Türkiye seçim sathı mailine girdi. Nasipse 47 gün sonra sandık başında olacağız. Sadece bugünü değil yarınlarımızı da oylayacağımızı bilerek gideceğiz sandığa.
Ekonomiden, adalet, özgürlük ve sosyal politikalara, eğitimden enerji, teknoloji ve savunma sanayisine kadar ülkede hala yapılacak çok işi var. Bu işleri riske etmeye gelmez. Ona göre oyumuzu kullanacağız.
İnşallah 24 Haziran'da, bürokratik oligarşiyi geride bırakmayı, yönetimde hızlı karar almayı ve istikrarı kalıcı hale getirmeyi hedefleyen Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine geçeceğiz.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün AK Parti İstanbul İl Kongresi'nde, salonun içini dolduran ve yağmura rağmen dışarıda bekleyen coşkulu kalabalıklara AK Parti'nin seçime yönelik şahlanış manifestosunu açıkladı. Manifestoda, Türkiye'nin 2023'ten 2071'e uzanacak yol haritasının kodları vardı.
'Erdem, İrade ve Cesaret' mottolu manifestoda, ekonomi, adalet, özgürlük, dar gelirlilerin ve dezavantajlı toplumsal grupların refah standardının yükseltilmesine yönelik vurgular öne çıktı.
***
Milletle ahitleşen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Ahdim olsun ki', 'Allah'a and olsun ki', 'tarih şahidim olsun ki' diyerek kendini bağlayan vaatlerde bulunarak Türkiye'nin gelecek vizyonu için geniş kapsamlı hedeflerini sıraladı.
Siyasi rakiplerini kurum ve şahıs olarak hedefe koymadı, polemiğe girmeden AK Parti'nin gelecekte nasıl bir Türkiye hedeflediğini anlattı. Erdoğan, pozitif bir seçim kampanyasını yapacağının ipuçlarını vererek insanlara umut aşıladı.
"Siyasi, ideolojik, dini, mezhebi, etnik farklılıklarımızı ayrışma ve düşmanlık değil, hayatın renkleri olarak gören herkesle, birlikte yürümeye hazırız" diyen Erdoğan bölgesel ve etnik hiçbir ayrım yapmadan Türkiye'nin birlikte ve omuz omuza küresel bir güç olacağını anlattı.
***
Çanakkale Zaferi'nin, İstiklal mücadelemizin, Cumhuriyet'inve demokrasinin birliğimizin teminatı, zemini ve sigortası olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletimizin çıplak elleriyle tankları durdurduğu şanlı 15 Temmuz destanımızın ve Yenikapı ruhunun da "birliğimizin mührü" olduğuna işaret etti.
Hep diyorum; "Kutuplaşma"dan yakınanların sırf "Erdoğan gitsin" diye blok oluşturması en büyük kutuplaşmadır. Rüyalarında bile 'Erdoğan gitsin' sayıklaması yaşayanların, önce "Türkiye büyüsün" diye bir dertleri, önerileri, projeleri var mı onu halka açıklamalıdır.
Muhalefet, marazi takıntılarını kenara bırakıp 'siyaset' üretebilir mi göreceğiz. Şunun şurasında 1,5 ay kaldı…
