Faciaya ramak kaldı!
Dünyayı alarma geçiren nükleer tehdit büyüyor. Fukuşima santralinde radyasyon sızıntısını önlemek için en kritik 48 saate girildiği belirtildi. ABD Nükleer Denetleme Komisyonu'ndan yapılan açıklamaya göre de, 'büyük bir nükleer felaket'e ramak kaldı. Japonya'dan uçakla Güney Kore'ye gelen üç yolcuda yüksek düzeyde radyasyona rastlandı.
İngiliz Daily Telegraph gazetesi, Japonya'da Fukuşima nükleer santralından radyasyon sızıntısını önlemeye yönelik çabaların kritik bir aşamaya geldiğine dikkat çekti ve Fransız nükleer uzmanlara dayanarak Çernobil benzeri bir nükleer faciayı önlemek için 48 saatten az bir zamanın kaldığını belirtti.
Gazete kullanılmış yakıt çubuklarının muhafaza edildiği bir havuzun aşırı ısınma nedeniyle tamamen susuz kalmasından sonra felaketi önleme umutlarının azaldığını kaydetti.
Bazı ülkelerin vatandaşlarına Tokyo'yu terk etme çağrısı yaptığını anımsatan Daily Telegraph, Avrupa Birliği'nin üye ülkelerden Japonya'dan ithal edilen gıda ürünlerine radyasyon incelemesi yapmasını istediğini belirtti.
Üç yolcuda radyasyon
Yolculardan 50'li yaşlarda Japon bir erkekte, başının ve paltosunun üzerinde yapılan ölçümlerde 1 mikrosieverti aşan düzeyde radyasyon saptandığı, bu yolcunun Fukuşima'da yaşadığınını sanıldığı kaydedildi.
YTN televizyonu da yolcuların kamu sağlığına tehdit oluşturmadıklarını ve serbest bırakılacaklarını duyurdu.
Kaçıyorlar, ölü sayısı 5 bini aştı

Bir de soğuk vurdu!
9 şiddetindeki depremin üstüne korkunç bir tsunami faciası yaşayıp, daha sonra da nükleer tehditle karşı karşıya kalan Japonlar için dün yağan kar, tuz-biber etkisi gösterdi. Evi yıkıldığı ya da sular altında kaldığı için barınaklarda yaşamak zorunda yaklaşık 550 bin Japon, bir yandan da her geçen gün soğuyan hava ve karla mücadele etmek zorunda kaldı.
Lapa lapa yağan kar, arama ve kurtarma çalışmalarını da olumsuz etkiledi.
Bu arada Çinli meteorologlar, kötü hava koşullarına farklı bir yaklaşım getirerek, kar ve yağmurun, radyasyonun başka bölgelere yayılmasını önlemede Japon hükümetine yardım edeceğini öne sürdü.
