Hoşgeldin Ramazan
Ramazan Sofrası
Sağlık Rehberi
Rehber Kitaplar
Hikmetli Sözler
Ramazan Fetvaları
İmsakiye
Ramazan Nüktesi
Beyaz Hoca
Eski Ramazanlar
İslamın Altın İlkeleri
  -
  Sabah Gazetesi
  Günaydın Gazetesi
İslam'ın Altın İlkeleri
Dinin sosyal yararları
Dünkü yazımızda, "Din neden gereklidir" başlığını kullanmış ve dinin insanın kişisel hayatı ve psikolojik yapısı üzerindeki yararlarından söz etmiştik. Bugün de dinin toplumsal yararından bahsetmek istiyoruz. Evet, "Din neden gereklidir?" sorusuna verilecek ikinci cevap şöyle olabilir: Din toplumsal yararı olduğu için gereklidir. Dinin, insanlığın kişisel hayatı üzerinde büyük yararı bulunduğu gibi sosyal yaşantısı üzerinde de çok geniş ve yaygın yararları bulunmaktadır. Burada yine bir noktayı vurgulamak istiyoruz. Gerçek din insanların toplumsal yaşantısı üzerinde olumlu etkiler yapabilir, yanlış ve hurafelere bulanmış din ve din anlayışı, topluma yarar değil elbette zarar getirecektir. Biz, gerçek İslam'ın toplumsal hayatta insanlığa sayısız faydalar sağladığını söyleyebiliriz. Özetlemeye çalışalım:

Bütünleşme sağlar
Gerçek din inananlar arasında birlik, kardeşlik ve dayanışma duygusunu oluşturur ve geliştirir. Bu, aynı zamanda sosyal bütünleşme demektir. Bir ulusun bireylerinin birbirlerini sevmeleri, birbirlerine yardım etmeleri ve dayanışma içinde bulunmaları, zorlukları aşmada özellikle felaket ve afetlerin acılarını dindirmede büyük yararlar sağlar. Devlet eğitim yoluyla genç nesillerimiz arasında birlik, beraberlik, kardeşlik ve dayanışma duygu ve inancını yerleştirmek için büyük yatırımlar yapmaktadır. Din aynı şeyi çok daha ucuz, kolay ve daha köklü biçimde başarmaktadır. Bireyleri birbirine manevi bağlarla bağlı olmayan uluslar, sonuçta sosyal çözülmeye maruz kalırlar ve dağılmaya, yıkılmaya, müsait halde bulunurlar.

Sosyal sermayenin temeli
Bugün Amerika'da, yeni gelişen bir kavram var: Sosyal sermaye. İktisadi sermayenin, iktisadi kalkınmanın temelinde sosyal sermaye bulunmaktadır. Sosyal sermayesi zengin olmayan toplumların iktisadi kalkınmaları da çok zor olacaktır. Sosyal sermaye, şu anlama gelmektedir: Sosyal sermaye toplumdaki güven, ahlak, sorumluluk ve karşılıklı saygı gibi terimlerle ifade edilebilir. Bugün ticari hayatta eğer bir ahlak olmazsa, karşılıklı güven ve saygı bulunmaz ise, orada verimli bir kazanç mümkün olamaz. Herkes birbirini aldatırsa, kimse verdiği sözünde durmazsa, çek ve senedini mazeretsiz olarak ödemekten kaçınırsa, piyasaya yalan, hile ve vurgunculuk hakim olursa, o ortamda sağlıklı ticaret mümkün olamaz. Ticaret olmayınca, arkadaki sanayi ve hizmet sektörü de iflasa sürüklenir...

Görülüyor ki toplumdaki ve ekonomik hayattaki ahlak, güven ve karşılıklı saygı unsuru (ki buna sosyal sermaye denilmektedir) bu iktisadi gelişmenin, ticaretin ve sanayinin gelişmesinde büyük yararlar sağlamaktadır. Evet, toplumdaki ahlak, güven, sorumluluk duygusu ve saygı kavramları, genel olarak dine dayanmaktadır. Dine dayanmayan ahlak ve güvenin ise her an çökebileceği kesindir. Menfaate dayalı ahlak, menfaatler değişince her an yıkılabilir. Bu noktada, "Falancalar dindardırlar ama hırsızlık yapmaktan da geri durmuyorlar" denilebilir. Biz buna karşılık, o türlü dindarlığın yanlış din yorumuna dayandığı için o sapkınlıklara yöneldiğini söylemek isteriz. Gerçek İslam ile hırsızlık zulmü bir arada olamaz.

