Demet evli Yalın partili
Buyurun size Çeşme tatili! Hem de fırından sıcak sıcak, ayy heyecandan kalbim duracak. Süreyya'sız Bodrum'u neyleyelim dedik, Rambo Çelik'i ve gözlerden uzak 2006 yaz kreasyonu oyuk atlet üstü bandanasını Bodrum'da bırakıp Çeşme yollarına düşüverdik. Çeşme yine tekne kıvamında. O kadar rüzgarlı, denizi o kadar dalgalı ki tatilci tepe sersemi. Yatağa yatınca bile başınız dönüyor, denize giren "Dondum Allah" diye kaçıyor. İlk gece hedefimiz Babylon'da Rachid Taha konseri. Abi, Cezayir asıllı Fransız punk-rock-rai şarkıcısı. Tamam müzik türü kulağa biraz karışık geliyor ama bu bünye Ayvalık tostunu da seviyor değil mi? Peki Alaçatı halkını ikiye bölen Babylon güzel mi? Çok güzel! Sahilde kocaman alana kurulmuş, sahne önü çim, isteyen yerlere yatabiliyor, yemekli bölümü ve iki tane barı var. İsteyen kumsala uzanıp yıldızları sayarken konseri dinleyebiliyor. Büyüleyici.
HÜSNÜ'DE İZDİHAM Rachid Taha'ya gelince, zımba gibi orkestrası ve şarkılarıyla harikaydı. Ancak beklendiği kadar seyirci toplanamadı. Ve fakat ertesi gece Hüsnü Şenlendirici konserinde izdiham yaşanmış, daha da beteri aynı yolun devamındaki Sea Side'da da Hande Yener konseri varmış. Trafik Alaçatı girişinden tıkanmış, insanlar arabadan inip saatlerce beklemiş. Yolumuz yok gitmeye Tövbe tövbeee. Ertesi sabah Alaçat Kafe'de çardak altında karadut-lorlu, yumurtalı kahvaltıdan sonra doğru Kum Beach'e. Bu sene plaj favorim orası. Kumu, mavi-yeşil denizi olağanüstü. Aaa! Şansımıza '2. Kumdan Kale' yarışması var. Millet gruplar kurup deniz kızları, arenalar, kaleler, yunuslar yaptı. Kazanan 1000 YTL'yi kapıp, eğlenceye aktı. Pazar gecesi de Genç Turkcell'in Nil-Yalın turnesi Ilıca plajına geldi. Olleey! Sağ eller havaya! Önce siyah yeleğiyle Yalın çıkıp zıp zıp zıplattı, ardından Nil mini şortu ve Nilce şarkılarıyla çakkıdı çakkıdı oynattı. Topuklularla dans ederken düşecek diye de yüreğimizi hoplattı. Aman dikkat Nil FM! Sonracığıma Yalın Paşalimanı Queen'de after party (konser sonrası partinin janjanlı adı) yaptı. Eee Guns N' Roses'ın after party'si olur da Yalın'ın olmaz mı? Bir haftadır orkestrasıyla turnedeler, kurtlarını dökmek istemişler. Ooo! Beyaz kaprili Serdar Ortaç ve at kuyruklu taze gelin Demet Akalın ve kocası da geldiler.
EVLİYİM DANS OLMAZ Serdar Ortaç DJ'lik yapıyor, herkes coşuyor derken Demet'in şarkısı 'Afedersin' başladı. O kadar eğleniliyor ki, Demet'i dansa davet ettik. Demet "Ay yapmayın, benim kocam var dans edemem!" demez mi? Dans etmeyen Demet olur mu hiç? Yahu nedir bu kadınların evlilikten önce, evlilikten sonra hali? Sadece Demet mi? Misal Gülben Ergen de evlendikten sonra yok o röportajı vermem, yok dekolte giymem havalarına girmişti. Evli bir kadın ya. Zaten hep böyle değil midir? Evlenen kadın eğlenemez, kız kıza gezemez, yalnız tatile çıkamaz, dekolte giyemez, kalça sallayıp dans edemez. Sonra da tüm bunları yapmayı özler ve adamı boşar ya da koltukları tırmalar. Bu ne saçma mantıktır ey okuyucu? Evlenince yapmacıklaşacaksak sakın evlenmeyelim, hayatımızı zehir etmeyelim yani. Ha unutmadan hani para yok diyorlar ya, görüp duyduğuma bakın; Sheraton'un gecesi 3 bin euro'dan üç tane penthouse suitinde bütün yaz yer yokmuş. Helikopterle İstanbul'dan gelen yerli turistler gecede yedi bin beş yüz euro bayılıyormuş. Yaaa işte böyle, devamı cumaya bu köşede.
|