kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
  » Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Kendimi M.Ali'ye ispatlamak istedim - Bence Özcan filme büyük renk kattı
Kendimi M.Ali'ye ispatlamak istedim - Bence Özcan filme büyük renk kattı
Aslında ota şeye ağlayan biriyim
Eddie Murphy neyse M. Ali onun karşılığıdır

Kendimi M.Ali'ye ispatlamak istedim - Bence Özcan filme büyük renk kattı

Türkiye'nin en sevilen masal kahramanı Keloğlan yıllar sonra yeniden beyazperdede. Ama bu farklı bir Keloğlan masalı! Hatta absürd bir Keloğlan masalı! Biraz fantastik durumlar; ejderhalar, uçan halılar, devler, cinler var. Charlie Sheen'in oynadığı, Hollywood filmlerini ti'ye alan 'Hot Shots' filmleri gibi... Her masala bir gönderme var. 50; pardon 48 yaşında Keloğlan'ı oynayan Mehmet Ali Erbil'e, ilk kez bir projesinde kötü adamı oynayan Özcan Deniz eşlik ediyor; Kara Prens Necati rolünde! "Sonunda karizmayı çizdiriyor musunuz?" diyorum; "Ne yani hayatımın sonuna kadar aynı adamı mı oynayayım?" deyip soruyu ağzıma tıkıyor! Sonuç olarak kadın hayranlarına bir o kadar da çocuk ekleyecek. Mehmet Ali Erbil de ona laf söylettirmiyor; "Özcan çok iyiydi, her ne kadar kötü adamı oynasa da Özcan Deniz tınısı yine de vardı" diyor. Kadro ünlü kaynıyor; Petek Dinçöz, Ahu Türkpençe, Nükhet Duru, Bülent Polat masalın diğer kahramanları. 6 Ocak'ta gösterime girecek filmin 'iyisi' ve 'kötüsü' sinemadan önce GÜNAYDIN'da...

Neden bir masal kahramanı olmak, bu hikayede yer almak istediniz?
MEHMET ALİ ERBİL:
Bu proje, 5-6 yıl öncesine dayanıyor. Zaman ve şartlar uymadı, rafa kaldırıldı. Ama senaryo çalışması Tayfun Güneyer tarafından devam ediyordu. Keloğlan Türkiye'de en fazla sevilen, en bilinen masal kahramanı. 25-30 yıl sonra tekrar gündeme gelmesi, bugünün şartlarıyla çekilmesinin ayrı bir renk olacağını düşünmüştük.
ÖZCAN DENİZ: Ben çekileceği sene tanıştım projeyle.
ERBİL: Çünkü sonradan ortaya çıktı Kara Prens...
DENİZ: Kostümlü iş her zaman çok keyiflidir. Bunun özelliği ise kendine has tarzı, olması. Mesela bir Osmanlı hikayesi çekersiniz, kavuklarla, feslerle çekmek zorunda kalırsınız ama burada özgürsünüz. Kostümünüzü istediğiniz gibi diktirebilirsiniz; çünkü masal! O yüzden ben Ortaçağ kostümüyle oynuyorum, diğeri başka bir karakter kostümüyle. Tamamen hayal gücünüzle ilgili... Onun için çok eğlenceli geldi bana.
ERBİL: Acayip renkli, fantastik bir komedi. Uzun zamandır böyle bir şey çekilmemişti...

'ÖZCAN İÇİN İLKTİ'

* Türkiye'de korku filmi çekme kültürü hâlâ yok; iş komediye dönüşüyor. İlkler başarısız oluyor. O yüzden merak ediyorum 'fantastik bir komedi çekiyoruz' dedikleri zaman ikna edilmeniz gerekti mi acaba?
ERBİL:
Benden önce Özcan'ın bu konuda cesaretle karar vermesi gerekiyordu, çünkü onun imajının dışında bir işti. Televizyonda ve sinemada görülen imajının dışında bir çizgiydi kötü adam karakteri... Filmdeki tek kötü adam Özcan zaten! Yoksa benim rolüm zaten masal kahramanı, herkese ver, seve seve oynar.
DENİZ: Kadro, yapımcı, senaryo çok önemli. Belki Tayfun yönetmenlik anlamında kendini defalarca kanıtlamış bir yönetmen değil ama zeki bir adam olduğunu senaryoda kanıtlıyor. Senaryo sağlamsa işe güveniniz artıyor. Bir de M. Ali Erbil'le bir tecrübe yaşamak, onunla aynı sette bulunmak arzusu benim çok fazla düşünmememde etkiliydi.

* Peki kadınlar sizi karizmatik adam rolleriyle bağrına basmışken şimdi 'karizmayı çizdirdi' demesinler?
DENİZ:
Oyunculuk dendiği zaman benim aklıma çeşitlilik gelir. Ben, kadınlar beni hayat boyu bağırlarına bassın diye bir kariyer sürdüremem ki! Sonuçta benim yelpazemi genişletmem, bu konudaki iddialarımı ortaya koymam gerekir. Bir de komedi çok önemlidir. Bir aktörün komedi ayağı mutlaka olmalıdır diye düşünüyorum. 'Benim var' demiyorum, 'olmalıdır'. Onun için böyle bir deneyim yaşamak istedim. Ayrıca çok da fazla karizmayı çizdirecek bir durum yok. Tam tersine; eğer gerçekten filmden mutlu çıkarlarsa artısı bile olabilir bana...

