Üretim izni alınmamış gıda ürünlerini, tanınmış firmalar üretse dahi satmama kararı alan Tansaş, TÜBİTAK işbirliğiyle gıdaları ve üretim yerlerini denetlemeye başladı.
Yıllardır fiyat rekabetiyle savaşın ön plana çıktığı perakende sektöründe, düşük enflasyonla birlikte rekabetin koşulları da değişiyor. Tansaş, geçtiğimiz yıllarda başlattığı "Akıl almaz tüketici hakları" uygulamasından sonra şimdi de "Gıda güvenliği" kampanyasıyla yeni bir uygulama başlattı. Buna göre, üretim veya ithalat izni alınmamış paketli gıda ürünleri, -piyasada tanınmış markalar tarafından üretilmiş bile olsa- Tansaş'ta satılmayacak. Tansaş ayrıca, mağazalarında TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) tarafından özel bir denetim ve iş geliştirme programı uygulayacak. Bu program kapsamında Tansaş'ta satılan market markalı ürünlerin analizleri TÜBİTAK laboratuvarlarında yapılırken, açık şarküteri, açık et ve kasap reyonlarında denetim ve analizler gerçekleştirilecek.
ALTI AYDA DÖRT VAKA Uygulamanın tanıtımı amacıyla düzenlenen basın toplantısında konuşan Tansaş Genel Müdürü Servet Topaloğlu, Türkiye'nin kişi başına düşük milli gelirini neden göstererek sözde ucuz ürünleri tüketicilere sunan, bunu yaparken de asgari standartların altına inen veya kayıtdışı unsurları kullanan alışveriş ortamlarına AB standartlarında bir alternatif yaratma iddiasında olduklarını söyledi. Tansaş'ın bir perakende kuruluşu olarak gıda güvenliğine yönelik büyük bir inisiyatif aldığını ifade eden Servet Topaloğlu, "Yoğun rekabet ortamında pek çok perakendeci en ucuz ürünü vaad ederek pazar payını artırmaya çalışıyor. Bu çabalar normal, ancak bazen bu kaygıyla asgari standartların altında kalitedeki ürünlere sadece geleneksel kesimde değil, bazı organize perakendecilerin raflarında da rastlanabiliyor" dedi. Tüketicilerin gıda güvenliği konusunda üreticiler ve perakendeciler tarafından aydınlatılıp korunması gerektiğini belirten Topaloğlu, "Biz, Türk halkının gelir durumunu bahane ederek fiyatları düşürmek için asgari gıda standartının altındaki ürünleri raflarına veya tezgahlarına koyan perakendecilerden çok net biçimde farklılaşmak istiyoruz" diye konuştu. Servet Topaloğlu, son 6 ayda 4 milyon müşteriye ulaştıklarını, gıda güvenliği konusunda 6 ayda sadece 4 vakaya rastladıklarını belirterek, şöyle devam etti: "Sıfır risk dünyanın hiç bir yerinde yok. Bir müşteri aldığı bir üründen memnun olmamış, doktora gitmiş, reçetesini gördük. Biz tedbirimizi aldık ve ödemeleri yaptık. Ayrıca bir arkadaşımız hamburgerden rahatsızlanmış. Hamburgerci, ürünü Tansaş'tan aldığını söylemiş. Biz elimizden geleni yaptık. Bunun dışında 350 civarında bizden aldıkları gıda ürünlerinden memnun kalmayıp iade eden müşteri söz konusu. Bunları kayıt altında tutuyoruz.''
3.6 TRİLYONLUK YATIRIM Gıda güvenliği inisiyatifi konusunda bu yıl içinde 3.6 trilyon lira yatırım yapılacağını anlatan Topaloğlu, müşterilerden sadece ürünlerin üretim tarihlerine değil, üretim izni olup olmadığına da bakmalarını istedi. Topaloğlu, "Eğer belli bir marka izin almış fakat ambalajına bunu koymamışsa, televizyonlarda reklamı dahi olsa artık bu ürünleri satmayacağız'' dedi.
TÜBİTAK-MAM işbirliği ile Tansaş içinde kurulan Gıda Güvenliği Birimi, (9 gıda mühendisi, 13 veteriner) ürün ve üretim yerlerinde yapılan inceleme ve analizler konusunda İcra Kurulu'na düzenli olarak rapor verecek. AMBALAJDA Tarım Bakanlığı üretim izni bulunmayan ürünler, markası ne olursa olsun rafta yer almayacak. Tansaş, bu kararını bir mektupla tedarikçilere de duyurarak, "bu konuda anlayışınızı rica ediyoruz" dedi. 2004 YILI içinde bu uygulama için 3.6 trilyon lira harcayacak. TANSAŞ, uygulama ile ilgili gelişmeleri, dönem dönem kamuoyuyla paylaşacak.