Mehmet Sait Kılıç

Mehmet Sait Kılıç

16 Ocak 2017, Pazartesi

Anayasa değişikliğinde bacak ısırtacak bir şey var mı?

Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi çok tehlikeliymiş, çok... CHP'liler öyle diyor...

Bakalım neymiş tehlikeli olan:

-Yargı yetkisi bağımsız ve tarafsız mahkemeler tarafından kullanılacak. Ee, bugün öyle olmuyor mu? (Madde 1)

-Milletvekili sayısı 550'den 600'e çıkarılmış. Ne var bunda ağlayacak? (Madde 2)

-Vekil seçilme yaşı 25'ten 18'e indirilmiş. Doğruya doğru CHP emekli memur partisi olduğu için bu maddeye tepki vermekte haklı galiba. (Madde 3)

-TBMM seçimleri dört yıldan beş yıla çıkarılmış. Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri beş yılda bir yapılacak yani. Bu değişiklik için arkadaşının gırtlağını sıkmaya değer mi? (Madde 4)

-KHK çıkarma yetkisi Bakanlar Kurulu'ndan alınarak Cumhurbaşkanına verilmiş. Cumhurbaşkanı da bu yetkisini atayacağı Bakanlar Kurulu vasıtasıyla kullanmayacak mı? Ha Ali Hoca, ha Hoca Ali. (Madde 5)

-Kanunların yayımlanmasını sağlamak için TBMM ile Cumhurbaşkanı arasındaki paslaşmalar anlatılmış. Salt çoğunluk mevzusu eklenmiş sadece. Ee, bugün de aynı paslaşmalar olmuyor mu? (Madde 6)

-Meclisin üç ay tatil yapabileceğinden falan bahsedilmiş. Bu işlerle Bakanlar Kurulu ilgilenirken artık Cumhurbaşkanı ilgilenecek. (Madde 7)

-Meclisin; araştırma, görüşme, soruşturma ve yazılı soru sorma yetkileri düzenlenmiş. Bu kadar şarlamaya, kıyameti koparmaya değer mi?

(Madde 8)

-Cumhurbaşkanı; kırk yaşını doldurmuş, yüksek öğrenim yapmış, Türk vatandaşları arasından...doğrudan halk tarafından seçilir. Allah aşkına tıpkısının aynısı mevcut Anayasa'da da yok mu? O halde ne diye ensemizde boza pişiriyorsunuz? (Madde 9)

-Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanı devletin ve yürütmenin başı, TSK'nın da Başkomutanı olacak. Ee, bugün neyin başıdır? Kimin başkomutanıdır? (Madde 10)

-Cumhurbaşkanının suç işlediği iddiasıyla TBMM, soruşturma açılmasını isteyebilecek. Mevcut Anayasa'da Cumhurbaşkanı hakkında soruşturma açılması yasak. Sizce hangisi daha demokratik? (Madde 11)

-Cumhurbaşkanı bir veya daha fazla Cumhurbaşkanı yardımcısı atayabilir.

Bu uygulama Başbakan'ın birden fazla yardımcısının olmasına benzemiyor mu? (Madde 12)

-TBMM seçimlerin yenilenmesine karar verebilecek. Mevcut sistemde de buna benzer uygulama yok mu? (Madde 13)

-Cumhurbaşkanı, süresi altı ayı geçmemek üzere OHAL ilan edebilir.

Mevcut Anayasa'da bu işi Bakanlar Kurulu yapıyor. Yetki devri söz konusu yani. (Madde 14)

-Askeri mahkemeler kaldırılmış. CHP, gerçekten sol bir parti olsaydı bu madde karşısında mutlu olurdu. Ama nerede! Bizde sağ partiler solculuk, sol partiler de sağcılık yapıyor. (Madde 15)

-Anayasa Mahkemesi üye sayısı 17'den 15'e düşürülmüş.

Bu madde için arkadaşına yumruk atmaya değer mi? (Madde 16)

-Hakimler ve Savcılar Kurulu üye sayısı 22'den 13'e düşürülmüş.

Mecliste terör estirecek kadar büyük bir mesele mi bu? (Madde 17)

-Bizim ev harcamalarımız değil kamu tüzel kişilerinin harcamaları düzenlenmiş. Terbiyesizliğin lüzumu yok yani. (Madde 18)

Görüldüğü gibi Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile ilgili anayasa değişikliği CHP'lilerin abarttığı gibi bir "rejim değişikliği" veya "cumhuriyetin sonu" falan değil.

Demek ki, bugünkü fiilî durumdan çok fazla bir farkı yok.

Peki bu anayasa değişikliğinin avantajları nelerdir?

Bir kere "erken seçim" gibi bir seçenek mevzubahis değil.

Bir de fetret devrine neden olacak "koalisyon" gibi oluşumlar söz konusu değil.

Ayrıca zaman kaybına neden olan "güven oylaması" yok.

Tabii "hükümet" veya "bakan" düşürmek de yok.

Son olarak, "yeni kabine" seçim ertesi şıp diye kurulur. Zaman kaybı sıfır yani.

Şunu unutmayalım ki; memleketimizde "diktatörlük" ancak askeri darbelerle yönetime el koyan cuntanın yiyebileceği bir nanedir. Dolayısıyla yeni sistemde "dikta mikta" yok. Şahıslara takılmayın sisteme takılın derim.

Halimiz: "Ormanın güzelliğini görüyor musun?" diye sorulduğunda "Ağaçlar yüzünden ormanı göremiyorum" diyen Temel ile Dursun'un haline benzemiyor mu?

Öte yandan içte ve dışta, ülkemizin küresel güç olmasını istemeyen menhus güruhun bu anayasa değişikliğine karşı çıkmasına şaşırmadık.

Bizi şaşırtan animistik dönemden daha çıkamamış bebeler gibi veya lisede uzun eşek oynarken yanıp birbirine saldırmış ergenler gibi koskoca vekillerin birbirini ısırması yoluyla bunu ifade etmeleri oldu.

Bu kadarını en iyi çizgi film senaristlerine ısmarlasak yazdıramazdık doğrusu.

Ne diyelim mağdurlara sağlık ve selamet, olayın müsebbiplerine de akıl fikir ihsan et Allah'ım.

SON DAKİKA