|
|
İstanbul sosyetesinin yeni mekânı Tuus'a üç yıldız
Çok elegan bir yer açıldı mı, İstanbul'un elegan çevrelerinde bir fısıltıdır dolaşmaya başlar. Elegan insanlar, yeni açılan elegan yerin müjdesini birbirlerine verirler... 'Duydun mu' derler, 'Tuus açıldı; herkes orada. Gidip gören havasını atıyor. Hemen görüp etrafa anlatmak lazım..." İstanbul sosyetesinde, böyle bir mekan açmak ne kadar havalıysa, o mekanı ilk görüp, siz etrafta otlarken, 'ben oralardaydım' demek de o derece modadır... Mekanda ilk olmanın havası sonsuz derecede atılır... Sanki mekan kendininmiş gibi, sallanır. Duruma göre, yerilmesi gerekiyorsa, acımasızca yerin dibine sokulur. Havaya göre, yükseltilecekse ondan iyisi bulunmaz olur... İstanbul sosyetesi borsadaki broker'lar gibidir... Hisse senedi değerleri gibi, mekan değerlerini de indirir çıkartır. Mekanlar kendilerini patron zannederler... Oysa elit ve elegan kesim patronun kendi olduğunu bilir... Mekanları açtırıp kapattırarak, adrenalin salgılama oyununu sürdürür... Kadınlar için mekan borsası müthiş bir oyuncaktır. Her zaman, her gün, her telefonda oynanır... New-York borsasına taş çıkartılır...
*** Nişantaşı'nda Tuus'un açıldığını duyduğumda 'tamam' dedim. Ya git bir an önce gör ya da tamamen unut! Biliyorum ki bizzat görüp hemen yazmadın mı; image-maker değil, image-supporter olursun... Türkçesi'yle zamanında kendi görüşünü söylemezsen, sosyetenin görüşünü kendin gibi satarsın... Onun verdiği notu, tasdiklemiş olursun... 'Aman çok mükemmelmiş' laflarının etkisinde kalırsın... Karşı çıksan zırtapoz, desteklesen yalaka damgasını yersin... En iyisi ne zırtapoz ve ne yalaka damgasını yemeden, mutfak şefi 'Aret'in lezzet harikası' olarak takdim edilen Nişantaşı'ndaki Tuus'a kendim gitmem... Eski SABAH/ATV binasındaki Sofa Otel'in birinci katında Tuus restoran... Arabayla önünden ilk geçtiğimde kapıda arabayı alacak ne vale vardı, ne de bir görevli... Otelin karşısında inşaat halindeki otopark yapılana kadar, restoran için park sorunu hiç çözülebilir görünmüyor... Otel de daha faaliyete geçmediğinden, binanın içinde işleyen tek şey restoran kalıyor... Hani mekanın sahiplerinin sözlerinden müthiş New-Yorker bir hava bekliyorum... Oysa Tuus'da New-York mekanlarından çok, Paris'in en tradisyonel mekanlarından Brasserie Lipp'in havasını soluyorum... Saint Germain'deki Lipp'in New- York versiyonu desek daha doğru olur Tuus için... Bir restoranı, daha ilk gününden değerlendirmek doğru değil... Hani bir dursun otursun, müşterisi tutsun diye beklenir... Servise koyduğu tatlar, müşteri beğenileriyle kombine edilsin, bu sentezden durmuş oturmuş lezzetler çıksın diye düşünülür... Bunlar Tuus için geçerli olsa da; kabul etmeliyim ki Tuus'daki lezzetler, gerçek bir dünya restoranı kıvamındadırlar... Bresoala ve patates risotto'lu somon ızgara ile arkadan servis edilen tatlılar tartışmasızdırlar... Mekanın dünya gurmelerini tatmin etmemesi imkansızdır... Şarap listesinin uzunluğu ve 100'e yakın çeşidi her şeyi ile mükemmel havasını vermektedir... İstanbul gece hayatının en sakin gecesi pazartesi bile restoranın yarıdan fazlasının dolu olması, gelecek hakkındaki fikri sabitleştirmektedir... Bu restoran, bu otel de çalıştığında, sürekli bir dolulukta çalışacaktır... Yazın bahçe kısmındaki 150 kişi kapasiteli restoran full çekecektir... Mekanın başarısızlığı pek mümkün olmayacaktır... Okuyorsunuz ve düşünüyorsunuz... Siz düşünürken ben düşüncenizi görür gibi oluyorum... 'Her şey bu kadar mükümmel mi' dediğinizi duyar gibi oluyorum... Benden birkaç laf daha beklediğinizi hisseder gibi oluyorum... Öyleyse söyleyeyim... Tuus restoran, fazla klasik ve konservatif... Gençlikten çok; durmuş oturmuş, blazer'ını geçirerek şıklaşmış bir burjuva kastının restoranı... Tuus'a gelen genç masalar da, bu burjuva kastının ağır havasını soluyorlar... Onlar da bir süre sonra aynı masalar haline geliyorlar... Gençlik de ağır bir burjuva kastı havasına dönüşüyor. Enerji ve cıvıltı yerini asalete terk ediyor... Mekan bu haliyle biraz durağanlaşıyor. Establishment güçlenirken, bohem yok oluyor... Mekan ağır havada biraz statik kalıyor.
*** Öyle olmasına öyle... Zaten öyle olduğu için Tuus sosyetede gözde! İstanbul'a gelecek yabancı misafirlerinize, 'Türkiye ne kadar çağdaşmış, görün de anlayın' diyeceğiniz kadar batılı bir mekan Tuus... Yeni açıldığı ve daha istikrar notunu alamadığı için 1 yıldızı kafadan siliyorum. Biraz yaşlı ve hafif statik görüntüsünden dolayı da 2'nci yıldızı düşüyorum. Geri kalan her şey mükemmel. Mekan, dekor, lezzet, ambiyans ve hizmet... Tuus'a 5 üstünden 3 yıldız gerek... *** **
|