Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 5 Mayıs 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Seren Serengil, 'mucize' diye lanse edilen zayıflama ilaçlarını kullanınca kiloları gitmiş ama bedel olarak hafızası silinmiş. Ardından kendi keşfi olan bir zayıflama yöntemine yönelen sanatçı, dört ayda 38 bedene inmiş
Onun hem kilolu hem de zayıf hallerini defalarca gördük. En çok ve sık diyet yapan ünlüler arasında yer alan ve zaman zaman diyet mağduru konumuna düşen Seren Serengil'le, 16 yaşından beri süren zayıflama macerasının iç yüzünü konuştuk....

* Zayıflama yöntemlerinin hemen hepsini denemiş biri olarak, sizce şu anda en mantıklı zayıflama yöntemi hangisi?
Ben diyet ve zayıflama konusunda araştırma yapmaya bayılırım. Tüm yurtdışı sitelerini inceledim. Aletli zayıflama, şu sıralar en etkili ve en sağlık yöntem. Benim diyet için sabrım yok. Hemen sonuç görmek istiyorum. Bunun için teknoloji size böyle imkanlar sunuyorsa, bunlardan faydalanmak lazım. Şu sıralar hayatımda olmazsa olmazlarım; karboksi, power plate ve benim keşfim olan 'Seventy' adlı bir alet. Ben ona 'Seren' adını verdim. Kendim buldum bu aleti ve Türkiye'ye getirttirdim. Kısa zamanda da gerçekten çok iyi sonuç aldım.

4 AYDA 42 BEDENDEN 38'E İNDİM

* Bu yöntemle kaç kilo verdiniz?
4 haftada 6.5 kilo verdim ve iki beden inceldim. Ben 42 bedenlere çıkmıştım. Hamilelikle beraber 20 kilo aldım. Düşüğün ardından 8 kilo verdim, diğerleri kaldı. Bu arada çok üzüldüm. Aslında üzüntü nedeniyle yerimden kalkmak bile istemiyordum ama eşim beni yeniden hayata bağladı. Şimdi kendime dikkat etmeye başladım. Bir ayda vücudum toparlandı ve bu bana moral verdi. Aletlerle 42 bedenden 38 bedene kadar indim. 36'ya düşmek istiyorum. Bana "6 ay diyet yapacaksın" deseler, hayatta yapamam. Ben işin püf noktasını çözdüm. Vücudumu toparlıyorum ve kendimi aynada güzel görünce, diyetime de dikkat ediyorum. Yüzü güzel kadınlar daha kolay kilo alıyor çünkü alt taraflarını boşveriyorlar. Ama artık devir değişti. Yüzü güzel olmayan, müthiş zayıf bir kadını çok beğenebiliyoruz. Yani artık kilo vermek şart!

İLAÇ ALMAK HATA!

* Bugüne kadar incelmek için yaptığınız en büyük diyet hatası nedir?
En büyük hatam; ilaç kullanmaktı. İlaç aslında işe yarar gibi gözükse de, sonradan iki kat fazla kilo almanıza yol açıyor. Bende de bu durum böyle gelişti. Ayrıca, ilaçlar yüzünden psikolojim de bozuldu. Şu anda hiçbir şey hatırlamıyorum. Bu çok korkunç bir şey. Aylarca hiçbir şey hatırlamadım. Resmen eski arkadaşlarım ve bütün anılarım silindi gitti hafızamdan...

* Size zayıflama ilacını doktor mu vermişti?
İlk başta önemli diyetisyenlerden bir tanesi verdi. Bana "Bu senin incelmene yardımcı olur" dedi. Bu ilacı kullananlar, benim gibi sevdiği yiyeceklerden kopamayanlarmış. Yani kısa yoldan, sabretmeden, uzun süre rejim yapmadan zayıflamak isteyenler ve zaaflarına yenik düşenler... Tam bana bu ilaç... O yüzden de hiç düşünmeden kullandım.

