Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 12 Mart 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Kucakta taşıma ve sallama bebeğin vestibular sistemini uyarıyor. İçkulağın içinde denge organlarını içeren hücreler başın en ufak hareketiyle çalkalanan iç kulak sıvısının çırpıntılarıyla uyarılıp başın açısal hareketini beyne iletiyorlar. Araştırmalar içkulak vestibular sistemi düzenli olarak uyarılan bebeklerin daha hızlı gelişip, daha erken oturup ayakta durabildiğini gösteriyor. Özellikle annenin kucağında kanguru içinde taşınan bebeğin vestibular sistemi düzenli olarak uyarılıyor.

Dokunma

Bebeğe sevgi ve şefkatle dokunma onun gelişimini etkiliyor. Dokunulan bebekler daha hızlı kilo alıyor, daha rahat meme emiyor, ve daha az ağlıyor. Dokunma büyüme hormonlarını uyarıyor, beyin ve fiziksel gelişime olumlu etkide bulunuyor, bebeğin sakinleşmesine yardımcı oluyor.

Anne içgüdüsel olarak bebeğine dokunur, okşar, sarılır, öper. Annenin bebekle olan bu iletişimini tetikleyen birbirlerine fiziksel olarak yakınlığıdır. Birçok kültürde anne bebeğini gün boyu kanguru stili göğsüne bağlayarak taşıyor. Böylece anne günlük işlerini yaparken bebek, annenin kalp atışlarına yakın, nefes alışlarını hissederek anneyle beraber hareket halinde oluyor..

Bebeği göğsüne bağlayarak taşıma ve yararları

Yapılan araştırmalar göğüste bağlanarak taşınan bebeklerin denge ve sağlıklı vücut koordinasyonu sergilemenin yanı sıra yaratıcılık ve sosyal yönden yaşıtlarına göre daha hızlı geliştiklerini gösteriyor.
Taşınan bebekler diğer bebeklere göre genelde %43 ve gece uykusunda %54 oranla daha az ağlıyor. Ayrıca daha sakin ve dikkatli bir konumda olduklarından öğrenme için en iyi koşula sahipler. Çevresel uyarımlar ise zekâ gelişimlerinde etkin bir rol oynuyor ve güven duygusunu daha hızlı geliştiriyor. Ebeveynlerine daha sağlıklı bir bağlanma gösterdikleri gibi daha erken yaşta bağımsızlık kazanıyorlar.

Anneye yakınlık

Anne karnında bebek annenin kalp atışlarını duyarak, nefes alışverişini hissederek ve annenin hareketleri ile sallanarak bir dokuz ay geçiriyor. Doğum sonrası ebeveynin göğsünde sarılı taşınan bebek anne karnındaki gibi kendini güvende hisseder ve ebeveynin ritmik yürüyüşü ile sakinleşir. Bu ritim zamanla bebeğin kendi ritmi haline dönüşür.
Bebekler yalnız ve hareketsiz olmaya alışık değiller. Tek başına beşikte yatan ve sadece ebeveynin beslemek, altını değiştirmek için odasına geldiği durumlarda da bebek bir şekilde çevresine uyum sağlamayı başarıyor. Ancak annenin sakinleştirici varlığı olmadan bu adaptasyon daha fazla enerji gerektiriyor. Bebekte ağlama, sarsıntılı vücut hareketleri, kendini sallama gibi bir sürü düzensiz davranış şekilleri beliriyor. Oysa bebek enerjisini tüm bunlar yerine büyüme ve öğrenmeye harcayabilir.