|
|
|
|
|
NATO'dan küreselleşme mesajları
NATO üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarını buluşturan Riga zirvesi sonunda, ittifakın genişlemesi ve kapsama alanına "küresel boyut" kazandırmasına ilişkin güçlü sinyaller verildi.
NATO'nun Afganistan'daki askeri kararlılığını teyit eden liderler, bu ülkedeki barış ve istikrarın öncelikli görüldüğünü belirtirken, 11 Ağustos 2003 tarihinden beri NATO tarafından yönetilen Afganistan'daki Uluslararası Güvenlik Destek Gücü'nün (ISAF) "yetenek, kaynak ve esnekliğini" güvence altında tuttuklarını, "dayanışma içinde olduklarını" ifade ettiler.
Zirve
bildirisinde, NATO'ya katılıma aday olan Arnavutluk, Hırvatistan ve Makedonya'ya, üyeliklerinin 2008'de, Portekiz'de yapılacak zirvede yeşil ışık alacağı işareti verilirken, Sırbistan, Karadağ ve Bosna Hersek'e işbirliği kapılarının aralandığı, Gürcistan ve Ukrayna'ya "sıcak mesajlar" verildiği görülüyor.
NATO, İstanbul zirvesinden bu yana "Akdeniz Diyaloğu" çerçevesinde Fas, Tunus, Cezayir, Moritanya, Ürdün, İsrail ve Mısır ile temaslarını yoğunlaştırdı."Avrupa Atlantik Ortaklık Konseyi" çerçevesinde ittifak ile işbirliğini yürüten 20 ülke dışında, ittifak ile "yakınlaşmakta olanlar" arasında Güney Kore, Japonya, Avustralya ve Yeni Zelanda bulunuyor.
Ukrayna ve Gürcistan, "yoğunlaştırılmış işbirliği programı" çerçevesinde ittifaka yanaşırken, Arnavutluk, Hırvatistan ve Makedonya, "Üyelik Eylem Planı" bünyesinde "müstakbel NATO müttefikleri" olarak nitelendiriliyor. Riga zirvesi sonunda yayımlanan bildiride, tüm bu ilişkilere artan bir önem verileceği mesajı yansıtılıyor.
FRANSA ENDİŞELİ
NATO'nun Avrupa-Atlantik işbirliği boyutunu aşarak "küresel jandarma" haline getirilmesini istemeyen Fransa'nın Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Riga'da endişe ve çekincelerini açıkça dile getirdi.
NATO'nun değişim sürecinde "askeri doğasını" yitirmemesi gerektiğini söyleyen Chirac, ittifakın giderek siyasi ağırlık kazanmasından duyduğu rahatsızlığı ifade ederken, "BM ile rakip hale gelinmemesi" gereğinden söz etti.ABD'nin Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerle "küresel işbirliği" önerisine karşı da tavır alan Fransa Cumhurbaşkanı Chirac, NATO'nun, başka uluslararası kurumların yerini doldurmaması gereğinden de söz etti.
Varşova Paktı'nın çökmesi ve Berlin Duvarı'nın yıkılmasının ardından, NATO'nun temel ilke ve belgelerinde yer alan "savunma alanı" kavramının ikinci plana atıldığı, ittifakın savunma alanı dışına çıkmaya başladığı görülmüştü. Kosova, Afganistan ve Irak gibi ülkelerin topraklarında NATO bayrağının dalgalanmasının sadece Moskova gibi bazı başkentleri değil, Avrupa'daki bazı müttefikleri de geniş ölçüde rahatsız ettiği ve endişelendirdiği gizlenmiyor. Fransa da bunların başında geliyor.
Savunma kimliği elde etmekte ve ortak dış politika belirlemekte çok başarısız kalan AB içinde, "NATO'nun günün birinde sadece 'küresel askeri' değil, 'küresel ekonomik' boyut kazanması" endişesini yaşayanların varlığı dikkat çekiyor. Riga zirvesi sonunda NATO'nun "siyasi kimliğine" süratle ağırlık kazandırmakta olduğu, "küresel boyutunu", "bazı endişe ve itirazlara rağmen", "temkinli ifadelerle" teyit ettiği gözlemleniyor.
(AA)
|