Kanada’da ırkçı Ermeniler Türk büyükelçinin sunumuna engel oldu

Kanada’da yaşayan radikal Ermenilerin, Türk ve Azeri toplumuna karşı sergiledikleri düşmanca tavır, tepkilere neden oldu. Radikal Ermeniler tarafından, Türkiye’nin Ottowa büyükelçisinin çevrim içi etkinlikte yapacağı konuşmanın iptal edilmesi çağrısına uyan Concordia Üniversitesi’ne tepki gösteren Büyükelçi Kerim Uras, bu kararın Kanada’nın savunduğunu söylediği değerlere ters düştüğünü ifade etti.

Kanada’da ırkçı Ermeniler Türk büyükelçinin sunumuna engel oldu

Türkiye'nin Ottawa Büyükelçisi Kerim Uras, konuşmacı olarak davet edildiği Montreal kentindeki Concordia Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Öğrenci Kulüplerinin "Güney Kafkasya" konulu çevrim içi etkinliğinin, Kanada'da yaşayan radikal Ermenilerin baskısı üzerine iptal edilmesine tepki gösterdi.

"KANADA'NIN İNSAN HAKLARI İÇİN ÜZÜCÜ BİR GÜN"

Büyükelçi Uras, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, radikal Ermeni çevrelerin üniversiteye baskısı üzerine alındığı anlaşılan kararın, Kanada'nın evrensel değerler olarak sahip çıktığı düşünce ve ifade özgürlükleriyle çeliştiğine işaret etti.

Uras, "Fanatik Ermeni grupların, Kanada Concordia Üniversitesi'nde davet edildiğim 'Güney Kafkasya' etkinliğinin iptali için başlattığı tehdit kampanyasında, Cumhuriyetimizin Kurucusu Atatürk'e ve Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik hadsiz ve düzeysiz paylaşımlarını şiddetle kınıyoruz." ifadesini kullandı.

Kanada’da ırkçı Ermeniler Türk büyükelçinin sunumuna engel oldu

Büyükelçi Uras, açıklamasında, şunları kaydetti: "Türkiye'ye ve Türk dünyasına yönelik zehirli bir nefretten ve İslamofobi'den beslenen bu çarpık zihniyet, Kanadalı üniversite öğrencilerinin diplomasi ve uluslararası ilişkiler alanında yeni ve farklı perspektifler edinebileceği bir etkinliğe dahi tahammül edememiştir. Bu karalamayla akademik camia ve temel değerler rehin alınmıştır. Kanada'daki fanatik Ermeni gruplar, maalesef bu iflah olmaz, irrasyonel zihin yapısıyla hareket etmektedir."

Uras, yaşananları, "Kanada'da ifade özgürlüğü ve insan hakları için üzücü bir gün" olarak değerlendirdi.