Tevfik Bilgin, Çukurova Grubu ile yapılan anlaşmaya da açıklık getirdi. "YKB'nin satışından geri dönüş yok" dedi ve şu bilgiyi verdi: "Değer tespiti yapıldıktan sonra, Yapı Kredi'yi 2004 yılı sonuna kadar Çukurova Grubu satacak. Eğer yetişmezse, Ocak 2005'ten sonra satış işlemini Çukurova ve TMSF birlikte yürütecek. Ekim 2005'e kadar satış tamamlanmazsa inisiyatif tümüyle TMSF'ye geçecek. Ben olsam, TMSF'yi karıştırmadan yıl sonuna kadar kendi özgür irademle satışı yapardım. Banka ne kadar iyi fiyata satılırsa grup o kadar avantajlı olur. Hem borcunu öder hem de nakit elde eder. Yeni ödeme planında kimseye ayrıcalık sağlanmadı. Eurobond faizi kullanılarak, bugünkü değer formülü üzerinden gidildi. Bana göre, 1.5 yıl önceki sözleşme de iyi dizayn edilmiş. O sözleşmeyi de savunurum. Ama bugün şartlar değişti. Grubun erken ödeme niyeti oluştu. Şartlar değiştiği için sözleşme edildi. Finans piyasalarındaki erken ödeme indirimi dışında bir şey değişmedi."
İMKANSIZ DURUM Halka açık bankalarla ilgili olarak, SPK ile BDDK arasında, bankacılık sırrına özen gösterilerek bilgi alışverişi yapılabileceğini belirten Bilgin, İmar Bankası olayından çıkarılacak derslere de değindi. Bankacılık sisteminin gözetim ve denetim zafiyetini belirlemek üzere görevlendirilen Fransız ve İngiliz uzmanların hazırladığı 20 sayfalık taslak rapordaki önerilerin neredeyse yüzde 90'ının zaten Bankalar Kanunu taslağında bulunduğunu kaydeden Bilgin, "İmar Bankası, niteliği ve büyüklüğü itibariyle sadece BDDK'nın üstüne yıkılacak kadar basit bir olay değil" demeyi de ihmal etmedi.
BANKACILIK HASSAS Danıştay'ın, Kentbank'la ilgili kararını aldıklarını, Demirbank kararının henüz gelmediğini söyleyen Bilgin, hassas bir noktaya dikkati çekti: "BDDK olarak Danıştay'dan istişari görüş istedik. Hukuk fakültelerinden değerlendirme aldık. Hocaların görüşü, 'fiili imkansızlık' olduğu yönünde. Danıştay'ın kararı, bankaların tüzel kişiliği ile ilgili. Oysa o bankalarda yapılan usulsüz işlemlerle bağlantılı davalar var. Devam eden davalar sonuçlanmadan, bankaların eski hakim ortaklarının bankacılık yapma istekleri karşısında Bankalar Kanunu hükümleri çok açık!" Bilgin, bankacılık sektöründeki zincirleme hataların bedelini ise sözün özüne bağladı: "Bankacılık sahasında 80 civarında oyuncu vardı. Şimdi bu sayı 48. Eskiden oyuncular birbirlerine çarpıyor, faul yapıyordu. Artık, oyun kuralları ile oynanıyor."