kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Rahsan Gulsan @ SABAH
SMS:
4122-RG MESAJ
 

Kızılmaske babam olsun isterdim

Benim babam, diğer babalardan farklıydı. Onu farklı kılan, "Baba gibi baba" imajı yaratmıyor olmasından kaynaklanıyordu. Babam Kilis doğumlu. Okula 11 yaşında, erkek kardeşi kayıt edilirken, tesadüfen yazdırılmış. Nüfus cüzdanını da o zaman vermişler. Sonra ailede okuyan tek çocuk olmuş ve Hukuk Fakültesi'ni kazanıp avukat olmuş. Ancak okumak için inşaatlarda çalışmış, geceleri de bir terzinin yanında kalfa olarak dikiş dikmiş. Babası taş ustasıymış. Annesi ev kadını. Yani ona para gönderecek kimse yokmuş arkasında. Ama babam zoru başarıp, kariyerini oluşturmuş ve Mersin'e yerleşip, halasının kızı olan annemle evlenmiş.

ZORU BAŞARMIŞ
Zor bir hayatı olmuş, ama karamsarlığa kapılmadan hayatını kurmayı başarmış. Ben 16 yaşıma kadar annemlerle yaşayıp, sonra üniversite için İstanbul'a geldim ve geri dönmedim. İnsan, o yaşlarda babasının yaşadığı bu zorlu hayatı çok takdir edemiyor. Ve babasını diğer babalar, annesini diğer annelerle yarıştırıyor. Biz annemin öğretmen olmasından dolayı, yazları öğretmen çevresi ile birlikte yazları, hani o caretta carettaların yumurtlamaya geldiği kumsallarda çadır kurar, 1 ay çadırda yaşardık. İşte çocuk ruhum, idolüm babamın karizmasının burada sarsıldığına tanık olurdu.

ÇADIRDA ŞENLİK VAR
En yakın arkadaşlarımız Mustafa Amcalardı. Coğrafya öğretmeni olan Mustafa Amca'nın varlığı babam için de gizliden gizliye bir azap kaynağı idi. Kamp yeri kabusumuz çadır kurulmasıyla başlardı. Zavallı anneciğim, babamla saatlerce 50 derecelik Anamur sıcağında çadır kurmaya çalışırdı. Çadırın birkaç kere devrilmesinin ardından kavga edip, pes ederdi. Mustafa Amca ise bu sırada çadırı kurmuş, mukavvalardan mutfak, banyo hatta jakuzi yapmış olurdu. Kendi özel tasarımı olan şaşal şişelerinden yapılmış boşaltma ve arıtma tesislerini anımsamak bile zavallı ruhumda geçmişime gömdüğüm yaraların kanamasına yol açıyor. Annemin olay çıkarıp, Mustafa Amcalar'ın çadırına sığınmasıyla babam ve ben, çubuklar ve iplerle kampın en tuhaf görünen çadırına imza atardık. Kabus bununla bitmezdi; biz babamla balığa gider eli boş dönerdik. Akşama bizim çadırda patates kızartılırken, Mustafa Amcalar komşulara balık dağıtırdı.

BU SİTEYE DİKKAT!
En büyük hezimet ise manav deneyimi olurdu. Anamur'un köylüleri sabahları tazecik domatesleri, biberleri getirirdi. Babacığım, tüm tarlanın en çürüklerini bir kilo içerisine sığdırmayı başarırdı. Mustafa Amca ise çadır-plazasının önünde organik tarıma geçmişti bile. Kamp, öğretmen kampı olduğundan ay başının geldiğini yanan mangallardan anlardık. Maaşı alan et alırdı. Bizim böyle bir kaygımız yoktu ama annem bir öğretmendi ve öğretmen gibi yaşamalıydık. İşte böyle zamanlarda babamın aslında Kızılmaske olduğunu hayal ederdim. Ama o Kızılmaske'nin pardesüsünü giyip halka karışmış, süper güçlerini bizden saklayan biri olduğunu hayal ederdim. Babam kahramanımdı. Ama Kızılmaske gibi iyi niyetli bir kahramandı. Zavallı Kızılmaske de ormanda 10 kaplan gücünde olduğuna değin dedikodular olmasına karşın, muhteşem mağara sarayını Pigmelerle paylaşırdı. Maceralarında adamcağızın şöyle tek başına ayaklarını uzatıp, terliklerini giyip bir dizi izleyebildiğine bile şahit olmadım. Eminim, iş kıyafetlerini de kendisi yıkayıp ütülüyordur. Şimdi neden mi bu yazıyı yazdım? Dün sabah e-mailimde gittigidiyor. com'da yapılan bir açık arttırmanın görselleri vardı. Kızılmaske'nin resmini görünce geçmişe doğru yuvarlandım... Bu açık arttırmada hayranı olduğum ve tüm harçlığımı yatırdığım Kızılmaske, Yüzbaşı Volkan'ı yayınlayan (TopGun'dan önce Yüzbaşı Volkan'ımız vardı bizim) Tay Yayınları'nın kurucusu Yalçıner Ailesi'nin ve Ressam Aslan Şükür'ün özel koleksiyonundan alınan, 70'lerde baskı için hazırlanmış guaj kapakların her birinden tek adet orijinal çizim bulunuyor. İlgilenenlere duyurulur! Babacığım, biliyorum bu yazıyı okur okumaz beni arayıp sitemlerini dile getireceksin. Ama sen benim biricik alçakgönüllü Kızılmaske'm, Süperman'im, Örümcek Adam'ım, süper kahramanımsın... (Tamam bu tuhaf oldu farkındayım ama hani dünyayı filan kurtarıyor ya, o açıdan...)

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Takva, kimseye yaranamayacak   / 03-10-2006
 Altın Portakal'da gösterilen 'Araf' kürtaj karşıtı bir film mi?   / 26-09-2006
 Dayak kötüdür dürüstlük iyidir   / 21-09-2006
 Usta aktör Şener Şen'e 'Ömür Boyu Başarı Oscar'ı   / 19-09-2006
 Şişmansın; Kadir İnanır'ı ayartamazsın!   / 14-09-2006
 Hem şişmansın herkesten!..   / 12-09-2006
 Festival mi? Türk Oscar'ı mı?   / 07-09-2006
 Altın Portakal niye var ki?   / 05-09-2006
 Lucca'nın inşaatında çalıştım   / 31-08-2006
 Ankara'dan durum raporu   / 29-08-2006
RAHŞAN GÜLŞAN
Kızılmaske babam olsun isterdim
Benim babam, diğer...
ÖZAY ŞENDİR
Eski sevgiliden dost olur mu?
Önümde Sertab Erener,...
SİNAN ÖZEDİNCİK
'Benim evim, senin evin'
Acılı baharatları, kuru...
AYŞE TÜTER
Haşhaşlı ve cevizli çörek
Sütü hafif ısıtın. İçine...
Sevgisiz büyüyen çocuk kısa boylu kalır
Sevgisiz büyüyen çocuk kısa boylu kalır
Çocuklar için en önemli büyüme hormonu aslında sevgi. Ne kadar iyi...
Ailenizin doktoru
Ailenizin doktoru
Oruç tutarken kilo vermek istemiyorum
21 yaşında, 1.62...
Okan hırsını gazetecilerden aldı
Okan hırsını gazetecilerden aldı
Geçtiğimiz salı akşamı polis tarafından alkol testine tabi tutulan...
Sultan üzüntülerini senaryoya dökecek
Sultan üzüntülerini senaryoya dökecek
Uyuşturucu ve terör gibi ülke sorunlarına sessiz kalmak istemeyen...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.