|
 |
 |
 |
 |
|
Hülya Avşar'ın şarkıcılığına şapka çıkarmam!
80'lerin parmakla gösterilen Türk Sanat Müziği sanatçısıydı Faruk Tınaz... 15 yıl önce pop müziğin patladığı; Mirkelam'ın bir gecede meşhur olduğu dönemde müziği bırakma kararı alan Tınaz, Türk müziğindeki hareketlenme nedeniyle geri dönme kararı aldı. Albümünü martta çıkaracak olan Tınaz "Üzerine vazife olmayanlar sanat müziği okumasın!" diyor.
Bir dönem Türk Sanat Müziği'ne damgasını vuran, ancak pop müzik furyasının patlamasıyla kendi çizgisini koruyamayacağını düşünerek müziğe 15 yıl ara veren Faruk Tınaz, martta yeni bir sanat müziği albümüyle müziğe geri dönüyor. Profesyonel hayatına 1979 yılında başlayan, 8 albüm çıkaran, 11 sinema filminde ve 3 dizide rol alan, mesleğinin zirvesindeyken müziğe Mirkelam'ın çıkışıyla küstüğünü anlatan Tınaz, sitemli: "Birileri 'Bak bu adam ne güzel okuyor, kaybolmasın' diye üzerime gelseydi, belki 15 seneyi öyle geçirmezdim!" Alaturka ses yarışmalarındaki gençlere baktığında kendi gençliğini gördüğünü söyleyen sanatçı, "Bir çocuk çıktı kim bu ya? denilecek biri yok aralarında" diyor ve günümüzün popüler sanatçılarını ise şöyle değerlendiriyor: "TSM söyleyen gençlerden en isabetlisi Tarkan. Ebru Gündeş'in sesi Allah vergisi, bana göre iyi. Sibel Can'ın genlerinden gelme bir kabiliyeti var. Hülya Avşar'ın sinema yaptığı yıllardaki oyunculuğuna şapka çıkarırım ama şarkıcılığına şapka çıkarmam!"
* Faruk Tınaz bir dönemin en ünlü, en sevilen Türk Sanat Müziği sanatçılarından biriydi... Sizi müzikten soğutan ne oldu da 15 yıl ara verdiniz?
90'ların başlarında 'saçma sapanlık' furyasının çıkışı nedeniyle kendi çizgimde kalamayacağım korkusuyla bu işi dondurmak istedim. Hatta çok gücüme giden bir olay yaşadım. O dönemler herkesin parmakla gösterdiği bir konumdaydım, otel lobisi gibi bir yerde bir toplantıdaydık. Röportaj veriyordum. Tam soruları yanıtlayacaktım ki bir gürültü koptu. Laf ağzımda, yetim çocuk gibi kaldım. Gazeteciler kapıya koştu. "Herhalde başbakan geldi" dedim. Gelen; 'koşan adam' klibiyle bir gece önce meşhur olan Mirkelam'dı. Kesinlikle onu suçlayarak konuşmuyorum. O doğru bir şey yaptı, bir gecede gazetecileri oraya koşturacak kadar ilgilerini çekmeyi başardı. Gazeteci arkadaşlarımızın bana yaptığı emeğe saygısızlıktı. Ortamın da anlayış düzeyimde olmadığını fark edince müziğe ara verme kararı aldım.
KİMSE KAPIMI ÇALMADI
* Gazetecilerin bir günde meşhur olan birine ilgi göstermesiyle, o zamanlar Türk Sanat Müziği'nin popüler müziğe yenik düşeceğini hissettiniz mi?
Evet... Hatta TSM'ye ilginin sıfıra kadar ineceğini o ara anladım. Bakıyorsun ki bir dünya var, o dünyanın şekli ve kuralları değişiyor. Bunu önceden görmek de akıllılıktır, o yüzden kendimi takdir ederim. Öngörüm doğru çıktı ve pop müziğin patlamasından 1-2 sene sonra hiçbir yapımcı kapımızı çalmadı.
