İskoçya'nın Birleşik Krallık'la 307 yıldır devam eden siyasal birlikteliğinin geleceğini belirleyecek olan perşembe günkü referanduma kısa bir süre kala, Kraliçe Elizabeth sessizliğini bozdu. Balmoral'deki bir kilisede ayine katılan Kraliçe, ısrarlı sorulara cevap olarak, "İskoç halkı, geleceğe dair çok dikkatli düşünmeli" ifadelerini kullandı. İngiliz basınının bir anda ilgi odağı haline gelen sözler, Buckingham Sarayı tarafından "Kraliçe siyasi bir yorum yapmadı" açıklamasıyla düzeltilmeye çalışıldı. Bağımsızlık referandumundan, İngiltere'den ayrılma kararı çıksa bile, 88 yaşındaki Kraliçe Elizabeth'in "İskoçya Kraliçesi" olarak kalacağı belirtiliyor. Ancak İskoç bağımsızlık yanlıları, monarşinin geleceği konusunda hiçbir garanti vermiyor ve ileride "gerek görülürse" monarşinin de tamamen devre dışı bırakılabileceğini söylüyor. Yapılan son anketler, referanduma 48 saat kala, birlik yanlılarının yüzde 51 oranında önde bulunduğunu gösteriyor. Ancak İskoçya'da 500 bin dolayında kararsız seçmenin olduğuna işaret eden siyasi gözlemciler, bu kitlenin sonuca etki edebileceğini dile getiriyor. İngiltere Başbakanı David Cameron'ın İskoçya'da dün bizzat sürdürdüğü birlik yanlısı kampanyanın ise sonucu değiştirmeyeceği öngörülüyor.
ÜNLÜLER DE BÖLÜNDÜ
İskoçya'nın bağımsızlık referandumu, İngiliz kamuoyunu olduğu gibi ünlüleri de ikiye böldü. Sean Connery ve Gerard Butler gibi İskoç aktörler bağımsızlık yanlısı tarafın başını çekerken, Michael Douglas, Judy Dench ve David Beckham, "Birlikte Daha İyiyiz" kampanyasına destek verenler cephesinde yer alıyor.
İSKOÇYA'NIN STATÜSÜ NE OLACAK?
Referandumdan
bağımsızlık kararının çıkması durumunda, İskoçya'nın 24 Mart 2016'da Birleşik Krallık'tan tamamen ayrılması öngörülüyor. Ancak "Bağımsız İskoçya"nın statüsünün ne olacağı konusu netleşmiş değil. Bu durumda İskoçya, AB ve NATO dışında kalacak; bu oluşumlara yeniden üye olabilmek içinse uzun bir süreci en baştan yaşaması gerekecek. Yeni İskoçya'nın İtalya ve İspanya başta olmak üzere Avrupa'daki diğer ayrılıkçı bölgelere ilham kaynağı olması da kıtadaki bir diğer endişeyi oluşturuyor.