'Gözlemci üye' formülü

Filistin'in Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde devlet olarak tanınması için yürüttüğü girişimler son aşamasına geldi. Filistin 23 Eylül'de, BM Güvenlik Konseyi'ne kuruluşun 194'üncü üyesi olmak üzere başvuru yapmaya hazırlanıyor. Filistin Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud Abbas, geçen hafta Ramallah'ta BM Güvenlik Konseyi'ne başvuruyu gerçekleştireceklerini duyurduktan sonra SABAH, devlet olma yolunda ilerleyen Filistin'i bekleyen yasal ve siyasi süreçleri mercek altına aldı. Columbia Üniversitesi Uluslararası Hukuk Profesörü ve BM Hukuki İşlerden Sorumlu Eski Genel Sekreter Yardımcısı Larry Johnson, BM'ye tam üyelik ve devlet statüsünde tanınmanın, teknik ve yasal olarak tamamen farklı iki süreç olduğunu belirtti. Üyelik talebinde bulunan bir ülkenin ilk olarak BM Güvenlik Konseyi'ne başvurması gerektiğini, Konsey'in başvuruyu kabul etmesi halinde ise Genel Kurul'da oylamaya sunulduğunu söyledi. 2009'da BM İnsan Hakları Konseyi'nde ABD'nin hukuki danışmanlığını yapan Boston Üniversitesi Hukuk Fakültesi Uluslararası Hukuk Merkezi Direktörü Profesör John Cerone ise BM nezdinde bağımsız bir devlet olarak tanınmak için üye olma gerekliliğinin bulunmadığını belirterek bu durumun BM'ye üyeliği 10 Eylül 2002'de gerçekleşen İsviçre örneğinde görüldüğünü belirtti.

VETO HAKKI KİLİTLER

15 üyeli Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesinden ABD, Filistin'in başvurusunu veto edeceğini geçen hafta resmen duyurmuştu. 130'dan fazla ülkenin Genel Kurul'da yapılacak olası bir oylamada Filistin'in devlet ilanına destek vermesi bekleniyor.

KONSEY'DE ZORLU OYLAMA

BM Genel Kurulu'nun, Konsey'in veto kararını değiştiremeyeceğini aktaran Profesör Johnson, "Filistin tarafının nasıl bir tasarı sunacağı henüz net değil. Genel Kurul'da 'üye olmayan gözlemci ülke' statüsünde devlet olarak tanınma olasılığı daha yüksek" dedi.

• #Filistin'in Birleşmiş Milletler
• #Larry Johnson