Mehmet Metiner

19 Ocak 2014, Pazar

Kara propagandanın son örneği

İşte Taraf'ını bulan Zaman'ın büyük yalanı...

Taraf'a MİT'in belgelerini birileri servis ediyor…

Daha doğrusu o birileri Taraf üzerinden kara propagandaya dayalı bir savaşım sürdürüyor…

Kirli ve iğrenç bir kavga bu…

Bir o kadar da namert ve alçakça…

ZAMAN gazetesi nedense bu savaşımın merkez üssüne kendini dönüştürmekte hiçbir sakınca görmüyor…

ZAMAN bu kavganın bir TARAF'ı olarak kendini görüyorsa sözümüz yok.

Ama bilsinler ki ne tuzak kurmak bir Müslümana yakışır, ne de yalan söylemek…

Yalan üzerinden kara propaganda yapmak o MİT'in veya devletin başka dehlizlerindeki malum unsurlara ve TARAF gibi bir gazeteye yakışır ama ZAMAN'a yakışıyor mu?

Demek ki kendilerine yakıştırıyorlarmış!

Çok yazık!

ZAMAN'ın 18 Ocak 2014 tarihli sürmanşetine bakınız Allahaşkına…

Yalanın bini bir para…

Böylesine bir yalan ve çarpıtma ZAMAN'ın tarihine kara bir leke olarak düşmüş bulunmaktadır…

"MİT'ten skandal talimat: Tüm dini grupları izleyin!"

Evet, ZAMAN'ın manşeti aynen böyle…

İlkin TARAF'ta yayınlanan bu MİT belgesinin içeriğine herkes bir baksın lütfen…

Orada "tüm dini grupların takip edilmesi" gibi bir talimat var mı yok mu?

Kesinlikle yok…

Peki o belgede ne var?

ZAMAN grubunun da herkesten daha fazla rahatsızlık duyduğu EL-KAİDE vb. terörle bağlantılı illegal dini örgütlerin konjonktürle bağlantılı takibi talimatı var…

Pek tabii o belgede EL-KAİDE'nin veya TALİBAN'ın adı zikredilmiyor….

Irak ve Suriye'de yaşanan gelişmelerden sonra bu tür terörist unsurların nasıl tehlikeli olmaya başladıklarını herkes biliyor…

Türkiye'ye yönelik bir takım sızmalar olabilir…

O yüzden bu tür örgütlerin yakın takibe alınması her anlamda zorunlu…

ZAMAN da aslında bunu bilmiyor değil…

ZAMAN'ı rahatsız eden asıl husus, o belgede paralel devlet yapılanmasının (PDY) zikredilmiş olması…

Devlet içinde devlet anlayışıyla hareket eden ve seçilmiş hükümete karşı darbe girişiminde bulunacak kadar tehlikeli boyutlara ulaşan bu illegal örgütün takibinin istenmesinden daha doğal ne olabilir?

ZAMAN'ın TARAF olması anlaşılabilir…

Çünkü bu bir tercihtir…

Ama dini duyarlılığıyla bilinen ZAMAN'ın o belgeyi çarpıtarak yalan haber üretmesi ve bu haber üzerinden AK Parti Hükümetine düşmanlığı körükleyen bir kara propagandanın üssü haline kendini dönüştürmesi anlaşılır değil doğrusu…

Hem Başbakanın sözünü ettiği o paralel devlet yapılanmasının kendi adamlarından oluşmadığını söyleyeceksiniz, hem de o yapıya yönelik her hamleyi kendinize yapılmış kabul ederek düşmanlık siyasetine yöneleceksiniz, olacak şey değil yani!

ZAMAN'a o MİT belgesinin içeriğini dahi okuma zahmetine katlanmadan demeç veren Nazlı Ilıcak, Kazım Güleçyüz, Lale Kemal ve Cemil Tokpınar'ı kınıyorum doğrusu…

İnsan merak eder bir okur önce değil mi?

Hadi Nazlı Ilıcak'ı anladık anlamasına, onun okumasına gerek bile yok…

Peki diğerlerine ne oluyor?

O yorumcuların dediğinin aksine AK Parti Hükümetinin hedefinde cemaata mensup o pak ve ihlas sahibi kardeşlerimiz bulunmamaktadır. Sadece onlar değil, diğer cemaat mensupları da bulunmamaktadır…

AK Parti'nin iktidarında dini grupları fişleme cesaretinde bulunacak bir kurum da olamaz…

Sonsöz: MİT'in bu belgesinin doğru olup olmadığı bile henüz meçhul iken bu kadar kesinlikli yargılarda bulunanların iyi niyetinden elbette şüphe edilir. MİT'in de artık kendi içini temizlemesi gerektiğini söylemek bile gereksiz…

SON DAKİKA