Hükümet ve BDP’nin kritik görüşmesi

Hükümet ile BDP, uzun süredir yapılması planlanan görüşme için biraraya geldi. Yeni bir sayfanın açılması gerektiğini söyleyen Bakan Çiçek, "Sorun kan, gözyaşı dökülmeden çözülebilir" derken, BDP Genel Başkanı Demirtaş, "Barışa katkı sunmaya hazırız. Kanın durması için çaba hacayacağız" açıklamasını yaptı.

Görüşmeye, Hükümet kanadından Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Adalet Bakanı Sadulah Ergin, BDP tarafından ise Genel Başkan Selahattin Demirtaş, Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ve BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan katıldı.

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak'ın da katıldığı görüşme, 1 saat 40 dakika sürdü. TBMM'deki Başbakanlık makamında gerçekleşen görüşmenin ardından, Demirtaş'ın açıklamalarda bulundu. Demirtaş'ın açıklamalarının ardından da Devlet Bakanı Cemil Çiçek konuştu.

"DİYALOG SÜRMELİ"

Geçen hafta yapılması planlanan görüşmenin, Hakkari'deki saldırı nedeniyle bugün gerçekleştiğini belirten BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ''siyasi partilerle diyalog içerisinde olabilmek, tartışabilmek, konuşabilmek, görüş alışverişinde bulunabilme süreçlerini çok önemsiyoruz'' dedi.

''Bu görüşme, bütün sorunlarımızı tartışarak, konuşarak, müzakere edilerek çözülebilmesi açısından bir vesile olur. Sadece Hükümetle BDP arasında değil, bütün partiler arasında diyalog sürecinin başlamasına da vesile olur'' diyen Demirtaş, bu nedenle bu görüşmeyi önemsediklerini söyledi.

SİYASİ KARARLILIK VURGUSU

Selahattin Demirtaş, sadece Hükümetle BDP arasında bir uzlaşma sağlanmasının, sorunların çözüleceği anlamına gelmediğinin bilinmesi gerektiğini kaydederek, görüşmenin bir diyaloğun olabileceğini, sorunları tartışmak için hiçbir engelin olmadığını, olmaması gerektiğini göstermesi bakımından önemli olduğunu belirtti.

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile yaptıkları görüşmenin, olağan olduğunu ve sürmesi gerektiğini belirterek, ''Hükümetin, şu saatten sonra daha cesur siyasi kararlılık içerisinde olmasını temenni ediyoruz'' dedi.

"YENİ BİR ANAYASA SÜRECİNİ DESTEKLİYORUZ"

Cemil Çiçek ve Sadullah Ergin ile TBMM'deki Başbakanlık makamında yapılan görüşmenin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Demirtaş, Türkiye'nin en temel sorununun barış ve özgürlük olduğunu söyledi.

Ülkenin iç ve toplumsal barışına katkı sunacak, demokrasiyi kurumsallaştırıp güçlendirecek, özgürlükleri artırabilecek yeni bir anayasa sürecinin referandum sonrasında başlaması gerektiğine işaret eden Demirtaş, görüşmede, ''yeni bir anayasa sürecini desteklediklerini ve tartışmaların bir an önce başlaması ve geciktirilmemesi gerektiğini'' söylediklerini bildirdi.

Selahattin Demirtaş, görüşmede, yeni Anayasa'nın hangi yol ve yöntemlerle hazırlanacağı konularındaki fikirlerini de aktardıklarını ifade ederek, şunları söyledi:

''BDP olarak tartışmaların, görüşmelerin sürmesi gerektiği kanaatindeyiz. Eğer partiler arası diyalog olmazsa, sürmezse ve ülkenin barışına katkı sunabilecek müzakereler hayata geçirilemezse, böylesi tek bir görüşmeden çözüm çıkmayacağı, geçmiş deneyimlerle ortaya çıkmıştır. Umut ediyorum ki Türkiye'de aklı selim hakim olur. BDP barışa da demokrasiye de katkı sunmaya hazırdır. Bunun için siyasi bir aktör olarak rol almaya hazırdır. Hükümetin de şu saatten sonra, daha cesur siyasi kararlılık ve demokrasi özgürlükler konusunda siyasi cesaret gösteren bir tutum içerisinde olmasını temenni ediyoruz.''BDP Genel Başkanı Demirtaş, ''PKK'nın eylemsizlik süreci ele alındı mı?'' sorusu üzerine, bu sorunun doğrudan muhatabının BDP olmadığını söyledi.

''AKAN KANIN DURABİLMESİ İÇİN ÇABA SARFEDECEĞİZ''

Ülkenin hiçbir kentine, hiçbir cenazenin gitmemesi için çaba sarfetmek durumunda olan siyasi aktörler olduklarını dile getiren Demirtaş, ''Bunun da sağlanabilmesi, çatışmasızlık ortamıyla mümkündür. Elbette ki siyasi partiler, bu konuda üzerine düşen rolü yerine getirebilmelidir. Bu konuda BDP olarak uzun süreden beri çaba sarfediyoruz. Akan kanın, gözyaşının durabilmesi için çaba sarfetmeye devam edeceğiz'' dedi.

Demirtaş, ''Meydanlarda dile getirdiğiniz demokratik özerklik konusunu görüşmede dile getirdiniz mi?'' sorusunu yanıtlarken, partilerinin programında olan bütün konuları, yeni Anayasaya aktarma konusunda politika üreteceklerini kaydetti. Demokratik özerklik ve ana dilde eğitimin, partisinin resmi politikası ve talebi olduğunu ifade eden Demirtaş, her aşamada bunu dile getireceklerini, ancak bu konuların görüşmenin özel gündemi olmadığını söyledi.

Görüşmelerin devam edip etmeyeceğinin sorulması üzerine ise Demirtaş, ''Umut ediyorum ki olur'' dedi.

BDP Genel Başkanı Demirtaş, ''Görüşmede, İmralı'nın muhatap alınması yönünde bir söyleminiz oldu mu?'' sorusuna, ''Bazı görüşmelerin sürdüğü biliniyor. O konuda söyleyecek yeni bir şey yok'' yanıtını verdi.

''YENİ BİR ANAYASA İSTEYENLERİN BU KADAR GÜÇLÜ OLDUĞU BİR ORTAM...''

''Kürt sorununun çözümü için olumlu bir hava hissediyor musunuz?'' sorusunu da yanıtlayan Demirtaş, ''Yeni bir Anayasa isteyenlerin bu kadar güçlü olduğu bir ortam şüphesizki olumlu bir ortamdır. Mesele, bu olumlu ortamları ve fırsatları ne kadar değerlendirebileceğimizdir. Yoksa çözüm her zaman mümkündür. Fakat fırsatlar ne kadar kullanılabilir, doğrusu bu konuyu izlemek istiyoruz. İzlemekle de yetinmeyeceğiz bunun mücadelesini sürdüreceğiz'' diye konuştu.

Selahattin Demirtaş, ''Görüşmeden pozitif mi ayrılmış oluyorsunuz?'' sorusuna, ''Bu görüşmeye bu kadar tarihi bir anlam yüklemek doğru değil, sonuçta iki siyasi parti biraraya gelip Türkiye'nin meselelerine ilişkin görüş alış verişinde bulundular. Bunlar olağan görüşmeler olmalıdır ve sürmelidir. Bir görüşmeyle ne çözüm ne de çözümsüzlük çıkar'' yanıtını verdi.

Başka bir soru üzerine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan görüşme talepleri olmayacağını söyleyen Demirtaş, görüşmede, Demokratik Toplum Kongresinin taleplerini ilettiklerini belirtti.

CEMİL ÇİÇEK: UMUT EDİYORUZ YENİ BİR SAYFA AÇILMIŞ OLUR

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek de Demirtaş'ın ardından açıklamalarda bulundu.

Cemil Çiçek, BDP Genel Başkanı Sehalattin Demirtaş ile görüşmesini, ''olağan, olması gereken, geçmişte de zaman zaman yapılmış bir görüşme'' olarak nitelendirdi ve ''Bu diyaloğun devam etmesinde fayda görüyoruz. Umut ediyoruz ki yeni sayfa açılmış olur'' dedi.

