Mehmet Sait Kılıç

Mehmet Sait Kılıç

07 Ekim 2016, Cuma

İsviçre'de Türkler, Türk takımına karşı İsviçrelilerin yanında yer aldı

Batı, adeta bir anne gibi Türkiye düşmanlarını emzirmeye devam ediyor. Onlara tüm olanaklarıyla sahip çıkıyor. Onların her türlü Türkiye ve Osmanlı düşmanlığına arka çıkıyor.

Bu durumun en son örneği Osmanlıspor ile Zürih arasında oynanan karşılaşmada gördük.

Osmanlıspor Osmanlı'yı çağrıştırdığı için İsviçre'de yaşayan Türk kökenli bir kısım Türkler ve terör örgütü sempatizanları, söz konusu maçta İsviçre takımı olan Zürih taraftarlarının tribününde yerlerini aldılar.

İnanabiliyor musunuz! Türkiye'den senin aslına, özüne ait olan bir takım gelecek ve sen gavurun yanında, doğup büyüdüğün ülkenin karşısında yer alacaksın.

Hadi PKK yandaşları her zamanki gibi itliklerini yapmışlar diyelim.

Peki terör örgütü yandaşlarıyla aynı karede, bir Türkiye takımına karşı gavurun safında yer alan Türklere ne diyeceğiz?

Yazıklar olsun size!

Anlaşılan vatan, bayrak ve millet sevginiz İsviçre'de hepten buharlaşmış.

Adeta ruh köklerinden kopmuş, tarihi bilinçten yoksun birer kimliksiz ve kişiliksiz tiplere dönüşmüşsünüz.

Doğrusu bir Türk takımına karşı oynanan maçta Türkleri kendi yanlarında gören İsviçreliler bile bu duruma bir anlam veremediler. Bu kadar tirajı komik bir durumu şaşkınlıkla hatta afallayarak gözlemlediler.

İsviçre halkı dahi bir milletin özünü nasıl bu şekilde satabileceğine inanamadı doğrusu. Bu durumu İsviçre medyasında yazılanlara baktığınızda görebilirsiniz.

Zira İsviçreliler, 25 Ağustos'ta Zürih'te Fenerbahçe ile Grasshopper arasında oynanan maçta böyle bir şeye tanık olmamışlardı.O maçta Grasshopper takımının taraftarlarının arasında tek bir Türk yoktu. Türkler olması gerektiği gibi tek yürek olarak Fenerbahçe tribünündeydi.

Demek ki burada kasıtlı bir Osmanlı ve Erdoğan düşmanlığı söz konusu.

Karanlık eller; PKK yandaşlarını ve orada yaşayan Osmanlı ve Erdoğan düşmanlarını organize etmişti. Onları gavurcukların çatısı altında Türkiye'ye karşı toplamayı başarmıştı.

Üstelik bir kısım taraftarlar ''Diktatör Erdoğan'' gibi Cumhurbaşkanı'na hakaret içerikli formaları hayasızca giymişlerdi...

Bahaneleri hazırdı: Güya adı İslam'ı ve Osmanlı İmparatorluğu'nu anımsatan Osmanlıspor; sporu güncel politikaya alet ediyormuş. Güya bu takım AK Parti'lilerin ve MHP'lilerin desteklediği faşist ve ırkçı bir takımmış. Ayrıca Erdoğan da bu takıma el altından destek veriyormuş bla bla bla...

Oysaki ;ırkçı ve faşist dedikleri takımda yedeklerle beraber yirmi sekiz oyuncudan on altısı yabancı uyruklu. Litvanya'dan, Çek Cumhuriyeti'ne, Bosna Hersek'ten Senegal'e, Kongo'dan Liberya'ya kadar bir çok ülkeden ve her renkten futbolcu bulunuyor. Hatta her dinden…

Osmanlıspor'un sporu güncel politikaya alet etmesi ile ilgili elle tutulur tek bir örnek de bulunmuyor bu arada. Ya da Erdoğan'ın takıma destek verdiğine dair bir kanıt da…

Yani sonuçta saçma sapan bahanelerle Türkiye düşmanları mal bulmuş mağribi gibi bu maçta Türkiye'ye ve Erdoğan'a karşı hakaret içerikli sloganlar attılar. Terör örgütünün propagandasını yaptılar.

Tabii İsviçre medyası da Türkiye ve Osmanlı düşmanlığının köpürtülerek propagandasının yapıldığı böyle bir eylemi es geçmedi. Üzerine sos dökerek manşetlerine taşıdı. Aslen Türkiyeli Türkiye düşmanlarının protestolarına çarşaf çarşaf yer verdi...

Belki de İsviçreliler, elleriyle bu zombilerin sırtlarını sıvazlayarak ''Aferin size, bizde sizi bu günler için yetiştirmiştik. Ortaya koyduğunuz bu tavırla ve tutumla gözlerimizi yaşarttınız'' demişlerdir. Kültürel, ahlaki ve insani dejenerasyonun hatta asimilasyonun bu denli bariz bir örneğini tarih göstermemiştir herhalde…

Tarihte Macarların Türklük'ten çıkmaları örneğinde olduğu menhus bir durumdur bu!

Tabii ki bu kadar düşmanca bir atmosfer içinde oynanan maçı Osmanlıspor da kaybetti.

Belki de bu mağlubiyette; aynı dili konuşan Türklerin, rakip İsviçre takımının ve PKK yandaşlarının yanında yer almalarının, atılan sloganların, edilen protestoların ve yapılan propagandaların neden olduğu şaşkınlığın da etkisi olmuştur.

Şimdi buradan bu hainliği yapanlara seslenerek diyorum ki; Osmanlıspor yenildi diye çok sevindiniz biliyorum.

Sevinmenizin asıl nedeni kültürümüzü ve tarihimizi çağrıştıran bir futbol takımının yenilmesi...

Aslında yaptığınız bu şey düpedüz Osmanlıspor'u suçladığınız ''sporu güncel politikaya alet etmek'' değil midir? ...

Neyse...

Bu düşmanca atmosfere neden olan, gruplaşıp ciddi bir art niyetle sporun centilmenliğini politikaya alet edenleri, hak ettikleri cezanın verilmesi için UEFA'ya havale ediyorum.

SON DAKİKA