* Sizce Özcan Deniz karizmayı çizdirir mi M.Ali Bey?
ERBİL:
Bence çok başarılı oldu. Bir de beklentilerinin dışında bir Özcan Deniz görmeleri insanların çok hoşuna gidecek. Fantastik bir komedi olduğu için de batmıyor hiçbir şekilde. Ne kadar kötü adam da olsa, yine bir Özcan Deniz tınısı var yani...

'BU İŞ ÇOK CİDDİ!'

* Böyle rollere 'evet' demeniz artık oyunculuğunuzu ispatladığınızı mı gösteriyor?
DENİZ:
Oyunculuk ispatlamak diye bir şey yoktur bence! 60 yaşına da gelseniz onun uzun bir yolculuğu var. Şunu ispatlamış olabilirim; ben bu işi ciddiye alıyorum! Şarkıcılığımın ya da beni tanıdığınız o ilk müzisyen kimliğimin arkasına sığınarak oyunculuk yapmıyorum. 'Nasıl olsa benim şarkıcılığım var, patlayan şarkılarım var, bilinen bir yüzüm var, aynı doğrultuda şarkılarımın ismini taşıyan filmler yapabilirim, nasıl olsa potansiyelimiz var izlerler' deyip bunun arkasına sığınmıyorum. Gerçekten oyunculuk yapmak istiyorum. Bu alanda da uzun bir yolculuğa çıktım, bu sürekli hayatımın içinde olacak, onu söylemeye çalışıyorum.

* 80'li, 90'lı yıllar ve bugünün sinemasında oyunculuk yapmış biri olarak Özcan Deniz'in oyunculuk gelişimini siz nasıl buluyorsunuz Mehmet Ali Bey?
ERBİL:
Bu gelişim sürecini herkes gibi ben de izliyorum. Ama takdir ediyorum çünkü işine olan sevgisi ve saygısı çok önemli. İşin yüzde ellisi demek bu. Zaten kendinde o başarı, yetenek var ama önemli olan onu güzel projelerle ortaya çıkarabilmek, renkli projelerle... Burada Özcan Deniz bence çok önemli bir rol üstlendi, filmin tek kötü karakteri ama hiçbir şekilde batmıyor. Demek ki birçok şey katmış rolüne...

* Bir şovmen, komedyen olarak söyleyebilir misiniz; güldürme becerisi var mı?
ERBİL:
Filmin bitmiş halini seyretmedim. Benim prensibimdir, filmin tamamını galada seyrederim, montajına bile gitmem. Sürpriz olsun isterim.
DENİZ: M.Ali'yle bizim çok fazla sahnemiz olmadı.
ERBİL: Bir savaş sahnesi...
DENİZ: Bir de Mehmet Ali gibi bir komedi oyuncusuyla, böyle deneyimi olmayan biri yanyana geldiğinde insan biraz kendini ispat şeyine giriyor.

* Girdiniz mi?
DENİZ:
E girdik tabii... (gülüyor)
ERBİL: Gayet başarılı.
DENİZ: Mesela başbaşa olduğumuz sahnelerde, ikili oyunlarımızda, sahne sonrası gözüm sürekli Mehmet Ali'deydi. Bir beğenmemişlik ya da olmamışlık mimiği yapacak mı diye. O önemliydi, o insanı biraz zorluyor.
ERBİL: Ben ilk seyrettiğimde dublajda; gayet başarılı olmuş dedim. Çünkü herkesin öyle bir beklentisi var ya... Özcan'ın bugüne kadar çizdiği o karakterin dışında bir tipleme olduğu için herkes öyle bir kaygı taşıyordu ister istemez ama aksine çok başarılı olmuş, ayrı bir renk olmuş filmde.

ŞİRİN SEVER

DİĞER GÜNAYDIN HABERLERİ
 Yılları bozuk para gibi harcadık...
 Bana dinozor diyen benim için amiptir!
SEDA KAYA GÜLER
Olmadı Banu Alkan!
Afrodit'e hiç yakıştıramadım...
Eşi vajinismus ise erkek iktidarsız oluyor
Eşi vajinismus ise erkek iktidarsız oluyor
Vajinismus olan eşiyle cinsel ilişkiye girmeye hazırlanan erkek,...
Beyin piliyle hareket ediyorlar
Beyin piliyle hareket ediyorlar
Parkinson gibi hastalıkların neden olduğu hareket bozuklukları,...
Onlar önce kutladı!
Onlar önce kutladı!
İstanbul'un elitleri son 15 günü yeni yıl partilerinde geçirdi. Kapı...
Bu kez şaşırttı!
Bu kez şaşırttı!
Moda Polisi
İstanbul'da giyinme işini en iyi bilenlerden...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.