|
Vay anasını...
21-22 yıl önce...
İzmir'de çömez muhabirim.
Saat gece yarısını geçmiş.
Telsiz başında pinekliyorum.
Bir anons...
Alsancak'ta hadise var.
Fırladım hemen...
O zamanlar kadın satışı, bugünkü gibi alenen yapılmıyordu... Pezolar, gazete manşetlerinden "beyefendi" olarak sunulmuyordu topluma henüz... "Ayıp" diye bir şey vardı. Bu yüzden, Alsancak'ta bazı evleri kullanıyorlardı gizli gizli.
Hadisenin yaşandığı adres, o evlerden biriydi.
Vardım oraya.
Polis dolu. Ahlak masası...
Kadınları tek tek çıkarıp, minibüse bindiriyorlar.
E bakıyorum, erkek yok ortada.
"N'oluyor" dememe kalmadı...
Amerikan askeri polisi geldi.
Military Police...
Evden, dört tane Amerikan askerini çıkardılar.
Arkadaşlar, İzmir'deki NATO karargâhında görevli.
Hepsi zurna gibi.
Alkolün etkisiyle dağıtmışlar.
Balkondan aşağı şişe falan atmışlar...
Konu komşu rahatsız olmuş, polise haber vermiş.
Türk polisi gelmiş, kadınları topluyor, Amerikalılara dokunamıyor.
Adamlar, bizim polislerin suratına sırıta sırıta gittiler.
Çok gençtim...
Dedim ya, çömezdim...
O gece öğrenmiştim, kendi vatanımızda bile olsak, Amerikan askerine dokunulamayacağını.
Ne yaparlarsa, yapsınlar.
Dokunamıyorduk.
21-22 yıl geçti aradan.
Dün, okuyorum Genelkurmay'ın açıklamasını...
Pentagon'un değil.
Bizim Genelkurmay'ın açıklamasını...
İncirlik'te kendisine ve eşine kelepçe takılan Türk binbaşı, sarhoşmuş.
Otomobiliyle ters yöne girmiş.
Amerikan çavuşu, onun için, bizim binbaşıyı ve eşini yere yatırıp, kafasına basmış.
Olan biten normalmiş yani.
Normalmiş...
|