Çiçek, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ile yaptıkları görüşmeye ilişkin gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Demirtaş'ın açıklamasını tamamlamasını bekleyen Çiçek, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile gazetecilerin karşısına çıkarak, görüşmeye ilişkin bilgi verdi.

Çiçek, görüşmelere çok fazla özel bir anlam yüklemenin doğru olmadığını belirterek, ''Görüşmeden hemencecik her şeyin çözüldüğü, çözüleceği veya çözülemeyeceği gibi olumlu, olumsuz anlam yüklemeyi, bundan sonraki değerlendirmeleri bunun üzerinde yapmayı doğru bulmuyoruz. Neticede olağan, olması gereken, geçmişte de zaman zaman yapılmış olan bir görüşmedir'' diye konuştu.#Sayfa#

"DİYALOĞUN DEVAM ETMESİNDE FAYDA VAR"

Bu görüşmelerin sadece kendileriyle değil tüm partilerle, tüm partilerin de kendileriyle bu görüşmeleri yapmasının milletin de özlemi, arzusu olduğunu vurgulayan Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Çünkü konuştuğumuz konular, sorunlar Türkiye'nin sorunu, konularıdır. Bir partinin, iktidarın sorunu değil. İktidarda başka bir parti de olsa, onlar da bu sorunlarla karşı karşıya kalacaktır. Dolayısıyla bu diyaloğun devam etmesinde, şahsen fayda görüyoruz. Umut ediyoruz ki yeni sayfa bu manada açılmış olur.

"GİZLİ BİR GÖRÜŞME YOK"

Maalesef bu görüşmeler gizli görüşme olarak takdim edildi. Bu hiç doğru değil. Gizli görüşme olsa, bu kadar basın mensubu burada nasıl toplanacaktı? Gizli bir görüşme olsa, bu Meclis çatısı altında niye yapılsın, herkesin rahatlıkla girip çıktığı bir yerde? Gizli bir görüşme yanı yok.''

YENİ BİR ANAYASA ÇALIŞMASI ÇAĞRISI

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, seviyeli bir tartışmaya, konuyu saptırmadan kendi bağlamında tutarak yeni bir anayasa çalışmasına ihtiyaç olduğunu belirterek, yeni bir anayasa çalışması çağrısında bulundu.

Çiçek, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, halk oylamasıyla beraber yeni bir sayfa açılması gerektiğini belirtti. Çiçek, vatandaşın yüksek standartta bir demokrasiden yana tavır koyduğunu ifade ederek, referandumdan çıkan yüzde 58 oranındaki ''evet''in birinci mesajının bu olduğunu kaydetti.

Milletin, toplumun, temel tercih olarak demokrasiyi seçtiğini dile getiren Çiçek, ''Demokrasiyi tercih ettiğimize göre, bu mevsimlik, geçici değil, bir temel tercih. Kaliteli bir demokrasi, yüksek standartta bir demokrasi... Bunun yolu çağdaş normlara, anlayışlara uygun yeni bir anayasadan geçiyor'' dedi.

Çiçek, bunu 2007 seçimlerine giderken de sonrasında da söylediklerini anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Ama maalesef hepinizin bildiği ve halk oylaması süresince de uzun uzun anlattığımız sebeplerden dolayı bunu gerçekleştirmek mümkün olmadı. Şimdi böyle bir ortamın var olduğunu düşünüyoruz. Bunun için de yeni bir anayasa müzakeresine, seviyeli bir tartışmaya, konuyu saptırmadan kendi bağlamında tutarak yeni bir anayasa çalışmasına, tartışmasına ihtiyaç var. Çünkü biz biliyoruz ki bir çok sorun bugünkü anayasadan kaynaklanıyor. Toplumdaki bir kısım gerginliklerin ya da bir kısım sorunların çözülememesinin temelinde anayasanın felsefesi, anayasanın öncelikleri yatıyor.

İşte 12 Eylül'de yapılan halk oylaması, siyaset kurumuna da konuya ilgi duyanlara da bir mesajdır. Toplum diyor ki 'bize yeni bir anayasa yapın'. Bunun için de bugünden çağrıda bulunuyoruz. Öncelikle, konuya ilgi duyan hemen herkes, en başta siyasi partiler, sivil toplum örgütleri ve meslek kuruluşları dahil, her defasında esasın önüne geçen ve en önemli konuların gerçekleşmesinin önündeki en büyük engel gözüken 'yöntem' konusunu tartışılmamız gerekiyor.''

''YÖNTEM VE İÇERİK OLARAK GÜNDEME GELDİ''

Cemil Çiçek, ''Bir taslak hazırlayalım, toplumun önüne sunalım'' dediklerinde, ''Siz anayasayı kendinize göre mi hazırlıyorsunuz'' şeklinde tepki gösterildiğini anımsattı.Mecliste uzlaşma komisyonu kurulması önerilerine, bazılarının olumlu cevap vermediklerine işaret eden Çiçek, şunları kaydetti:

''Halk oylamasına sunulan şekliyle bir yöntem denemeye çalıştık, 'bize danışılmadı, bizimle konuşulmadı, uzlaşma olmadı...' 2 aydan uzun bir süre bunu tartıştık. Şimdi o zaman millet 12 Eylül ile beraber böyle bir mesaj verdiğine göre kim bu konuyla ilgili fikir söyleyecekse evvela nasıl bir yöntemle bu yeni anayasanın yapılmasını istiyorsa bunu açıklığa kavuşturmalı. İkinci olarak da içeriğiyle ilgili bu çalışmaları şimdi başlatalım. Herkes kendi yönünden başlasın. İcap ediyorsa bir araya gelip başlatalım. Çünkü her defasında bu anayasa değişikliği veya önemli konular olduğunda klasik bir mazeret gündeme geliyor; 'aceleye getiriliyor, şimdi sırası değil, daha sonra'... Niye bunları yeteri kadar tartışmıyoruz. Şimdi önümüzde yeteri kadar zaman da var fırsat da var. Dolayısıyla bugünkü görüşmede, bu anayasa konusu, bu çerçevede gündeme gelmiştir. Hem yöntem hem de içerik itibariyle.''

''KAN, GÖZYAŞI DÖKÜLMEDEN ÇÖZME İMKANI VAR''

Konuştukları ikinci konu hakkında da bilgi veren Çiçek, ülkede herkesin yüreğini yakan, yeteri kadar kan ve gözyaşı döküldüğünü dile getirdi. Çiçek, bu işlerin bitmesi gerektiğine işaret ederek, artık cebir, şiddet ve terörü bir sorun çözme yöntemi olarak gündemlerinden kesinlikle çıkarmaları gerektiğini vurguladı.

Cemil Çiçek, demokrasi ve hukuk çerçevesinde zaten her konuyu tartıştıklarını, tartışabileceklerini kaydederek, ''Böylece bu ülkenin ne sorunu varsa demokrasi, hukuk kanallarından giderek çözüme kavuşturabiliriz veya çözüm yolunda önemli bir mecraya bu sorunları yönlendirmiş olabiliriz. Biz inanıyoruz ki bu ülkenin çözülemeyecek sorunu yok ve bunu da kan, gözyaşı dökülmeden çözme imkanı vardır. Yeter ki bu noktada demokrasiyi ve hukuku çözüm noktasında bir önemli imkan, atmosfer olarak görelim'' diye konuştu.

''HERKESLE KONUŞMAYA VARIZ''

Vatandaşın, diyalog yoluyla sorunların çözülmesini istediğini belirten Çiçek, halk oylaması sürecinde gittikleri her yerde vatandaşların, ''Niye oturup bir araya gelmiyorsunuz, niye bu işleri konuşmuyorsunuz?'' dediğini anlattı.

''Biz konuşmaya başladık. Biz ülkenin her sorununu herkesle konuşmaya varız. Herkesle konuşacağız, tartışacağız ve sorunları demokrasi, hukuk içinde kalarak çözmeye gayret edeceğiz. Bu manada bu günkü görüşme şahsi kanaatim itibariyle faydalı bir görüşme olmuştur'' diyen Çiçek, şöyle devam etti:

''(Görüştüler de ne oldu) gibi ne küçümsenecek ne de abartılacak bir zemine oturtmadan, görüşülmüş olmasının bile önemli olduğu kanaatini taşıyoruz. Bundan sonra da ümit ediyoruz ki fırsat buldukça sadece BDP ile değil, Meclisteki her partiyle her konuyu konuşma noktasında yeni bir sayfayı başlatmış oluruz. Biz görüştüğümüz gibi partilerimiz de birbirleriyle görüşebilirler ve görüşmeliler ki bu çatı, TBMM sorunların çözüleceği tek adres olsun. İnancımız bu. Bu çatının dışında da çözüm aranacak başka bir yer yoktur, olamaz, olmamalıdır.''

"DİĞER PARTİLERİ DE SİZ Mİ DAVET EDECEKSİNİZ?"

Çiçek, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ile yaptıkları görüşmeye ilişkin açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

''Diğer partileri de siz mi davet edeceksiniz?'' sorusu üzerine Çiçek, ''Ben bir yöntem telkin etmiyorum. 'görüşmeliyiz' diyorum. Bunun 50 tane yolu, yöntemi vardır. Biz gidebiliriz, onlar gidebilirler. Karşılıklı gelebilirler, iadeyi ziyaretler olur. Bizim ziyaret ettiklerimiz var, iade edilmesi gereken ziyaretler var. Bunların hepsini yan yana getirdiğinizde zaten bir diyalog zemini başlamış olur diye düşünüyorum'' dedi.

HAKKARİ'DEKİ SALDIRI GÜNDEME GELDİ Mİ?

Çiçek, Hakkari'de meydana gelen saldırının gündeme gelip gelmediği sorusuna Çiçek, şunları söyledi:

''Bu olay, menfur bir olaydır. Hakikaten vahşettir ve masum insanlar hayatlarını kaybetmiştir. Bunu kim yaparsa yapsın evvela bu konudaki tavrımız nettir ve net olmalıdır, herkes için. Bu olayın üzerine zaten devlet, yargı kendi yönünden gidiyor. Eninde sonunda bu işin önünde, içinde, arkasında kim varsa bunlar ortaya çıkar biz de çıksın diye elimizden gelen çabayı, gayreti sarfederiz. Çünkü olaylar tüm yönleriyle ortaya çıkmalı ki suçlamalar, yanlış anlamalar, ithamlar ortadan kalkmış olsun.Bu ülkede herkes demokrasi, insan hakları, özgürlük diyor. Demokrasi de insan hakları da özgürlük de insanlar içindir. İki yaşındaki çocuk bacağını kaybediyor, beş yaşındaki çocuk hayatını kaybediyorsa, kadınlar gençler, yaşlı insanlar hayatlarını kaybediyorsa, onlar için demokrasi, özgürlüğün bir anlamı olmaz. Biz onları geri getiremeyiz. Onun için insanlar bu ve benzeri vahşetlerle, cinayetlerle hayatlarını kaybetmemelidir. Artık yeteri kadar hepimiz üzüldük, hepimiz belli sıkıntıları yaşadık. Yapacağımız her türlü çaba, böyle sonuçların bir daha yaşanmaması içindir.''

"DEVLET OLARAK BU SORUNLARI BİZ ÇÖZERİZ"

Bir gazetecinin, ''Terör sorunun çözüleceği konusunda nasıl bir hava hissediyorsunuz. Olumlu mu?'' sorusuna Çiçek, ''Ben her zaman olaylara olumlu baktım. Devlet olarak bu sorunları biz çözeriz, çözeceğiz. Bizim sorunlarımızı da başkası çözmez zaten. Hiçbir ülke kendi sorununu başkalarına ciro edemez. Başkalarından da bu noktada çok fazla katkı beklemesi gerçekçi olmaz'' karşılığını verdi.

Çiçek, bir gazetecinin, ''İmralı'nın muhatap alınmasına ilişkin mesajlar bulunduğunu'' söylemesi üzerine, bu konuların halk oylaması süresince sorulduğunu, meydanlarda konuşulduğunu, dolayısıyla sorunun ve cevabın aynı olduğunu söyledi.

Açıklamasının başında, elindeki notların görülmesini engellemek için, yanındaki gazetecilerin uzaklaşmasını isteyen Çiçek, ''Notları görüyorsunuz sonra gazetelere onlar çıkıyor. Bu hatayı bu defa yapmam. Notları göremeyeceğiniz bir yere geçin'' diye espri yaptı.