Kültürün omurgası
Milletleri ve devletleri ayakta tutan maddi değerlerin yanında bir de manevi değerler, değer sistemi vardır. Din bu değerler sisteminin omurgasıdır, orta direğidir. O yıkılırsa değerler sistemi de onunla birlikte çöker. Değerler sistemi ve kültür çok geniş konuları içine alır. Örflerimiz, adetlerimiz, düğünlerimiz, aile hayatımız, şiir ve edebiyatımız, büyüklere saygı, küçüklere sevgi anlayışımız, doğruluk ve dayanışma duygumuz, vatan ve millet sevgimiz, devlet ve düzene bağlılığımız, asker ocağını peygamber ocağı sayışımız gibi sayısız güzelliklerimiz, din ile bağlantılı inançlarımız ve yaşantılarımızdır. Dolayısıyla, zengin değer sistemimizin yaşaması ve gelişmesi din ile ilgilidir. Esasen bizzat dini de değerler sisteminin içinde, hatta başında saymak gerekir. O halde, dinimizi korumakla aynı zamanda değerler sistemimizi ve kültürümüzü de korumuş oluruz. Dini dışladığımız veya horladığımız zaman, değerler sistemimizi ve kültürümüzü - de birlikte tahrip etmiş oluruz...

İslam'ı korumalıyız
Buraya kadar yaptığımız açıklamalar bize dinin, normal manada dinin, insanların kişisel ve toplumsal hayatlarında göstermektedir. Gerçek İslam ise, elbette çok gereklidir, kişi ve millet hayatında hava gibi, su gibi temel yaşam unsurlarından biridir. Çünkü gerçek İslam insanlara yüksek moral verir, yüksek ahlak kazandırır, İslam imanı insana yüksek bir tatmin sağlar, topluma manevi düzen verir, toplumsal bütünleşmeyi oluşturur, sosyal dayanışmayı gerçekleştirir. Gerçek İslam'a inanan bağlanan ve onu yaşayan toplumun geri kalması, cahil kitle halinde bulunması mümkün değildir. Bugün İslam dünyasının içinde bulunduğu acıklı geri kalmışlık durumu, gerçek İslam'ın kusuru değil saptırılmış İslam'ın bir sonucudur. O nedenle yüce dinimiz gerçek İslam'ı korumak, geliştirmek ve genç nesillerimize aktarmak, kutsal bir görevimiz olmalıdır.

***
Milletleri ve devletleri ayakta tutan maddi değerlerin yanında bir de manevi değerler, değer sistemi vardır. Din, bu değerler sisteminin omurgasıdır.
***
Bugün İslam dünyasının içinde bulunduğu acıklı geri kalmışlık durumu, gerçek İslam'ın kusuru değil saptırılmış İslam'ın sonucudur.
***
Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah'ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz... (Münik Suresi)
***
Günahlar gaflet getirir. Gaflet ise, kalbin katılaşmasına sebep olur. Kalbin katılaşması, insanı Allah-ü Teala'dan uzaklaştırır. Allah-ü Teala'dan uzaklık ise, cehenneme götürür... (Hadis-i Şerif)

Zekeriya Beyaz'ın 20 Ekim 2004 tarihli Takvim Gazete'sinde çıkan yazısıdır.
http://www.takvim.com.tr/2004/10/20/gnc114.html
 
Köfteli tarhana
  Tarhanayı 2 saat önceden biraz su ile ıslatın. Tencereye 1 kaşık yağ koyun, kızınca domates püresini koyarak 1-2 dakika soteleyin. 4 su...devamı
 
Bardak mantısı
  Bir kabın içine kibrit kutusu kadar mayayı koyun. Üzerine 1 su bardağı ılık suyu ekleyerek mayayı eritin. 1 çorba kaşığı eritilmiş ve...devamı
 
Somun böreği
  Bayat ekmekleri önce dilimleyin, sonra kesme şeker gibi kesin. Isıya dayanıklı kare ya da dikdörtgen kenarlı küçük bir tepsiyi yağlayıp,...devamı
 
Kazandibi
  Soğuk süte nişasta ve pirinç ununu koyun, karıştırarak orta ateşte muhallebi kıvamına gelene kadar pişirin. Şekeri ekleyerek karıştırın,...devamı