Güzide geçer Yeşim bakar...
Süreyya'nın köpeği, Ajlan Köse'nin 'Erol Efendi şimdi ben Gülşen'i senin burnundan fitil fitil getirmez miyim' halleri (getir mi getirir valla), Nefise Karatay'ın sıfır beden görüntüleri (biri şu kızı beslesiiin!), Deniz Seki'nin çıtır sevgilisi derken magazin gündemimiz pek dolu maşallah! Gel gelelim benim derdim, tasam başka; sözüm ona zavallı Güzide Duran'a Sezen Aksu konseri zehir olmuş. Hani Yeşim Salkım-İlker İnanoğlu ikilisinin önünden elinde karton bardağıyla geçerken, paparazziler çekti ya. Bak sen şu yaramaz paparazzicanlara! Gözümle görmesem az kaldı Güzi'ye inanacaktım, önümüzdeki ilk Sezen konserine cebimden iki bilet alıp hediye edecektim valla. Kız gönül rahatlığıyla seyretsin "Yanmışım ben, sönmüşüm ben" çığırsın diye.
DÜNYA GÜZELİ SEZEN! Velhasıl olay aynen şöyle cereyan eder: Açıkhava'da iğne atsan yere düşmeyecek kıvamda bir kalabalık vardır. Ortalık "Sezen! Sezen! yetmez bize ne kadar söylesen" çığlıklarıyla inlemektedir. Sezen Aksu tarihte ilk defa dünya güzeli bir kostümle sahneye çıkmıştır, yüzü gözü, edası bambaşkadır, fıstıktır, seyircide ağızlar beş karış açıktır. Ara olur. Sucular, çekirdekçiler dolanır, tiryakiler sigaraya saldırır, tuvalette kuyruk olur, eş dostla karşılaşılır, ayak üstü kaynatılır. Çaprazımdaki Yeşim-İlker İnanoğlu ikilisi aranın başında kulise kaçmışlardır artık yerlerine oturmuşlardır. Tam o esnada protokolün sağ başında konuşlanan Güzide tam ters uçtaki kulis tarafına doğru yürüme kararı verir. Aniden! Herkes yerine oturmuşken. Ve sanki hiç geçecek yer kalmamış gibi elinde bardakla Yeşim'le İlker'in önünden ağır ağır yürüyerek geçer. Hem de şöyle; Omuzlar dik, yüzde alaycı bir gülümseme, bir elinde bardak, bir eliyle pembe uzun eteğini tuta tuta. Tabii magazinciler ağa düşer ve anı görüntüler, ertesi gün gelsin manşetler. Şeytan, Yeşim Salkım'a Güzide tam önünden geçerken; "Şunu itiver" dedi mi acaba? (Ki bence demiş çünkü Yeşim kendisine olayı soran muhabiri dövmekten beter etmiş)
KEMİK-İLİK OLAYI! Kimse beni aksine ikna edemez, Güzide biz kadınları yiyemez. Yani şimdi sen onca geçiş alanı varken neden iki karışlık yerden cambazlık yaparak geçersin? Hem o etrafa attığın "Bak nasıl da tatlarını kaçırdım" gülücüklerine ne diyeceksin? Yemezler şekerim. Ee sen atarsın kemik diye başkası alır ilik diye, başlarsın sinirden tırnaklarını kemirmeye. Kadınlık böyledir işte. Adamı istemesek başkasıyla günümüzü gün etsek de, o hep bize ait olsun, kalbi bizim için dursun isteriz. Başkasıyla evlenince de kıskançlık krizlerine gireriz. Fırsat bulunca böyle numaralar deneriz. Yeter ki mide bulandıralım, varlığımızı hatırlatalım, öbür kadını tırmalayalım.
|