* Bu; meydanı boş bırakmak, popüler müziğe çanak tutmak olmuyor mu?
Ben ya da mesela Muazzez Abacı gidip 'Bana niye kaset yapmıyorsun' demez. Onun konumu ve  kariyeri onu dedirtmez çünkü... O bir Abacı'dır, ihtiyaç varsa insanlar ona gidecekler, gitmiyorsa ihtiyaç yokmuş demektir.
* Peki kırgınlık duymadınız mı 'kapımı kimse çalmadı' diye? Yoksa 'bu dünyanın kuralı bu'mu dediniz?
23-24 yaşında gencecik bir insan olarak kendini kabul ettirmiş, 13-14 yıl bu işi parmakla gösterilir düzeyde yapmışsınız. Ama prensipleriniz için meslek hayatınızı zirvedeyken dondurmuşsunuz. Basındaki dostlar sormaz mı 'Faruk nerdesin' diye? 'Bu kadar değersiz miyim' dedim. Birileri, 'Bu adam ne güzel okuyor, kaybolmasın!' diye üzerime gelseydi, belki 15 seneyi de öyle geçirmezdim. En yakın sanatçı arkadaşlarım, hiç sanatçı olmamışım gibi bir tavır içine girdiler.
* Peki bu kadar aradan sonra neden yeniden bir kaset yapmak istediniz? Prensiplerinizden ödün vermeyeceğiniz şeyler mi değişti?
Türk musikisine özlemin doruk noktasına geldiğine inanmasam çekildiğim yerde kalırdım. Dedim ki kendi kendime 'Eğer artık bu alanda bir şey isteniyorsa, bunu yapacak insanlardan bir tanesi de benim'!
* Eski TSM sanatçıları yeni albümler çıkarmaya, popçular da Türk sanat müziği söylemeye başladı. Türk sanat müziğine geri dönüş var sanki... Artık insanlar popüler müziğe doydu mu?
Evet hareketlenme var. Halk bıkkınlığın doruk noktasında... Bazıları, yıllarını bu mesleğe vermiş insanlar yokmuş da üstlerine vazife gibi Türk müziği okumaya başladı. Çok acı! Bu albümü bir sene daha erteleyebilirdim ama artık bıçak kemiğe dayandı. Bizim kasetlerimiz 10 bin satsa da 'hâlâ buradayız' demek zorundayız. Dostlarım; Muazzez Abacı'ya, Adnan Abi'ye (Şenses) söylüyorum... Ki bu isimler benim için mihenk taşlarıdır. Satış kaygısı olmadan bir şeyler yapsınlar.
* Ara verdiğiniz dönem ne yaptınız?
Tekstil işiyle uğraştım, işlerim yolunda gitti. Bu süre içinde sanat dünyasını gözlemledim. Ne yazık ki ülkemizde ne kadar gündemdesin, ne kadar güncelsin; o kadar sanatçı gibi algılanıyorsun.
ALBÜM AĞDALI OLMAYACAK
* Yeni albüm ağır bir Türk Sanat Müziği albümü mü olacak?
Hayır olmayacak. Aldığım eğitim 3. Selim'in bestesini de okutur, Dede Efendi'nin şarkısını da. Demo klasik tarzında bir albüm hazırladım. Türk müziğinin güzel şarkıları; 18 yaşındaki bir gencin bile bildiği şarkıları okudum... Mesela 'O Ağacın Altı', 'Duydum ki Unutmuşsun'... Eski şarkılarımdan hiç koymadım. Türk müziği dinleyen de bir şey bulacak, 18 yaşındaki gençler de. İki de türkü tarzında eser koyduk. Garo Mafyan ve İlyas Tetik'le çalışıyoruz. Hepimiz heyecanlı ve çok da iddialıyız.
BUGE CANKAT / GÜNAYDIN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
