Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 12 Mart 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Araştırmalar gösteriyor ki bebekler beşiklerinde yalnız başlarına ağlamaya bırakıldıklarında panik ve korku yaşıyorlar. Ağlamanın süresi uzar ve bebek hiçbir şekilde ebeveyn tarafından rahatlatılmazsa beyin stres hormonları olan adrenalin ve kortizol salgılıyor. Beyin hücreleri uzun süre bu hormonlarla karşı karşıya kaldığında buradaki nöronlar diğer nöronlarla bağlantı kuramıyor ve bu beyinde çeşitli hasarlara neden oluyor.


Ebeveynler bebeğin ihtiyaçlarını anlayıp gerekli şekilde cevap verdiğinde güven ve empatinin temellerini atıyorlar. Bebekler ihtiyaçlarını ağlama, yüz ve vücut dilleri ile belirtir. İstikrar ve hassasiyet içeren bir tutumla ihtiyaçları karşılığında bebek güvenmeyi öğrenir. Ebeveyn ve bebek arasında kuvvetli bir bağın oluşması için bebeğin fiziksel ihtiyaçlarının karşılanmasının yanı sıra karşılıklı sevgi dolu bir alışverişi içeren duygusal ilişkinin de kurulması gerekiyor.

Ebeveyn bu bağı kurarken toplumsal bir sürü baskı ile karşılaşıyor çoğu zaman. Örneğin bebeği şımartma korkusu ya da anneye bağımlı olacağı endişesi. Oysa araştırmalar normal gelişme sürecinde bebekle devamlı bir ilişki ve sık kucakta taşımanın kuvvetli bir bağ için en önemli etken olduğunu gösteriyor.

Bebeklerin ve çocukların güvenli ve emniyette oldukları duygusunu öğrenmeleri için ebeveynlerinin kendilerine saygı ve empati ile yaklaşmaları gerekiyor. Ebeveynden ayrı kalma korkusu çocuk olgunlaştıkça kendiliğinden yok olur. Öte yandan kimi daha hassas çocuklar için bu süre biraz daha uzayabilir. Önemli olan ebeveynin çocuğun verdiği sinyalleri dinleyip hazır olmadan onu ayrı kalmaya zorlamaması.
Bebeğin ihtiyaçlarına hassasiyetle kulak vermenin faydaları
Bebeklerin beyinleri doğumda henüz gelişmemiş olduğundan kendi kendilerini sakinleştirme yeteneğine sahip değildirler
Devamlılık arz eden şefkatli bir ebeveyn ilişkisi ile bebekler zamanla kendilerini sakinleştirmeyi öğrenirler
Bazı bebek ve çocuklar çevre ve çevredeki hareketlere daha hassas olabilirler
Bebeğin içsel ritmini anlayıp günlük programı bu çerçevede yapmak önem kazanıyor
Bebekler için devamlı fiziksel yakınlık istemek tamamen normal ve sağlıklı
Uzun süreli ağlamalar bebeğin beyninde kimyasal dengesizlik yaratarak ilerde fiziksel ve duygusal sorunlar yaşama riski teşkil eder