* İlaç işe yaradı mı? Zayıflayıp, istediğiniz kiloya inebildiniz mi?
Tam 16 kilo verdim. 54 kiloya düştüm ama sonra aynı hızla iki kat kilo aldım. Sonuçta artık hiçbir şey hatırlamıyorum. Bu, gerçekten korkunç bir şey. Ben de hasar olarak zayıflama ilaçları hafıza kaybı yarattı. Yine de bu kadarıyla kurtulduğum, canımdan olmadığım için seviniyorum. Yurtdışındaki internet sitelerinden bu ilaçla alakalı basına yansımış korkunç şeyleri okudum ve okuduktan sonra çok korktum. Ölüm haberleri gelmeye başladı. Ben de zayıflamanın canımdan değerli olmadığını anladım ve eşimin de baskısıyla ilacı bıraktım.

DİYETİSYENE SABRIM YOKTU BEN DE BIRAKTIM

"En ünlü diyetisyenlere gittim ama alışveriş için markete girdiğimde hemen bir gofret alıyordum ve diyetim bozuluyordu. Zayıflama kamplarına gittim ama çıkınca gözüm döndü ve yiyip yine kilo aldım. Bunlardan 6 aydan önce sonuç alamayacağımı anlayınca, kendime kestirmeden aletli incelme yöntemlerini buldum. Vücudum kısa yoldan toparlanmaya başlayınca, kendi kendime bir diyet de yarattım. Öğlen simit, sandviç ya da çift kaşarlı tost yiyorum. Akşamüstü gene aynı şeyi yiyebiliyorum; yani tost ya da salata. Akşam da köfte ya da tavuk yiyorum. Günde 5 öğün besleniyorum. Kayısıyı soktum hayatıma. Gül kurusu denilen kayısıyı çok severek yiyorum. Akşamları ise mercimeği, yanına soğan kırarak tüketiyorum. Gece yemeklerinden vazgeçtim. Bir yazı okudum; Sumo güreşcileri bütün gün aç kalıp akşam 23.00'ten sonra yemeye başlıyorlarmış. Gece yemek istediğimde, o aklıma geliyor. Bir de suyu soktum hayatıma. Su içmezdim, şimdi günde 6-7 bardak ılık su içiyorum.

BU YIL DENİZE TANGAYLA GİRECEĞİM

* Siz kaç yaşında ilk diyetinizi yapmaya başladınız?
Sanıyorum ilk diyetimi 16 yaşında filan yaptım. Ergenlik dönemi kilolarımı kendi kendime vermeye karar verdim. İnat ettim; 13 kilo verdim. O yıllarda bile diyetimi yaparken gofretimi ihmal etmiyordum. Çocukluğumdan beri abur cubura karşı koyamam. Hani içki görünce alkoliklerin elleri titrer ya, benim de çikolata görünce elim ayağım titrer. Çikolata ve gofret yemek için uykumdan uyandığımı bilirim.

* Kaç kere diyet yaptınız?
10 kere yapmışımdır. Ufak tefek başlayıp da bozduklarımı hiç saymıyorum zaten. En az 10 kere ciddi diyet yaptım.

AYDA 10 KİLO ALIRIM

* Hızlı mı kilo alıyorsunuz?
Bir ayda 10 kilo aldığım bile oldu. Bir dönem bizim evin içi pastane gibi çalışırdı.

* Neden kilo alıyorsunuz?
Ailenin içinde adım 'koala'dır. Ben hareket etmeyi sevmem, rahatıma düşkünüm. Korkunç tembelim. Bunun nedeni assolist olmam değil, 5 yaşından beri tembel bir yapım var. Herkes bir şey yapsın. Biri saçımı tarasın, biri çorabımı giydirsin. Ben banyodan sonra saçını taramaya üşenen bir kız çocuğuydum. Zayıflamam imkansızdı; elim kolum bir türlü kalkmazdı.

GERÇEKTEN FİT'İM!

* Şu anda gayet formdasınız. Bu kadar fit olduğunuz başka bir zaman oldu mu?
6 senedir olmadı. Son yıllarda ilk defa bedenimi güzel hissediyorum. 15 senedir spor yapıyor gibiyim. Erken uyanıyorum. Köpeklerimle dans ediyorum. Merdiven çıkıyorum. Hayal kuruyorum. Kaldığım otelden yürüyerek, plajdan denize girmek istiyorum. Dünyadaki bütün sanatçıların selüliti var, dünyadaki bütün şöhretlerin muhakkak bir yerlerinde bir falsoları var. Kiloyu atmak gerekiyor. Kiloyla yaşamak gerekmiyor. Bu sene tekneden değil, kıyıdan denize gireceğim. Yıllardır bıktım tekneden gizli saklı denize girmekten. Teknenin bir tarafında biri paparrazi avına çıkıyor, biz de görünmeden denize giriyoruz. Hayal kuruyorum, yürüye yürüye denize gideceğim diye. Kocam tanga giymeme izin vermiyor ama ben yine de bu hayali kuruyorum.

