Mehmet Metiner

30 Mart 2014, Pazar

İnsanlığınızdan da Müslümanlığınızdan da utanç duyuyorum

YAZIKLAR OLSUN!
İNSANLIĞINIZDAN DA MÜSLÜMANLIĞINIZDAN DA UTANÇ DUYUYORUM
NİYE Mİ?
Çünkü amacınıza ulaşmak için her yolu mubah görüyorsunuz.
Çünkü yalan söylemek sizin için meşru hale dönüştü…
Kişilik katli ve itibar suikastı yapmak istediğiniz her kişiye kara çalıyorsunuz…
Hiçbir kutsalınız kalmadı sizin…
Daha önce var mıydı?
Artık kuşku duyuyorum…
Geçmişte de kutsallarınızın olduğuna kuşku duyuyorum…
İnsanlığınızdan ve Müslümanlığınızdan utanç duyuyorum bugün…
Yazdığınız her haber neredeyse yalan…
Karalamak istediğiniz kişiler hakkında her şeyi yapmakta hiçbir beis görmüyorsunuz…
"Çamur at, izi kalsın!" anlayışı bile sizin bu anlayışınız karşısında temiz kalır…
Sizin yöntemleriniz çok daha iğrenç…
Bir o kadar namertçe ve alçakça…
Montaj kasetleriniz gibi montaj haberleriniz artık can sıkmaya başladı…
Bunun hesabını vermeyeceğinize inanıyorsanız yanılıyorsunuz…
Paralel medyanın tetikçileri hayasızca saldırılarını sürdürüyorlar…
Pusuya yatmış alçaklar gibi kusur ve eksik arıyorlar…
Dinin haram saydığı tecessüs fiilini işlemekte hiçbir sakınca görmüyorlar…
Gıybet artık kesmiyor onları…
Yalan vazgeçemeyecekleri silahı haline dönüştü çoktandır…
İftira silahıyla itibar suikastı yapmayı marifet biliyorlar…
Bir insanın sözünü çarpıtarak vermek ahlaksızlıktır…
Bir insanın sözünü bilerek olduğundan başka sunmak daha büyük bir ahlaksızlıktır…
Paralel medya mensupları bütün bu ahlaksızlıkları gazetecilik diye yutturmaya çalışıyorlar…
Paralel medya gazetecilik açısından da bir utanç abidesi olarak duruyor karşımızda…
O medya mensuplarının dinsel kisveleri, evet sadece bir kisveden ibaret…
Kutsal kitabın hiçbir buyruğu onlar için önem arz etmiyor artık…
"Hizmet hareketi" diye kendilerinden söz etmelerine artık şaşırmıyorum…
Çünkü neye ve kime hizmet ettikleri ayan beyan ortada…
Bugüne kadar hiçbir otorite karşısına dikilmemiş, tam tersine otoriteler karşısında neredeyse secdeye varmış bir yapının bugün Başbakan Erdoğan'ın otoritesine başkaldırmaya cüret ediyor olabilmesi dışsal nedenler olmadan açıklanamaz…
Evet, paralel yapı, o bildiğimiz devletlerin AK Parti hükümetini devirmek için kullandığı taşeron bir yapıdan ibarettir…
Bu yapının içerdeki hangi güçlerle işbirliği halinde olduğunu söylemeye gerek yok…
Paralel medyanın itibarsızlaştırmaya çalıştığı isimlere bakın…
Paralel medyanın parlatmaya çalıştığı kişi ve çevrelere bakın…
Söylediğim sözlerin anlamını anlarsınız…
Paralel medya kişilik katliamı ve itibar suikastı yaparak o malum siyasi çevrelerin önünü açmaya çalışıyor…
Yalan haber gırla…
İftira rutine döndü…
Bakınız daha önce şahsımla ilgili yaptıkları iftiraların bir kısmına cevap verdim…
En son yaptıkları yalan haberi ve iftira susturuculu kara propagandayı gördüğümde bir kez daha o yapıya mensup olanların insanlığından da Müslümanlığından da utanç duymaya başladım…
Bu kadarına da pes doğrusu…
Katıldığım CNN Türk programında ben MHP Milletvekilinin sözlerine cevap veriyorum. Onlar kalkıp bilerek çarpıtma yoluna gidiyorlar.
Bilmeyenler için açıklayayım…
MHP milletvekili konuşmasında mealen şöyle dedi:
"Cümle alem AKP'nin yolsuzluğunu biliyor. Millet sizden hesap soracaktır."
Ben de cevaben şöyle dedim:
"Madem cümle alem AK Parti'nin yolsuzluğunu biliyorsa zaman sandıktan korkmanıza gerek yok. 30 Mart'ta halk cevabını verecek.?"
Konuşmam boyunca "rüşvet" ve "yolsuzluk" iddialarının birer paralel yapı kumpası olduğunu söylememe rağmen adını anmayacağım bir paralel yayın organı MHP'liye verdiğim cevabı bakınız nasıl haberleştirerek veriyor.
"Dünya alem yolsuzluk yaptığımızı biliyor. Sandıktan korkmaya gerek yok."
Evet, benim adıma aynen böyle bir ifadeyi haberleştirme namertliğinde ve alçaklığında bulunuyorlar…
Ben ne diyorum, onlar nasıl veriyorlar!
O paralel tetikçiler anlama özürlü değiller, eminim.
Bilerek yapıyorlar bu alçaklığı…
Ben bir yanda cümle alem edebiyatı üzerinden "yolsuzluk" susturuculu iftira kampanyası sürdüren, o montajlı ve dublajlı kasetlerden medet uman o paralel yapıyla siyasi mut'a nikahı yapan siyasi çevrelerin mantığını eleştiriyorum.
Diyorum ki: "Madem cümle alem yolsuzluk iddiasına inanıyor. O zaman 30 Mart'ta ağzınızın payını alacaksınız. Yalanlarınızın cevabını sandıktan alacaksınız. Madem halkın buna inandığını söylüyorsunuz, o zaman seçime şaibe karıştırmaya kalkışmanız, seçim sonuçlarına şimdiden gölge düşürmeye çalışmanız niye?"
Ben onların iki yüzlülüğünü ve çelişkisini suratlarına vuruyorum. Ortada öyle iddia edildiği gibi bir yolsuzluk olayı olmadığını, tam tersine yolsuzluk üzerinden paralel yapının bir algı operasyonu yaptığını söylüyorum. Paralel yapı mensupları ise kalkıp tam tersini söylediğimi yazma namertliğinde bulunuyorlar. Hem de benim söylediğimi iddia ederek…
O paralel yayın organının, "Dünya alem yolsuzluk yaptığımızı biliyor" sözünün tarafımdan söylendiğini haberleştirerek sunması dünyanın en büyük alçaklıklarından ve ahlaksızlıklarından biridir…
Bak açık söylüyorum:
Pensilvanya şeyhine de paralel yapıya da mertçe ve açıkça meydan okuyorum.
Sizin de mertlik vadisinde yeriniz varsa şayet söylemediklerim üzerinden değil söylediklerim üzerinden benimle hesaplaşma yoluna başvurun diyorum…
Bu yapıp ettiklerinizi her gördüğümde sizin insanlığınızdan da, Müslümanlığınızdan da derin bir utanç duyduğumu işte buradan ilan ediyorum…
Yazıklar olsun!





SON DAKİKA