kapat
   
12 Kasım 2006 Pazar
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Soli Ozel @ SABAH
SMS:
SO yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

Krizi önlemek

Avrupa Komisyonu'nun son İlerleme Raporu'nun ardından sağlıklı bir tartışma başladı. Komisyonun çektiği Türkiye fotoğrafının çarpıtılmış olduğunu söyleyen yok. Komisyon bürokrasisinin, Olli Rehn veya Finlandiya dönem başkanlığının işlerini dürüstçe yapmadıklarını da. Ancak AB'nin Türkiye'ye kesin bir üyelik taahhüdü vermemesi, Kıbrıs konusunda verdiği sözleri tutmaması Türkiye'de rahatsızlık yaratıyor. Dahası Kıbrıs Rumlarının yanı sıra Fransa ve Avusturya gibi ülkelerin sürekli faullü oynamaları ve Birliğin Türkiye ile ilişkilerinde patinaj yapması, kullanılan üslup hevesleri kırıyor.
Buna karşılık Türkiye'nin kendi demokrasisini daha ileriye taşımak için özgün bir iradeye sahip olmadığı izlenimini vermesi de AB'nin kuşkularını depreştiriyor. Hükümetin ancak yumurta kapıya dayanınca hareket etmesi, ülkede ifade özgürlüğüne, vatandaşlık haklarına kısıtlama getirme yanlısı bir iklimin oluşması bu kaygıları derinleştiriyor. Genelde Türkiye'nin demokratikleşme projesine tüm unsurlarıyla inanmadığına dair bir görüntü oluşuyor. Buna bir de had safhadaki iletişim eksikliğini ve Türkiye'nin alınganlığı eklenince işler sarpa sarıyor.

İki ayrı görüş
Her sonbaharda yaşanan krizler, itişkakışlar, özellikle Kıbrıs konusunda bir çıkmaz sokağa gelindiği izlenimi genelde AB sürecini destekleyenlerde de bir ayrışmaya yol açtı. AB ile ilişkilerin bir süreliğine durdurularak her iki tarafa da bir düşünme zamanı verilmesini, çıkarlarını gözden geçirme imkanı sağlanmasını isteyenler var. Bir diğer grup ise AB ile ilişkilerin bir süreliğine dahi askıya alınmasının üyelik sürecini keseceğine, müzakerelere tekrar başlanmasının neredeyse imkansız olacağına inanıyor.
Bu tartışmalar iki konuyu gündeme getiriyor. Birincisi AB ile ilişkilerden Türkiye'nin ne beklediği. Diğeri ise AB hedefi olmadığı takdirde Türkiye'nin demokratik dönüşümünü kendi başına tamamlayıp tamamlayamayacağı.
Türkiye'nin AB'den ne beklediği konusunda giderek artan bir kafa karışıklığı var. AB üyelerinin Türkiye'yi bölmek istediklerine inananların varlığı biliniyor. Bunlara giderek Türkiye'nin dünya ile ekonomik entegrasyonuna karşı çıkanlar ekleniyor. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in 10 Kasım konuşması, bu bağlamda dünyadaki gelişmelere aykırı düşen hayli arkaik bir dünya görüşünü yansıtan bölümü nedeniyle çarpıcı bir örnek. Bu durumda da AB süreci, Türkiye'nin dinamizminin itici güçlerinden biri, ülke bütünlüğüne katkıda bulunan bir olgu diye görülmüyor ve hedeften vazgeçme dürtüsü artıyor.

Kıbrıs Avrupa'ya anlatılmalı
Türkiye'nin demokratikleşmesi, devlet yapısının şeffaflaşması, vatandaşların birey olarak haklarının korunması Türkiye açısından olumlu hedefler. Toplum AB sürecini bu hedefleri kolaylaştıracağı için benimsemişti. Ancak bunlardan pek hoşlanmayanların direncinin de ne kadar güçlü olduğu son iki yılda özellikle hükümet işi boşlayınca açığa çıktı. Böylesi bir dengede Türkiye'nin sadece kendi dinamikleriyle bu hedeflere ulaşması belli ki uzun sürecektir.
Bu durumda yapılacak olan Raporda da dikkat çekilen eksikleri düzeltmeye öncelik vermektir. Türkiye'nin Kıbrıs konusunda kendi meramını Avrupa kamuoyuna anlatmak için daha ciddi bir çaba göstermesi gerekir. Kendi tezlerini AB medyasına anlatma ve açıklamada daha etkin iletişim yöntemleri de denemelidir. Hepsinden önemlisi Komisyon'un Aralık ayındaki önerisinde atılacak adımları kesin bir vadeye bağlamaması sağlanmalıdır.
İşlerin böyle sürmesi tatsızdır. Ancak ilişkilerin kopması da hem AB'ye hem Türkiye'ye çok zarar verecektir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ceza   / 09-11-2006
 Seçimin hikmeti   / 05-11-2006
 Alışıldık gerginlik   / 02-11-2006
 Cumhuriyet ve dünyası   / 29-10-2006
 Süveyş'ten geleceğe   / 26-10-2006
 Durup düşünmek   / 22-10-2006
 Girdap   / 19-10-2006
 Hüzün, haset ve biz   / 15-10-2006
 Sınav   / 12-10-2006
 Siyaset üretmek   / 08-10-2006
SOLİ ÖZEL
Krizi önlemek
Avrupa Komisyonu'nun son İlerleme...
Fenerbahçe maçına çıkacak 11 Beşiktaşlı aranıyor
Fenerbahçe maçına çıkacak 11 Beşiktaşlı aranıyor
Kalecisi 32 metreden kafa golü yiyen, bir gol pozisyonu bile...
Şerefiniz varsa...
Şerefiniz varsa...
Beşiktaşlı taraftarlar şu ana kadar yaptıkları en 'ağır' tezahüratla...
Laiklik sloganlarına futbol benzetmesi
Laiklik sloganlarına futbol benzetmesi
AK Parti kongresinde yeniden genel başkan olan Başbakan Erdoğan...
Ecevit'i halk uğurladı
"Halkçı Ecevit" imajıyla son 50 yıla damgasını vuran Ecevit, Meclis...
Yeni kalbiyle 'Can'ı ilk kez kollarına aldı
Doğum yaparken kalbi hasar gören Nurcan Reçber, kazada hayatını...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu