İngiltere'nin başkenti Londra'da yüz binler, İsrail'in zulmüne tepki için sokaklara döküldü. Yürüyüş öncesinde Londra polisi, yürüyüş yapacaklara dağıtılmak üzere hazırlanan broşürlerde eylemcilerden "ırkçı hakaretler ve terörü teşvik eden ifadeler" kullanmamalarını istedi.
Filistin Dayanışma Kampanyası (PSC), İsrail'in 4 günlük geçici ateşkesin ikinci gününde devam ettiği Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek için Lane Parkı'ndan Whitehall'a yürüyüş çağrısı yapmıştı. Yürüyüş sırasında 500'ü başkent dışından olmak üzere 1500'ün üzerinde polis, Londra'da görev alırken polisler, 'ırkçı hakaretler ve terörü teşvik eden ifadelere' karşı gözlatı işlemi gerçekleştirmek için 'hazır ol'da bekledi.
Yürüyüşçülere dağıtılmak üzere hazırlanan broşürlerde "hapishane hücrelerine girmekten kaçınmak için ırkçı olan ya da herhangi bir inanca karşı nefreti körükleyen kelimelerin kullanılmamasını, Hamas'ı ya da herhangi yasaklı bir örgütü destekleyen ifadelerin yürüyüşte yer almamasını ve masum insanların kaçırılması ya da öldürülmesi gibi terör eylemlerini öven ya da teşvik eden ifadelerden kaçınılması" ifadeleri yer aldı.
Eylemcilerin şüpheye düşmesi durumunda bu kurallara aykırı olan herhangi bir döviz ya da pankartı atmasını öneren polis, heykel, anıt ve diğer yapılara zarar verilmemesini de istedi.
Londra Metropolitan Polisi Komiser Yardımcısı Ade Adelekan, konuya ilişkin açıklamasında, "Londra polisi, insanların yasalara uygun bir şekilde yapıldığı sürece seslerini duyurma hakkını destekliyor. Ancak, yasalar aynı zamanda insanları ırkçı ve dinle ilgili hakaretlerden de korur ve terörün teşvikini yasaklar" ifadelerini kullandı.
İngiltere'nin eski içişleri bakanı Suella Braverman, iki hafta önce düzenlenen benzer bir eylemden önce kaleme aldığı bir makalede, Filistin'e destek eylemlerini yasaklamayan Londra Metropolitan Polisi'ni 'çifte standart' ile suçlamış, eleştirilerin ardından İngiltere'nin Muhafazakar Partili Başbakanı Rishi Sunak tarafından görevden alınmıştı.