kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ali Kirca @ SABAH
 

Deniz olunmalı!

Herkes, kendi ömrünün önemli bir yol kavşağında; kendisini içine alacak
"hayat denizi" nin kıyısında durur ve sorar kendi kendine...
İkilemler, üçlemler, çözülemez denklemler arasında kafa yorar durur mütemadiyen:
"Bulut mu olsam, gemi mi yoksa,balık olsam, yosun mu yoksa!"
Nâzım'ın o dizelerini bugüne tercüme ederseniz şöyle de sorabilirsiniz kendinize:
Kariyer mi yapmalı, paraya sapmalı, ev-bark sahibi mi olmalı, gündelik hesaplarla yol almalı?
Bu zor sorunun cevabını, önceki gece, bir denizin kıyısında, boğaz rüzgârı altındaki Siyaset Meydanı'nda, Nâzım'ın cevabına tıpatıp benzeyen yaşam felsefesiyle verdi "Roman" lar: "Ne o, ne o, ne o/ Deniz olunmalı oğlum!"


Bu şiirin bahsi bile geçmedi o gece... Lakin, havada bu şiirin ruhu dolaştı durdu...
Çünkü, onlar altını üstünü hesap etmeden "tepeden tırnağa" deniz olmuşlardı.
İlk kim yazıp söylemişti bilmiyorum onları bir çırpıda anlatan şu satırları:
"Onlar batı rüzgârları kadar özgürdüler/ Onlar yeryüzünün savaşa en uzak barışa en yakın duranları/ Onlar göç yollarında geçmişin izlerini geleceğe taşıyanlar/ Onlar gülüşleri ile ağlayan, hüzünlerini keyifle karşılayanlar/ Onlar bugüne dek konuşmayanlar..."
Siyaset Meydanı'nın bu yıl ki dönem sonu veda programında onlar konuştu işte...
Ama ne konuşmak! Ama ne yaman sorunlar bilmediğimiz, ne dağ gibi acılar hisetmediğimiz!
Buna rağmen; ne zaman bir davul-darbuka ritmi girse araya; bir zurna sesi yayılsa rüzgârla... Ortada dört kol çengi; kol kola, göz göze az önce şiddetle birbirine çıkışanlar...
"Deniz olmak" böyle bir şey olmalıydı...


Türkiye'de sayıları iki milyon; bazılarına göre daha da fazlaydı... Sayıyı bilmiyordu kimse tam olarak, çoğu "Roman" gizleniyordu çünkü... "Günah" bulutu gibi üzerlerine çullanan "Çingene karaltısı" nın altında...
Müzisyendiler daha çok, çiçek satıyor, sepetçilik yapıyor, kap kalaylıyor, demir dövüyor, hurda topluyorlardı... Namuslarıyla, roman havaları ve eşşiz danslarıyla...
Ama onlar gördüklerimizdi.
Valilerin, bu arada Türkiye'nin ilk kadın valisinin, kaymakamların, asker-sivil bürokratların, bakanların, başbakan yardımcılarının, hatta başbakanların arasında "Çingene" olduğunu hangimiz biliyordu? O gece söylenmeyen isim listesinden, şimdi orada bulunan çok kişinin haberi var artık. Ama "Biz Romanız!" diye haykıranlar, "onlar" ın isimlerinin kamuoyuna açıklanmasını istemediler. "Kimliklerini açıklamaktan korkanlara, Çingene olduklarını açıklama onurunu biz neden bahşedelim!" dediler.


Ötekilerin utanmalarının sebebi yalnızca kanunlar olabilir miydi? Kanunlar? Halen yürürlükte olan İskân Kanunu'nun bir maddesi, Türkiye'ye muhacir olarak alınmayacaklar listesini sıralarken, Göçebe Çingeleri; anarşistler ve casuslarla bir tutuyordu.
Halen yürürlükte olan Polis Kanunu'nun bir maddesi; "gerekli tedbirlerin alınması" gereken şahıslar arasına " esaslı bir mesleği olmayan Çingeneler" i katıyordu.
Yani bir etnik kimliğin yüreği; "şüpheli" damgasıyla daha en başta dağlanıyordu.
Ya toplumun genelindeki içinizi acıtan, haksız ve insafsız karalamalar ve algılamalar?
Şu satırlar sadece birinin hikâyesindendi:
"Okulda Çingene diye dışlandı. Zorlandıkça hırsı bilendi. Yağmur altında ayakkabısız, kitapsız okula gitti... Liseyi birincilikle bitirdi.
Sonra üniversitede Kamu Yönetimi bölümünde aynı başarının tekrarı... Hep etnik kökenini sakladı... Kim olduğunu bilmeyen hocası, bir gün gözlerinin içine baka baka: 'Zekâ seviyeleri en düşük toplum Çingenelerdir' dedi...
Askeri İdare Mahkemesi'nde çalışmak için sınavlara girdi. Yazılıyı kazandı, mülakatta elendi. İki dil biliyordu...
28 yaşındaydı, hâlâ bekârdı... Çünkü, bugüne kadar hiçbir kıza ondan hoşlandığını söyleyememişti."


Siyaset Meydanı'nın bu yıl ki en anlamlı, en düşündürücü, en duygulu ve en coşkulu programıydı...
Açık havadaydık. Programı evinde izleyen, komşu evlerden üniversiteli bir genç kız, gecenin bir yarısı kalkıp aramıza katıldı... Sümeyra...
Finali o yaptı elini beline vura vura oynarken:
"Bir daha dünyaya gelsem, Roman olurdum!" dedi.
Tartışma orada bitti...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Hayat ucuzluğu...   / 31-05-2006
 Mayıs hüzünleri...   / 26-05-2006
 Kuşlara dair-5   / 24-05-2006
 Hayat temize çeker her şeyi...   / 22-05-2006
 Gurbetin gençleri   / 17-05-2006
 Bugün Anneler Günü...   / 15-05-2006
 Küme düşme yetmez, şampiyonluk da kalksın!   / 12-05-2006
 Yaralıyız!   / 10-05-2006
 M.K. Atatürk Köprüsü   / 08-05-2006
 125'inci yılında "Atatürk Köprüsü"   / 05-05-2006
ALİ KIRCA
Deniz olunmalı!
Herkes, kendi ömrünün önemli bir yol...
YILMAZ ÖZDİL
Kanyon...
Yasai katsu curry.
Ebi raisukaree.
Yaki...
ERGUN BABAHAN
Bu kimin komplosu peki!
Danıştay saldırısının niteliği...
MEHMET BARLAS
Analog beyinler dijital çağda zorlanıyor
Bilmiyorduk.
BALÇİÇEK PAMİR
Bir kadının en kötü anı
Oldu mu şimdi?
Bir kadının...
UMUR TALU
Artık yapma!
En makul sıfatla; "Türkiye...
FATİH ALTAYLI
O fotoğraf
Önceki gün öğleden sonra yazı işleri...
ERDAL ŞAFAK
Esma Hanım ve Defne
Türkiye'nin AB'nin en...
Kadın canlı bomba toplayan bir Türk
İslamiyeti seçen Batılı kadınlar... Haberleştikleri sohbet odaları...
Endonezya'da gözyaşları dinmiyor
Yokyakarta'da meydana gelen depremde ölü sayısı 6 bini geçti.
Kıskananlar çatlasın
Kıskananlar çatlasın
G.Saray Başkanı Canaydın, önceki gece şampiyonluk kutlamasında...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu