Pazarlık yapmaya kalktığınızda "indirim yok, bu fiyatı vermiyorsanız güle güle" deyip sizi yolcu ederler. Bir alıcı için en zor durumlardan biridir. Peki, ya bunun tersi bir durumla hiç karşılaştınız mı? Sizi bilmiyorum ama " bu sana yaramaz abi" deyip beni başka bir ürüne ya da yemeğe yönlendiren satıcılar ve garsonlarla karşılaştım. Ancak bir markanın başındaki bir ismin "bu ürünümüzü almayın" dediğini hiç duymamıştım.

Şaka yapmıyorum, gerçekten de bir otomobil firmasının en tepe ismi bir ürünleri için ABD'deki tüketicilere almayın çağrısı yaptı. Fiat Chrysler Automobiles CEO'su Sergio Marchionne, elektrikli Fiat 500e için ABD'deki potansiyel müşterilere yönelik böyle bir çağrı yaptı. Çünkü Fiat, satılan her 500e'den 14.000 dolar zarar ediyor. Marchionne Washington'daki bir konferansta yaptığı konuşmada, para kaybetmekten yorulduğunu, zararın daha da büyümemesi için mümkün olduğunca minimum sayıda 500e satmak istediklerini açıkladı. Özellikle 2025 yılı için belirlenen Kaliforniya Eyaleti'ndeki sıfır emisyon ve ülke genelinde uygulanacak yakıt tüketimi kurallarına uyum için elektrikli otomobil üretmenin zorunlu olduğunu belirten Marchionne, elektrikli otomobil işinden sadece Tesla'nın Model S Sedan'ın yüksek fiyatı sayesinde para kazanabildiğine dikkat çekti. Yani Marchionne, müşterileri kibarca kapıdan çevirmenin yolunu arıyor.

Peki, elektrikli otomobil çağı başladı başlayacak derken, büyük markalar zarar korkusuyla bu işten uzaklaşacak mı? Aslında zaten fuarlarda sergilenen konseptler dışında çok az otomobil markası seri üretim elektrikli otomobilleriyle pazarda boy gösteriyor. Bunların önemli bir kısmını kullanma şansı bulan biri olarak yaptığım her değerlendirmede menzil sorununa dikkat çekmiştim. Sonuçta bu sorun aşılmadığı sürece elektrikli otomobillerin fosil yakıtlı olanların yerini alamayacağı aşikar. Üstelik seri üretim mantığı gereği, satış adetleri artmadığı müddetçe fiyatlarının ucuzlaması da beklenemez. Tabii, önemli vergi indirimleri yapılırsa, makul fiyatlarla karşılaşabiliriz ama bu üretim maliyetleriyle ilgili bir durum değil. Avrupa Birliği ve ABD'de yakıt tüketim ve emisyonları aşağı çekmek için konulan sınırlandırmalar firmaları doğal olarak elektrikli otomobile doğru sürüklüyor ama Marchionne'nin açıklaması yüreklere su serper cinsten değil.

Bu açıklama aklıma iki sebep getiriyor. İlki, firmaların emisyon kısıtlamalarıyla ilgili sınırların gevşetilmesi beklentisi. Diğeriyse bu büyük yatırımın altına girip firmayı batırma riskiyle karşı karşıya kalmak istememeleri. Zaten Marchionne'nin açıklamasında hibrit otomobillere atıfta bulunarak elektrikli çağının başlangıcını daha ileri atma çabası. Marchionne'nin samimi ve cesur olduğunu düşündüğüm bu açıklaması diğer firmalardan destek görecek mi bilmiyorum ama eğer destek görürse emisyon normlarıyla ilgili kısıtlamalarda gevşeme söz konusu olabilir. Tabii 11 yıl içinde elektrikli otomobiller için daha hafif, ucuz ama yüksek potansiyelli piller icat edilirse işin rengi değişir. Bekleyip göreceğiz.

Kazasız günler dileğiyle...