-02-2006
 Kurallara uyanlar ve oralı olmayanlar   / 04-02-2006
 Şu çılgın Türkler'in istilası!   / 21-01-2006
GÜLSE BİRSEL
Şiş kebap raki!
Turizm Bakanlığı ve sektörüne bir hizmet...
REHA MUHTAR
Aşşk Cafe...
Bana, 'Baharın en güzel tarafı nedir?'...
Vücudunuzu hamileliğe hazır hissediyor musunuz?
Vücudunuzu hamileliğe hazır hissediyor musunuz?
Bir bebek sahibi olmayı henüz düşünmüyor olabilirsiniz ama yine de...
Göbekteki fazlalıklar beli eğri yapıyor ve ağrılarını artırıyor
Göbekteki fazlalıklar beli eğri yapıyor ve ağrılarını artırıyor
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim...
Zeliha Sunal'ın albümü mayısta geliyor
Zeliha Sunal'ın albümü mayısta geliyor
Japonca'dan Yunanca'ya, Rusça'dan Bulgarca'ya 28 dilde şarkı söyleyen...
Gülden Karaböcek bu gece Parkorman'da
Gülden Karaböcek bu gece Parkorman'da
Bir zamanların unutulmaz ses sanatçısı Gülden Karaböcek, bu...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.