Şehirlerin büyümesi, okulların çeşitlenmesiyle birçok öğrenci okuluna yürüyerek gitme lüksünden mahrum. Evine uzak okullarda okuyan öğrencilerin ulaşımını sağlayan okul servisleriyse yapılan tüm uyarı ve alınan önlemlere rağmen sıkıntı yaratmaya devam ediyor. Elbette burada sadece servislerin fiziksel özelliklerinden ve sürücülerinin davranışlarından bahsetmiyorum, trafikteki diğer sürücülerin okul servislerine tahammülsüz davranmalarından da bahsediyorum.

Öncelikle servislerin durumuna bakalım. Özellikle ilkokul çağındaki öğrencilerin kullandığı servislerde çok daha dikkatli olunması gerekiyor. 6-10 yaş aralığında çocukların bazı tehlikelerin farkında olmaması hem sürücünün hem de araç içindeki hostesin bilgili ve tedbirli olmasını gerektiriyor. Okul servislerinin mümkün olduğu kadar yeni model ve emniyet kemerli olması şart. Üstelik emniyet kemerlerini her çocuğun takmasını sağlamak, bu kemerlerin çocuğun vücuduna uygun ayarlamak da çok önemli. Araç içinin temizliği ve hijyen de çok önemli. Sürücülerin ani hareketlerden kaçınması, trafiği sürekli izleyerek risk analizi yaparak olası kazaları önlemeleri gerekiyor. 1 Kasım'da başlayacak olan kış lastiği zorunluluğuna da uyulup uyulmadığı kontrol edilmeli. Tüm bu hususlarda hem okul yönetimlerinin hem de ailelerinin hassas davranması gerekiyor.

Trafikteki diğer sürücülerinse o araçlarda çocukların olduğunu unutmaması, servis durup öğrenci indirirken sabırsız davranmaması, servisin önünden bir çocuğun fırlayabileceğini düşünerek gereksiz riske girip sollamaya çalışmaması şart. Sonuçta küçük bir çocuğun servisten güvenli bir şekilde inmesi için geçecek 15-20 saniyelik bir sürede, sizin hayatınızda çok şeyi değiştirmez. Aman dikkat!