kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Soli Ozel @ SABAH
 

Savrulma

Geçen yıl pek çok bakımdan Türkiye'nin yılıydı. AB'nin 17 Aralık tarihinde verdiği karara kadar geçen sürede dünyanın dört bucağında Türkiye'nin adaylığı ve müzakerelerin başlayıp başlamayacağı tartışılıyordu. 2004'ün konjonktüründe Türkiye'nin demokratik deneyimiyle, ekonomik yeniden yapılanmasıyla Batı değerlerini benimsemiş bir Avrupa ülkesi olma ihtimali büyük heyecan yaratıyordu.
Üstelik Türkiye bir yıl önceden ABD'nin Irak savaşına yardımcı olmama kararı aldığından, dünyada çok olumlu değerlendiriliyordu. 1 Mart'taki demokratik irade gösterisi uluslararası alanda dikkatleri çekti. Türkiye'nin imajı ve prestiji çeşitli kamuoyları indinde yükseldi. AKP hükümeti bu karar nedeniyle bir bedel ödemedi. Bunun sonucunda hem kendisinin hem de Türkiye'nin stratejik açıdan vazgeçilemezliğine inancı arttı. Elindeki IMF ve AB yol haritalarını iyi takip eden hükümet sonunda Türkiye'nin 17 Aralık tarihinde istediğini elde etmesini sağladı.
Olayların ve gelişmelerin akış hızı düşünüldüğünde 18 Aralık günü hükümetin ve Türkiye'nin yapması gereken iki şey vardı: Birincisi AB sürecinin bundan sonrasına yönelik mekanizmaları harekete geçirecek düğmeye basmaktı. İkincisi de geçen iki yıl içinde bir kısmı sindirilmeden gerçekleşmiş değişimlerin, dış politikada varılmış olan noktanın derin, detaylı ve ciddi bir muhasebesinin yapılmasıydı. İvme korunmadan ve bulunan nokta ileriye yönelik bir perspektifle değerlendirilmeden bir sonraki aşamanın yönetimi güçleşebilirdi.

Vizyon sunmaları gerekiyordu
AKP bunların ikisini de yapmadı. Hangi nedenlerle olursa olsun kilitlendi, Başbakan kendini yollara vurdu. Türkiye 2004 sonunda vardığı yeri hem dış politikada hem iç politikada konsolide edeceğine savrulmaya başladı. AKP liderliği ve özel olarak Başbakan ülkeye bir vizyon sunma gereği duymadıkları gibi, içeride giderek daha sert esmeye başlayan etnik milliyetçilik rüzgarına karşı da 2004 yılının siciline uygun bir karşı hamle yapamadı. Hatta bazı tutum ve söylemleriyle bu rüzgarın kabarmasına da katkıda bulundu.
Asıl vahimi AKP 2005'in farklı bir yıl olduğunu idrak edemedi. Arafat'ın ölümünün ardından Filistin seçiminin yapılmasıyla, Filistin-İsrail çatışmasındaki tıkanıklık açıldı. Ardından 30 Ocak'ta Irak'ta seçim yapılabilmesiyle ABD'nin Irak macerası farklı bir mecraya girdi, Atlantikötesi ilişkilerde yeni arayışlar başladı. Türkiye dışında ittifak ülkeleri yeni duruma göre pozisyon almaya başladı.
Bölgedeki rejimler üzerinde hem ABD'den kaynaklanan hem de baskıcılıktan, çürümüşlükten bıkan toplumların dayattığı değişim baskıları arttı. Bunun en çarpıcı örneği Lübnan'da eski Başbakan Hariri'nin katlinden sonra Suriye işgaline karşı başlayan toplumsal muhalefette görülüyor. Ölüm riskine rağmen Iraklılar'ın oy verdiği seçime Başbakan'ın verdiği ilk tepki seçimin meşruiyetinin sorgulanmasıydı. Bu tepki, hükümetin bu tarihi anın anlamını ıskaladığının da göstergesiydi.
AKP Irak'taki seçimin ardından odağın kaydığını anlayamadı. Asya ve Afrika'da bayrak dalgalandıran Başbakan, Londra'daki Filistin'le ilgili toplantıya çağrılmadı. Komşumuz İran ile AB arasında süregelen müzakere sürecinde Türkiye'nin bir hamlesi yok. Irak'taki yeni gerçekliğe uygun siyaseti üretme süreci yeni başladı. Yani en iddialı olunan Ortadoğu politikası konusunda Türkiye arayışların içinde değil. Türkiye'nin acilen gerçekçi bir stratejik perspektife ihtiyacı var.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Yazarın ölümü   / 27-02-2005
 Yol ayrımı   / 24-02-2005
 Bush'un dünyası ve WSJ   / 20-02-2005
 Kürt başkanlı Irak, Türkiye'ye uyar mı?   / 17-02-2005
 Siyaset boşluk affetmez   / 13-02-2005
 Kerkük ve bölgesel güç   / 10-02-2005
 Yeni başlangıç   / 27-01-2005
 Sözün değeri   / 23-01-2005
 İkinci Dönem   / 20-01-2005
 Çöküş   / 16-01-2005
SOLİ ÖZEL
Savrulma
Geçen yıl pek çok bakımdan Türkiye'nin...
Kay-serisonu: 4-0
Kay-serisonu: 4-0
Fenerbahçe 10 gün önce ligde 7-0 yendiği Kayserispor'a Türkiye...
Varan Yedi: 3-0
Varan Yedi: 3-0
Gaziantep'i Özgür ve Gökdeniz'in (2) golleri ile deviren Trabzon,...
Cumhurbaşkanı Sezer öğrenci affını veto etti
Cumhurbaşkanı Sezer öğrenci affını veto etti
Sezer, 667 bin öğrenciye üniversite yolunu açan af yasasını veto...
Göz göre göre cinayet
Sahte rakıdan gözaltına alınan eski TEKEL çalışanı Kaptan, "Metil...
Eli öpülesi kampanya
Türkiye'nin önde gelen 7 sivil toplum kuruluşu okul öncesi çocukların...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu