Mehmet Metiner

12 Mayıs 2014, Pazartesi

Her kimsen çık meydana, mertliğini görelim senin!

Sırf Başbakan Erdoğan'a düşmansın diye kendi ülkeni jurnallemeni anladık anlamasına, ama niye mert değilsin, niye bu kadar korkaksın?
Niye kendi isminin açıklanmaması şartını dayatıyorsun Amerikalı bir sivil toplum (?) kuruluşuna ha söyler misin?
Burada başına taşlar mı yağdırırlar sanıyorsun?
O dilinize pelesenk ettiğiniz diktatörün (!) kafanızı kopartacağınıza mı inanıyorsunuz?
Hadi ordan, kim inanır buna…
Her Allah'ın günü bin kat daha beter sözler edip duruyorsunuz…
Yağdırdığınız hakaretlerin, savurduğunuz küfürlerin bini bir para…
Hepsi de rezilane…
Alçakça ve şerefsizce…
Ama buna rağmen size dokunan yok…
Kurulduğunuz gazete ve televizyon köşelerinde habire felaket tellallığı yapıyorsunuz…
Başbakan Erdoğan'a ağza alınmayacak galiz hakaretler savuruyorsunuz edep erkan dinlemeden…
Ama hiçbiriniz soluğu mahkemede bile almıyorsunuz…
Kazara hakkınızda dava açılacak olsa o yüce (!) mahkemeler hakkınızda hiçbir işleme gerek olmadığı sonucuna varıyor nedense…
Sakın işimizi kaybederiz korkusunu dile getirmeyiniz…
Bu da ayrı bir yalanınız…
Kendinizi uluslararası camiaya pazarlamanın bir başka yolu…
Bak geçenlerde sizin cenahınızda yayın yapan bir televizyondan istifalar oldu…
Hayret, nasıl oldu da onu da Başbakan Erdoğan'a bağlamadınız, şaşırdım vallahi…
Gökyüzünden bir meteor taşı düşse Erdoğan'dan bilen sizler nasıl olur da malum televizyondan hem de o anlı şanlı Erdoğan düşmanlarının istifa etmelerini hükümetin basına/medyaya baskısı biçiminde yansıtmadınız, hayret doğrusu!
Erdoğan düşmanı olmanızdan zerrece kadar rahatsızlık duyanlardan değilim.
Size de o yakışır.
Erdoğan düşmanlığını ülke düşmanlığına dönüştürecek kadar adileşmenize de diyecek sözüm var, ama bundan rahatsızlık duymayanlardan biri olduğumu bilmenizi isterim.
Benim rahatsızlık duyduğum tek şey, namertliğinizdir…
İnsanın düşmanı bile mert olmalı ya!
Freedom House denilen sözümona bir STK bir rapor hazırlamıştı da biz de merak etmiştik doğrusu bu kadar eksik, bu kadar yanlış ve bu kadar önyargılı, dahası ve en fenası bu kadar düşmanca bir raporu neye dayanarak yazdığını…
Şimdi öğreniyoruz ki ey pusuda korkakça bekleyen sen, her kimsen artık, meğer sen o raporu kaleme almışsın…
O STK'nın direktörü Türkiye'de tanınmış bir gazetecinin kendi imzalarını taşıyan o raporu kaleme aldığını belirtmiş…
Ha bir de şunu eklemiş hassasiyetle: "O gazeteci bizden ismini saklı tutmamızı özellikle rica etti."
O yüzden senin ismini açıklayamıyorlarmış!...
Şimdi o STK'ya ne diyeyim, sana ne diyeyim…
Demek ki Erdoğan/AK Parti düşmanlığı söz konusu olduğunda o anlı-şanlı STK'lar böyle çalışıyorlarmış…
Türkiye'de Erdoğan düşmanlığıyla tanınan bir gazeteciye rapor yazdırıyorlar, sonra da kalkıp bunu afili cümlelerle pazarlıyorlar utanmadan…
Meğer sen "Türkiye'yi çok iyi bilen" ve dahi "çok tanınan bir gazeteci" imişsin…
Vah vah ne diyeyim…
Türkiye'yi meğer ne çok biliyormuşsun sen, her kimsen artık sen!
Meğer sen ne çok tanınan bir gazeteciymişsin ki kendini saklama gereği duyuyorsun!
Türkiye analisti gazetecimizin marifetine bakınız hele ya…
Ha, sahiden kaç para aldın o rapor karşılığında?
Hadi başkasının yolsuzluğunu ve gelir kaynağını araştırıyorsun yerli yersiz, kendi gelir kaynağını da açıklasana sen?
Sen ki ismini açıklayamayacak kadar namert biri olduğuna göre kimbilir o uluslararası kuruluşlar seni hangi amaçları için kaynağı ve transferi belirsiz hangi paralar karşılığında kullanıyorlardır…
Haydi çık mert ol da ismini açıkla…
De ki o raporu kaleme alan gazeteci benim ve o rapor karşılığında şu kadar ücret aldım…
Ama o mertliği gösteremezsin sen biliyorum…
İçimizdeki hainler bir de dibine kadar namertmişler meğer!
Hep sütre gerisinde kalıp bel altından vurmayı marifet biliyorlar…
Bir de en karakteristik özellikleri, uluslararası güç odaklarıyla ciddi bir temas ve işbirliği içindeler…
Kökünüz dışarda topunuzun…
Geziyi de dışarıdakilere güvenerek yapmıştınız…
Pansilvanya'yı da o efendileriniz istediği için desteklediğiniz hararetle ve şevkle…
Şimdi önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimi var…
Çankaya'ya Erdoğan'ın çıkmasını istemeyen o küresel efendilerinizin önünüze attığı arpalıklarla kimbilir neler yazacaksınız daha neler…
Hangi kumpasın tetikçiliğini ve sözcülüğünü yapacaksınız, göreceğiz…
İnsanın dostu da düşmanı da mert olmalı, mert…
Ey o raporu kaleme alan namert kendine saygın varsa çık ismini açıkla da mertçe hesaplaşalım birbirimizle…
Karşılıklı bir çift kelam ederiz mertçe, adam akıllı herkesin gözü önünde tartışırız ha ne dersin?
Şimdi ben o ABD'li STK'ya bu açıklamasından sonra ne diyebilirim ki!
Onların misyonu belli…
Ama sen kimsin, çık meydana da bilelim….

SON DAKİKA