* Aletli zayıflama yöntemleri çok pahalı. Parası olmayan kadınlara ne önerirsiniz?
Bu yöntemler daha çok çalışan kadınlar için ideal. Ev hanımları, bu aletlerin etkisini hareketle de sağlayabilirler. Onların çok vakti var. Bu yüzden bol bol yürüsünler saat 18.00'den sonra sakın yemek yemesinler. Eğer cok acıkırlarsa, kayısı ile badem ya da meyve yesinler. Kadınlar kendilerine çok dikkat etsinler. Vücutları toparlanmaya başlayınca zaten diyet konusunda da kendilerine sınır koymaya başlayacaklardır.

ASLA HİPNOZA GİRMEM!

"Akapunktur yaptırdım. Kulağıma iğneler soktular. İnsan, bakalım işe yaradı mı diye denemek istiyor. İğneler takıldıktan sonra soluğu hemen bir restoranda aldım ve akapunktura rağmen iştahımın gayet yerinde olduğunu gördüm. Ardından da akapunktur tedavisini bıraktım. Hipnozu ise hiç denemedim çünkü beni kendimden başka hiçbir şey ve hiç kimse ikna edemez!"

2 KEZ LİPO YAPTIRDIM

"Ben iki kez liposuction yaptırdım ama kimseye tavsiye etmem. Çözüm olsaydı; bana olurdu. Liposuction yaptırdıktan sonra vücudum çok daha kötü bir hal aldı. Ayrıca selülitleri filan da yok etmiyor. Eskiden güzelleşmek ya da zayıflamak adına ne olursa olsun uygulama hevesindeydik. Ama zamanla insan, her yöntemin sağlıklı olanını tercih ediyor. Mesela ben artık kesinlikle vücuduma bıçak sürülsün istemiyorum. Son derece doğal yöntemlerle incelmek istiyorum. Bu nedenle bir daha liposuction yaptırmayı kesinlikle düşünmüyorum."

KELEPÇEDEN KORKTUM

"Çok modaydı ve ben de mideme kelepçe taktırmayı düşündüm ama cesaret edemedim. Allah'tan da edememişim zaten. O kadar da kilom yoktu zaten. Benim en fazla kilom 71 oldu. Mide kelepçesi, daha çok obez olan insanlara yapılan bir uygulama olduğu için vazgeçtim. Bir de benim araştırma huyum vardır. Bu yöntemin zararlarını okudum ve caydım. Ciddi ciddi mideme kelepçe taktırmayı düşündüğüm zamanlar da oldu ama ölüm korkusu, evham ve damara iğne yapılması beni korkuttu. Taktırsaydım bırakın zayıflamayı, belki de iğne ipliğe dönerdim. Bugüne kadar her türlü zayıflama yöntemini denedim. Biraz kilo alsam annem hemen telefona sarılır ve başlar 'Seni ekranda gördüm, çok üzüldüm' diye söylenmeye...

DETOKS BANA UYMAZ

"Benim hep yapmak zorunda olduğum şeyler vardır; onları bir tarafa koyarım. Bir de sevdiğim şeyler vardır. 'Seren güzel ama kilo vermesi gerekli' derler ve ben kilo veririm ama bunu yaparken çikolatamı bir kenara atamam. Detoks bana uymaz. Ben her zaman gofretimi de, kaşık kaşık çikolatamı da yemeliyim. Ailesine düşkün ve yüzü güzel kadınlar daha çabuk kilo alırlar. Sibel Can mesela. Biz bir mutfağa girdik mi; pastalar, börekler... Derken diyet filan kalmaz. Biz hep önce 10 kilo alır, sonra veririz. Bu 10 kilo hep gelip gider."