Avrupa'da terör paniği
Oslo'da aşırı sağ görüşlü kişinin gerçekleştirdiği çifte saldırıdan sonra Avrupa ülkeleri terör alarmı verdi. İskandinav ülkeleri ve Fransa terör alarmını en üst düzeye çıkardı
Avrupa'nın en zengin ve sakin ülkelerinden Norveç'in başkenti Oslo'da gerçekleştirilen çifte saldırı sonrasında ülke panik havasına girdi. Yüksek yaşam standartları ve neredeyse mükemmel işleyen sosyal devlet modeliyle dünyanın imrendiği Norveç, aşırı sağ görüşlü Anders Behring Breivik'in gerçekleştirdiği bireysel saldırı sonrasında Nazi işgalinden bu yana tarihinin en kanlı gününü yaşıyor. Yas havasına bürünen ülkede bayraklar yarıya indirildi, kiliselerde saldırıda yaşamını yitirenler için mum yakıldı ve yerlere çiçekler serildi. Kraliyet Sarayı'na yakın Solli Plass olarak bilinen alan, bir bomba ihbarı üzerine polis tarafından güvenlik çemberine alındı. 22 Temmuz'daki çifte saldırıdan sonra hükümet binalarının askerler tarafından güvenlik çemberine alınması da Oslo için garip bir görüntü oluşturdu. Oslo'da polis kordonu önünde yıkılan hükümet binalarına bakan Beate Karlsen (38), "Akıl alır gibi değil. İnanamıyorum. Norveç, dünyada en emniyetli barış içinde yaşayan ülkeydi. Artık sandığımız gibi değil" dedi. Marit Saxeide (39) ise "Norveç halkının yüzde 99'u bunun Müslümanların işi olduğunu sandı. Ama öyle değil. Eğitimli bir kişi nasıl böyle bir saldırı yaptı bilmiyorum" diye şaşkınlıklarını dile getirdi.
ALARM DÜZEYİ ÜST SEVİYEDE
Oslo'daki saldırı diğer İskandinav ülkelerini de harekete geçirdi. İsveç'te güvenlik önlemleri arttırıldı ve terör saldırısı alarmı "yüksek" seviyeye çekildi. İsveç İstihbarat Servisi SAPO, kamu binaları ve Norveç Büyükelçiliği çevresindeki güvenliğin artırıldığını açıklarken, Danimarka'da ise aynı türden bir saldırının gerçekleşme ihtimali tedirginliğe neden oluyor. Fransa da önceki gün saldırının faili belli olmadan güvenlik durumunu yıllar sonra kırmızı alarm seviyesine yükseltti.
EL KAİDE DEĞİL, AŞIRI SAĞ
Saldırılardan hemen sonra El-Kaide gibi terör örgütlerinin Norveç ve diğer İskandinav ülkelerine saldırı gerçekleştirme ihtimaline dikkat çekilmişti. Fakat saldırganın Norveçli bir aşırı sağcı olması bu olasılığı ortadan kaldırdı. Saldırının, sağ partilerin uyguladıkları politikaların da sorgulanmasına neden olması bekleniyor. Ancak analistler, bu saldırıdan sonra sağ partilerin sadece kısa süreli popülarite kaybedeceğini belirtiyor.
GÖÇMEN POLİTİKASI ETKİLİ
Kişi başı 54 bin dolar düzeyindeki milli geliriyle Avrupa'nın en zengin ve en yaşanılabilir ülkelerinden biri olan Norveç'i cehenneme çeviren kanlı saldırıyı gerçekleştiren saldırganın profili incelendiğinde, ülkede son yıllarda giderek yükselen ırkçı ve aşırı sağcı hareketlerin izleriyle karşılaşmak mümkün. 106 yıllık tarihinin 70 yıla yakın bir dönemini sol eğilimli hükümetlerin yönettiği Norveç'te, aşırı sağ en büyük patlamasını 2009 genel seçimlerinde gerçekleştirdi. Aşırı sağcı İlerleme Partisi, yüzde 3'lük desteğini 2009 seçimlerinde yüzde 30'lara çıkararak en güçlü 2'nci parti olurken, uzmanlar bunu ülkede göçmenlere duyulan öfkeye bağlıyor. Göçmenlerin ülke standartlarını aşağı çektiği algısını çok iyi değerlendiren aşırı sağ, AB yanlısı sosyalist hükümetler karşısında yükseliş çizgisini sürdürüyor.
KRALİYET AİLESİNDEN TAM KADRO TAZİYE
MADRİD VE LONDRA SALDIRILARINI HATIRLATTI
Madrid: Avrupa'daki en büyük saldırı 2004'te İspanya'nın başkenti Madrid'de meydana geldi. Sabahın en yoğun saatlerinde metroda patlayan bomba, 191 kişi hayatını kaybetmesine 1.700 kişinin de yaralanmasına neden oldu. Saldırıdan üç hafta sonra aralarında 2 şüphelinin de bulunduğu 7 kişi bir apartmanda sıkışınca kendilerini havaya uçurdu.
Londra: İngiltere'nin başkenti Londra'da 7 Temmuz 2005'te sabah saatlerinde gerçekleşen 4 intihar saldırısında 52 kişi öldü, 700 kişi yaralandı. Bu saldırıdan 14 gün sonra da metro ve otobüslere bombalı saldırı düzenlemek isteyen 4 kişi yakalandı.
BİR KİŞİ DAHA GÖZALTINDA
Norveç ajansı, 85 kişinin vurularak öldürüldüğü gençlik kampına düzenlenen saldırıyla ilgili bir şüphelinin daha gözaltına alındığını duyurdu. Başbakan'ın, adada ölenlerin yakınlarını ziyaret ettiği otel çevresinde bir kişi cebinde bıçakla yakalanarak kelepçelendi. Zanlının İşçi Partisi gençlik kolları üyesi olduğu ve kendini güvende hissetmediği için bıçak taşıdığını söylediği ifade edildi.