"POLİSE DAVA AÇMAYI DÜŞÜNÜYORUZ"
Fransız polisinin sabah evinden aldığı Y.E.A.'nın Nevşehirli annesi Mukaddes Akdağ "Eşim işe gittikten sonra uyumuştum. Polisler sabah 07.30'a doğru evimizi bastı. Bu küçük oğlumu almaya geldiler. Hiçbir bilgimiz yoktu, hazırlıksızdık. Büyük bir sürpriz oldu." dedi.
Akdağ, polislerin eve geldikten sonra arama belgesi göstermeden doğrudan evinin içinde oğlu Y.E.A.'yı aradığını belirterek, evde arama yapıldığını, Kur'an-ı Kerim ayetlerinin fotoğraflarının çekildiğini aktardı.
Polisin hiçbir açıklama yapmadan oğlu Y.E.A.'yı götürdüğünü, diğer çocuklarının da korku içinde olanları izlediğini vurgulayan Akdağ, daha sonra kendisi ve eşinin de karakola giderek ifade verdiğini söyledi.
Akdağ, polisin kendilerine hiçbir yazılı evrak vermediğinin altını çizdi.
Y.E.A.'nın da Paty ile ilgili okulunda sorgulandığını ifade eden Akdağ, polisin baskın yapmasına anlam veremediğini, istenilmesi halinde karakola giderek ifade vereceklerine işaret etti.
Polis sorgusunda kendisine siyasi sorular sorulduğunu da belirten Akdağ, "Macron ile Erdoğan'ın kavgasına ne diyorsun' dediler. Ben de 'karışmıyorum, bunlar politik işler, böyle şeylerden anlamıyorum." dedim. Bana neden başımı kapattığımı sordular. 'Eşin mi zorluyor' dediler. Ben de 'Müslüman olduğum için, kendim istediğim için kapatıyorum.' dedim." şeklinde konuştu.
Fransa'da vergi verdiklerini ve bu ülkenin bir parçası olduklarının altını çizen Akdağ, "Yaşananlardan dolayı hiç iyi hissetmiyoruz. Biz normal bir aileyiz ama bize terörist ailesi gibi davrandılar." değerlendirmesinde bulundu.
Akdağ, 1999 yılından beri Fransa'da yaşadığını ve polise karşı dava açmayı düşündüklerini dile getirdi.
"ORUÇ, NAMAZ VE CAMİ SORULDU"
Y.E.A. da kendilerine okulunda sorulan soruya ilişkin, "Keşke o karikatürleri göstermeseydi, 'sanırım ondan öldü' diye söyledik." dedi.
10 yaşındaki Y.E.A. karakolda kendisine oruç, namaz ve camiyle ilgili sorular sorulduğunu aktararak, "Ben de cevap olarak 'evet eşyalarımla camiye gidiyorum, namaz kılıyorum, oruç tutuyorum. Ama oruçlarımı sadece pazartesi tutuyorum çünkü okulum var." dedim" diye konuştu.
"OKULDAKİ ÖĞRETMEN ŞİKAYETTE BULUNMUŞ"
Gümüşhaneli Ayşegül Polat ise eşi Ömer Polat işe gittikten sonra polisin 07.10'da kapılarına çok sert şekilde vurduğunu belirterek, "Zaten çocuk kapıyı açar açmaz direkt içeri saldırdılar. 7-8 kişilerdi hiçbir soru-cevap olmadı. 3-4 tanesinin yüzü kapalıydı." dedi.
Polat, neden eve geldiklerini sorduğunda polislerin "Oğlu M.E.P.'nin teröristleri savunduğu ve onu almak için geldikleri" karşılığını aldığını aktardı. Bu iddia karşısında şaşkına döndüğünü vurgulayan anne Polat, "Ben böyle bir şey olmasına ihtimal vermiyorum. Buna inanmıyorum, kim şikayet etmiş, hangi belgeyle buraya geldiniz, neymiş suçu' dediğimde 'biz size şu an söyleyemeyiz. Karakola gelmeniz gerekli" dediler." dedi.
Polisin yatağında uykudan uyandırdığı 10 yaşındaki M.E.P.'in çok korktuğunu ve ağlamaya başladığını söyleyen Polat, polisin evdeki kitapların tek tek fotoğrafını çektiğini belirtti.
Karakoldaki ifadesinde kendisine İslamiyet ve inancıyla ilgili sorular yöneltildiğini anlatan Polat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"17 yıldır burada yaşıyorum. Kesinlikle böyle bir şeyi kabul etmiyorum. Hele bu uygulamanın şeklini hiç kabul etmiyorum. Okulda öğretmen tarafından şikayette bulunulmuş. Şok olduk. