14 Nisan 2007 Cumartesi
 
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Çankaya Savaşları
İnönü'ye suikast planı yapılmıştı
Köşk'te ilk sivil: Bayar
Başına silah dayanan Köşk adayı
Çankaya Köşkü'ne çıkan yol Genelkurmay'dan mı geçer?
Ecevit: Gürler'i seçtirmek için askerler beni bile tehdit etti!
Darbe yaptı ama Köşk'e halkın oylarıyla çıktı
Başbakan Turgut Özal Çankaya'ya nasıl kaçtı?
Köşk yolunda Demirel'i kimler sırtladı?
Çankaya'da Sezer dönemi

Çankaya'da Sezer dönemi

Ahmet Necdet Sezer, cumhurbaşkanı seçildiğinde partilere karşı 'tarafsız', 'demokrat' ve 'dengeli' davranacağı tahmin edildi. Başta öyleydi de... Ancak 2002'de AKP seçimleri kazanınca tavrı değişti, muhalefete geçti! .

Çankaya'da partisiz ana muhalefet lideri

Ahmet Necdet Sezer, cumhurbaşkanı seçildiğinde partilere karşı 'tarafsız', 'demokrat' ve 'dengeli' davranacağı tahmin edildi. Başta öyleydi de... Ancak 2002'de AKP seçimleri kazanınca tavrı değişti, muhalefete geçti!.

Ahmet Necdet Sezer'in Mayıs 2000'de cumhurbaşkanı seçilmesinin heyecanlı bir yanı yoktur. Asıl heyecan seçilemeyendedir! 1973 yılında, eski Genelkurmay Başkanı Faruk Gürler yaptığı tüm baskılara rağmen parlamentoya kendini seçtiremeyince, Başbakan Ferit Melen şöyle bir formül önerdi: "Anayasayı değiştirelim... Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıl olsun ama iki kez seçilebilsin..." Sadece bir oy eksik olduğu için kabul edilmeyen bu 5+5 teklifi, tam 27 yıl sonra hortladı! DSP, ANAP, MHP koalisyonunun Başbakanı olan Bülent Ecevit, "5+5 ile Demirel'in süresini uzatalım" dedi. Gerekçesi de adeta sihirli bir kelime gibi ortaya attığı "istikrar" idi. Eğer bu formül kabul edilmez de Demirel ile devam edilmezse "istikrar" bozulacaktı.

MEBUSLARA RÜŞVET
Gerekçe medyayı ikiye bölmüştü: Bazıları "Evet, evet, istikrar için Demirel ile devam" diyordu. İstikrarın nasıl bozulacağına dair listeler yayınlanıyordu: Enflasyon aratacak, yabancı sermaye gelmeyecek, aday bulunamazsa Meclis fesholacak, ordu gerilecek... İtirazlar ise şu şekildeydi: "İstikrar kişiye bağlı değildir... Anayasa'nın 'kişi iki kez seçilemez' kuralı şimdiye kadar istikrarı bozmadı da, şimdi mi bozuyor?.. Anayasa kişiler için değişmez..." 5+5 formülünü başka açıdan yorumlayanlar da vardı: "Ecevit üniversite mezunu olmadığı için seçilemez... Ama partisinden birisinin Köşk'e çıkmasına da tahammül edemez... ANAP Başkanı Mesut Yılmaz'ın gönlünde Köşk yatıyor ancak Ecevit bunu da istemez... Demirel'in varlığı Ecevit'in işine geldiği için 5+5 diyor." İtiraz eden çoktu. Ancak Ecevit direniyor ve bir çıkış yolu arıyordu: "Grup kararı almamız yasak... Peki ne yapmalı da gizli oy verecek olan milletvekillerine 5+5'i kabul ettirmeli?" Derken bu formülün geçmesi için de bir formül bulundu! Önce 5+5 formülü imzaya açıldı. Liderler baskı yaptığı için 407 milletvekili teklifi imzaladı. Ancak asıl cinlik başka noktadaydı: Anayasa değişikliği teklifi Meclis'e sunulduğunda, üç maddeden oluşmaktaydı. Birinci madde 5+5 ile ilgiliydi... İkinci madde ise Fazilet Partisi'nin oyunu almaya yönelikti. Refah Partisi 28 Şubat darbe sürecindekapatılmış, yerine Fazilet Partisi kurulmuştu. Ancak bu parti de kapanma tehdidi altındaydı. Ecevit ve arkadaşları FP'nin yanlarına çekebilmek için Anayasa'nın 69'uncu maddesini değiştirerek parti kapatmayı zorlaştırıyordu. Bu kadarla da kalınmadı: Milletvekillerinin özlük haklarıyla ilgili sorunlarını gidermek üzere 86 madde de değişecekti. Yani milletvekillerine "rüşvet" öneriliyordu. Ecevit baskıya devam ediyordu: Milletvekillerinin oylarının rengini belli ederek atmasını istedi. "Nasıl olsa daha önce imza verdiniz, şimdi sözünüzden cayacak mısınız" diyordu. 29 Mart 2000'de oylama yapıldı. 550 sandalyeli Meclis'te Anayasa'yı değiştirmek için 330 oy gerekiyordu. Ancak çıkan sonuç, koalisyonu oluşturan DSP, ANAP ve MHP ile onlara destek veren DYP liderlerini şok edici nitelikteydi: Ret!

