Mehmet Metiner

21 Temmuz 2014, Pazartesi

Kürecik radar üssünden İsrail'e istihbarat mı gidiyor? Başbakana İsrail mi ödül verdi?

Çatı partilerimiz (CHP-MHP veya CMHP) İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısını kınayan bildirinin altına imza attılar.

Bunu yaptılar yapmasına ama aynı şekilde Başbakan Erdoğan'a yönelik asılsız iddia, iftira ve suçlamaları da gündemlerinin başına oturttular eş zamanlı olarak.

İlginç değil mi?

Bir yanda İsrail'i eleştiren bir bildiri, öbür yanda İsrail devletini ve onun arkasında hizalanan ülkeleri sevindirecek Erdoğan düşmanlığı… Hem de Filistin üzerinden…

CMHP cenahı Kürecik radar üssünün Hamas'ın füzeleri konusunda İsrail'e istihbarat bilgisi servis ettiğini söylüyor.

NATO bunun böyle olmadığını açıkladı.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı ve ilgili bakanlıklarımız bunun kesinlikle doğru olmadığını belirtti.

O radar üssüne götürülen gazetecilere gerekli her türlü açıklamalar yapıldı.

Ama buna rağmen o birileri bu asılsız iddia üzerinden Erdoğan düşmanlığı yapmaya devam ediyorlar…

Gerçek şu:

Orası bir NATO üssüdür.

İsrail NATO üyesi değildir.

Dolayısıyla oradan İsrail'e hiçbir bilgi verilmemektedir.

Üstelik İsrail'in Malatya'daki üssün bilgisine de ihtiyacı yoktur.

Niye mi?

Çünkü ABD'nin kendisine 35 km yakınlıktaki Necef çölündeki gelişmiş radar üssünden anı anına her türlü bilgiyi alabilmektedir.

Yani diyeceğim o ki İsrail kendisine yönelik HAMAS füzeleri veya başka saldırılar konusundaki istihbarat bilgilerini Kürecik'teki NATO üssünden değil ABD'nin Necef'teki radar üssünden almaktadır.

Kılıçdaroğlu'na kim akıl veriyorsa artık…

Meydan meydan dolaşıp bu yalanı diline pelesenk edebiliyor işte…

Erdoğan'ın İsrail devletinden aldığını iddia ettikleri üstün cesaret ödülüne gelince…

E pes vallahi!

Bir yalan ancak bu kadar pişkinlikle savunulabilir…

Ayıptır ayıp!

Bir kere Erdoğan hiçbir zaman İsrail devletinden ödül almış değildir.

İsrail'den aldığı bir ödülü de üstünde taşıyor değildir.

Erdoğan asla terörist İsrail devletinden gelecek bir ödülü de kabul etmez.

Erdoğan'a ödülü ABD'li bir Musevi kuruluşu vermiştir.

CMHP cenahı bir yanda anti-semitizme düşmemek gerektiğini söylüyorlar, öbür yanda bir Musevi kuruluşunun verdiği ödül üzerinden Erdoğan'ı suçlamakta bir beis görmüyorlar…

İnsanda az biraz utanma duygusu, az biraz da tutarlılık olur değil mi?

Her Musevi'yi İsrail'un suç ortağı olarak görmek nasıl bir mantıktır?

Erdoğan İsrail'in terör politikalarına, insanlık suçu oluşturan ırkçı ve soykırımcı siyasetine karşıdır, Musevilere değil…

Erdoğan İsrail'in ırkçı terör politikalarını nasıl insanlık dışı buluyorsa, anti-semitizmi de bir o kadar insanlık dışı buluyor…

Dolayısıyla Musevi bir kuruluşun kendisine takdim ettiği kabul ettiği için suçlanıyor olması ya gizli bir anti-semitizmdir, ya da ilkesiz ve ahlaksız bir siyaset anlayışının ifadesidir…

"İsrail'den aldığın o ödülü iade et!" biçimindeki sözler muhalefetimizin hangi yerde durduğunu gösteriyor.

Seviyesiz, çapsız, müfteri bir siyaset anlayışı işte…

Erdoğan'ın bütün dünya egemenlerine adeta meydan okuyarak Filistinlilere sahip çıkan politikasını itibarsızlaştırmaya çalışan bu düzeysiz ve gayr-ı ahlaki suçlamalar eminim ki Gazzelilerin/Filistinlilerin yüreğini dağlıyordur.

İsrail'in ve onun destekçisi ülkelerin de sevincini artırıyordur…

CMHP ile öbürleri "Erdoğan düşmanlığı"nda birleşiyorlar işte…

Çatı adayın hangi projenin ürünü olduğunu söylemeye gerek var mı bu durumda?

SON DAKİKA