Almanya’da İsrail için sansür ağı
Almanya’nın özgürlük konusundaki ikiyüzlülüğü yine gün yüzüne çıktı. Liber-net isimli girişim ülkedeki sansür ağını deşifre etti. Buna göre dijital ortamda İsrail için sansür kalkanı oluşturuldu
Almanya'da kamu televizyonları, ajanslar ve çeşitli sivil toplum kuruluşları aracılığıyla yürütülen geniş çaplı bir sansür ağı, bağımsız bir araştırma ile gün yüzüne çıktı. Araştırmayı yürüten dijital sivil haklar girişimi liber-net, sansür ağının devlet fonlarıyla desteklenen ve "dezenformasyon" ile mücadele adı altında internet üzerindeki ifade özgürlüğünü sistematik şekilde sınırlayan bir yapı olduğunu ortaya koydu.

MİLYONLAR AKITILIYOR
Araştırmaya göre Alman hükümeti ve çeşitli kurumlar milyonlarca Euro'yu fikir özgürlüğünü sınırlayan projelere aktarıyor. Bu yapıya dahil olanlar arasında kamu televizyonları, haber ajansları ve Deutsche Welle gibi devlet destekli medya kuruluşları ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu, düşünce kuruluşu ve akademik kurum yer alıyor. Bu kurumları bir "sansür ağı" olarak tanımlayan liber-net, sansür ağının ifade özgürlüğünü hedef aldığını vurguladı. Araştırmaya göre Almanya'daki bu sistem, 330'dan fazla devlet kurumu, sivil toplum kuruluşu, akademik merkez ve vakfı kapsıyor. 420'den fazla fon ve hibe, internet içeriklerinin kontrolü ve dezenformasyonla mücadele adı altında veriliyor.

Fonlanan kurumlar internet üzerindeki "nefret söylemi" ile mücadele kapsamında danışmanlık hizmeti veriyor, hukuki süreçleri yönetiyor ve siyasi içeriklere müdahale ediyor. İçerik ve haber doğrulama, teyit siteleri de buna dahil. Örneğin kamu televizyonu ZDF'nin "ZDFheuteCheck"in yorumları sansürlediği ve özellikle İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ile ilgili terimleri filtrelediği ortaya çıktı. Bu bağlamda "soykırım" veya "Filistin" gibi terimler, otomatik olarak inceleniyor ve cezai sorumluluk açısından kontrol ediliyor. Özellikle İsrail'i eleştiren içeriklerin sansürlendiği belirlendi. Rapor, Almanya'da devlet ile bağımsız gibi görünen sivil toplum kuruluşları arasındaki ilişkilerin çok sıkı olduğunu ve bu yapıların ifade özgürlüğünü siyasi amaçlar için yönlendirebileceğini gözler önüne serdi.