|
|
Bir garip Keloğlan kuş gribine karşı
- Padişahım ben kızınızı çok seviyorum onunla evlenmek istiyorum. - Barış Manço'nun da dediği gibi zordur almak bizden kızı evlat. Hele önce bir Kaf Dağı'na çıkıp Anka Kuşu'nun yumurtasını getirip bir omlet yap da, sonra düşünelim hele isteğini. Ne o; sus pus oldun. Kal geldi galiba?! Hadi çabuk fırla fırlaaa... - Yok yaaaa?! Oldu gözlerim doldu... Ananız güzel mi sizin? - Höyt sen ne biçim konuşuyorsun koca padişahla?! - Ben canımı pazarda bulmadım padişahım... Size nasıl çok yaşa deniyorsa ben de çok yaşamak istiyorum. Kuş gribi patlamış, sizin benden istediğiniz şeye bakın. Anka Kuşu'nun yumurtası... Kaf Dağı'na çıkayım, oradan ejderha bulayım getireyim, ne bileyim, 100 kaplan pençesi keseyim, hatta Banu Alkan'la sevgilisinin evinde yarım saat kalayım ama yumurta olmaz! - Yersen... - Yerim ama 70 derecede kaynattıktan sonra. Bu yumurta işi yaş hünkarım. Vazgeçtim. Kız kalsın... Tamam, ben bir garip Keloğlan'ım ama 'bir grip Keloğlan' olmak istemiyorum. Ben canımı sokakta bulmadım. Chicken'ımı, aman tövbe 'chicken' da nereden çıktı; çıkınımı alıp gideyim ben. Haydi eyvallah!
|