Kınıklıoğlu, İsveç'in başkenti Stockholm'de düzenlenen ''Bölgesel çatışma noktaları ve 3 kollu stratejiler'' konulu toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği konusunda sabrının sonsuz olmadığını belirterek, ''10 yıl önce de 10-15 yıllık bir süreçten bahsediliyordu. 2010 yılında da bize halen 10-15 yıldan bahsetme talihsizliğini görüyorum'' dedi.
Türkiye olarak bu bekleme süresine şiddetle itirazları olduğunu ifade eden Kınıklıoğlu, ''Türkiye'nin 10-15 yıl daha bekleyecek jeopolitik sabrı yok'' diye konuştu.
Rusya ile ilişkilere de değinen Kınıklıoğlu, Türkiye ile Rusya arasında ticaret ve enerji alanında karşılıklı menfaatlere dayanan bir işbirliği bulunduğunu kaydetti. Rusya ile Kıbrıs meselesi ve Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi konusunda görüş ayrılıkları bulunduğunu da belirten Kınıklıoğlu, ''Özellikle Güney Kafkasya'nın normalleşmesi konusunda Moskova'dan daha yapıcı bir yaklaşım sergilemesi arzu edilirdi'' dedi.
Kıbrıs'taki müzakereler konusunda da Kınıklıoğlu, şunları söyledi:
''Kıbrıs Rum kesiminin, Kıbrıs müzakerelerindeki uzlaşmaz tutumu devam ederken Türkiye'yi sorumlu göstermek ahlaken de siyaseten de doğru değildir. Herkesin tekrar hatırlamasında yarar olan konu şu:
Kıbrıs müzakereleri sadece Kıbrıs Türkleri ile Rumlar arasında değerlendirilebilecek bir konu değildir. Kıbrıs'ın kaderi Türkiye-AB ilişkilerini etkileyeceği gibi, NATO-AB ilişkilerine doğrudan etki edecektir. Bütün Balkanlar, Karadeniz, Kafkasya, Orta Doğu ve Doğu Akdeniz'in geleceğine damga vuracak. Bu müzakerelerin gidişatının dünya için önemli jeostratejik yansımaları olması kaçınılmazdır. Herkesin hesabını ona göre yapmasında yarar var.''
Kınıklıoğlu, Türkiye-İsrail ilişkileri ile ilgili olarak da iki ülke ilişkilerinin İsrail'in Gazze'deki insani trajediye el atması durumunda düzelebileceğini kaydetti. Kınıklıoğlu, ''İsrail, Gazze'deki insani şartların iyileştirilmesi yönünde yeni bir yaklaşım sergilerse bu tabii ki ikili ilişkilerimize olumlu yansır. Umarım ikili ilişkilerimizdeki kırılganlığı aşacak adımların atılacağı bir döneme gireriz. Hem ABD tarafında hem de İsrail tarafında bu istikamette bazı mülahazaların olduğunu görüyorum'' dedi.