ANAP İNTİKAM MI ALDI?
5+5'i getiren 101'inci madde değişikliğine ancak 303 oy verilmişti. Diğer iki değişiklik daha da az oy almıştı. Bu sonuç Demirel'i Çankaya'dan indirip evine gönderiyordu. Bir yoruma göre teklife oy vermeyen ANAP'lılar Özal'ın intikamını almışlardı. Olayın eğlenceli yanı ise "istikrar bozulur" diye halkı korkutanlara piyasaların verdiği cevaptı: Demirel'in süresinin uzamayacağı ortaya çıkınca borsada artış oldu, hisseler değer kazandı, bono faizlerinde düşme gözlendi. Şimdi ne olacaktı? Demirel'in süresi 16 Mayıs günü doluyordu ve ortada dişe dokunur bir aday yoktu. Arayış sürüyordu. Her kafadan bir ses çıkıyordu. 24 Nisan günü koalisyonu oluşturan partilerin liderleri bir araya geldi. Toplantı 9 saat sürmüştü! Ancak verimli de olmuştu... Çünkü liderler bir isim üzerinde mutabakata varmışlardı: Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer. Ardından bir teklif hazırlandı. Yeterli imza toplanınca Sezer'in adaylığı kesinleşti. 27 Nisan'da Meclis ilk tur oylama için toplandı. Özal ve Demirel vakalarında olduğu gibi ilk iki turda gereken üçte iki çoğunluk (367 oy) sağlanamadı. 5 Mayıs günü Meclis üçüncü tur için toplandı. Bu kez 276 oy yetiyordu. Ahmet Necdet Sezer, oturuma katılan 533 milletvekilinin 330'unun oyuyla 10'uncu Cumhurbaşkanı seçildi.

***

Köşk'ü laikliğin kalesi yaptı

Ahmet Necdet Sezer'in süresi 16 Mayıs 2007 günü bitiyor. Yani seçildiğinden beri yedi koca yıl geçti, geçiyor. Peki Sezer medyada nasıl karşılanmıştı? Kendisinden neler bekleniyordu? Hatırlayalım:

* "(Sezer) Anayasa Mahkemesi'nde tarafsızlık bakımından çok büyük ve başarılı bir sınav vermiştir. Şimdi aynısını Köşk'te gösterecektir."

* "Sezer bulunabilecek en dengeli, en demokrat adaylardan birisidir."

* "Saygın ve demokrat bir hukukçudur." Özetle Sezer'i eleştiren, onun yanlış bir tercih olduğunu söyleyen pek az kişi ve kesim vardı 2000 yılında. Sadece "Sezer'i yeteri kadar tanımıyoruz" diye sızlananlar göze çarpıyordu. Onun dışında bu tercih alkışlanıyordu. Ancak bu değerlendirmelerin yanlış olduğu 7 yıl içinde ortaya çıktı. 3 Kasım 2002 seçimlerini 363 milletvekili çıkaran AKP kazandı. Yüzde 10 barajını geçebilen sadece bir parti daha vardı: 178 milletvekilinde kalan CHP. Ayrıca 9 da bağımsız. Cumhurbaşkanı Sezer son beş yılda kendisine "muhalefet partisi" misyonu seçti. Çankaya'yı kendi laiklik tanımının kalesi haline getirdi. Onun bu tavrı hem beğenildi, hem de eleştiri aldı. Ancak şurası kesin: Sanıldığı (ya da özlendiği ve öngörüldüğü) kadar "demokrat", "dengeli", "tarafsız" bir cumhurbaşkanı olmadı.

***


En mütevazı first lady

Semra (Kürümoğlu) Sezer, 1944'te Van'da doğdu. Bankacı bir babanın kızıydı. 1941'de Afyon'da doğan Ahmet Necdet Sezer ile Ankara Hukuk Fakültesi'nde tanıştı. 1964'te evlendiler. Hukuk fakültesini bıraktı. Atatürk İlköğretmen Okulu'nu bitirdi. 2000 yılında emekli olana dek ilkokul öğretmenliği yaptı. Az konuşmasıyla tanındı. Üç çocuğu oldu: Zeynep, Ebru, Levent. 1996'da Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi'ni bitiren Semra Sezer eşinin yaşam tarzına uygu sağlamış bir kadındı. Onunla tiyatroya, konsere gitti, alışverişe çıktı. Daima tutumlu oldu. Ailecek dışarıda yemeğe çıkmaları pek nadirdi. Cumhurbaşkanı olan eşi makam aracını kırmızı ışıkta durdururken Semra Hanım, hastanede muayene kuyruğuna girdi. İçki ve sigara kullanmadı. Beyazlaşan saçlarını boyatmadı. Takı takmayan ve oje sürmeyen Semra Hanım'ın, 2003'te Ukrayna Cumhurbaşkanı'nın verdiği yemeğe kırmızı oje sürmüş ve makyaj yapmış olarak katılması medyayı şaşırttı. Kıyafetlerini Olgunlaşma Enstitüsü'nde diktiriyordu. Eşinin Cumhurbaşkanlığı döneminde toplumsal hayata nadiren katıldı. Daha çok eğitimle ilgili girişimlerde ve konferanslarda gözüktü. Kanaltürk'ün kuruluş yıldönümünde sahneye çıkan Emel Sayın, "Çile bülbülüm çile" parçası sırasında, Cumhurbaşkanı'na "Allah!" dedirmeye çalıştı. Ne Ahmet Bey bu arzuyu yerine getirdi, ne de Semra Hanım. Bunun üzerine Emel Sayın, "Komünist Ruslara bile Allah dedirtmiştim..." diye yakındı. Kılık kıyafetiyle Rahşan Ecevit'i andıran Semra Sezer, adaşı Semra Özal'ın tam tersiydi. 'Cumhurbaşkanı Eşleri' adlı kitabın yazarı Ayça Atikoğlu hayatta olan iki eşle konuşamadı: Nazmiye Demirel ve Semra Sezer.
***

Düzeltmeler ve kaynaklar

* Sadettin Bilgiç ve bazı okurlarımız Sıtkı Ulay'ın 1961'de orgeneral değil, tümgeneral olduğunu belirtti.
* Celal Bayar'ın kızı Nilüfer Gürsoy, 1946'da Demokrat Parti kurulurken, babasının Köşk'e İnönü'den 'onay' almak için değil, nezaket icabı çıktığını söyledi. (Not: Dizimiz bitti ama başka yanlışlarımız varsa köşe yazısında düzelteceğim.) Diziyi hazırlarken yararlandığımız kaynaklardan bazıları şunlar:
KİTAPLAR... Hikmet Özdemir: Cumhurbaşkanlığı Seçimleri... Ensar Yılmaz: Çankaya Savaşları... Ayça Atikoğlu: Cumhurbaşkanı Eşleri... Bedri Koraman: Siyaset Arenası (karikatürler)... Seyfi Öngider: Çankaya'nın Bütün Adamları... Ahmet Demirel: Birinci Meclis'te Muhalefet... Cemil Koçak: Türkiye'de Milli Şef Dönemi... Falih Rıfkı Atay: Çankaya... Mete Tunçay: Tek Parti Yönetiminin Kurulması... İsmet Bozdağ: Devlet Kavgası... Celal Bayar: Başvekilim Adnan Menderes... Mehmet Barlas: Türkiye'de Darbeler ve Kavgalar Dönemi... Metin Heper: İsmet İnönü... Mustafa Albayrak: Türk Siyasi Tarihinde Demokrat Parti... Nazlı Ilıcak: 27 Mayıs Yargılanıyor... Muhsin Batur: Anılar ve Görüşler... Orhan Erkanlı: Anılar, Sorunlar, Sorumlular... Ümit Özdağ: Ordu-Siyaset İlişkisi... Ali Baransel: Bıçak Sırtında... Erdil Akay: Korutürk'lü Yıllarım... Mehmet Ali Birand, Hikmet Bila, Rıdvan Akar: 12 Eylül...
MAKALE VE YAZI DİZİLERİ.... Ahmet Demirel: Cumhurbaşkanlığı Seçimleri (yayınlanmamış makale)... Yavuz Donat: Çankaya'nın Romanı (Sabah)... Ayşe Hür: Mustafa Kemal ve Muhalifleri (Radikal)... -







Türkiye İnterneti 15 yaşında
İnternet Günleri başlıyor!

İnternet haberciliğinde ilkeli, güçlü ve özgür yeni bir platform...
Devler Ligi'nde heyecan artıyor
Avrupa futbolunun kulüpler bazında en büyük kupası olan Şampiyonlar Ligi'nde 4 yarı finalist belli oldu. Yarı...
Temiz İnternet Kampanyası
SABAH gazetesi, Başbakan Erdoğan'ın katılımıyla "Temiz İnternet" kampanyası başlattı.. İnternette...
Fatih'in yaktığı Matrix Tarikatı
Da Vinci modası bizdeki esrarlı örgütleri unutturdu. İşte Fatih'in diri diri yaktırdığı tarihin ilk...
Tartışma yaratan andıç
Genelkurmay'ın basın kuruluşlarını takip edip hazırladığı andıçın detayları büyük gürültü koparttı. İşte...
Kadir Has'ın anıları
Kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden hayırsever işadamı Kadir Has'ın yaşamı birbirinden ilginiç anılarla...
Sahte şehide anıt mezar
Çanakkale Zaferi'nin yıldönümünde tarihi skandal: İGDAŞ sponsor oldu. Sahte şehide anıt mezar...
Mortgage yasalaştı
Kamuoyunda mortgage (tutsat) olarak bilinen tasarının Meclis'ten geçerek yasalaşmasının ardından konut...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu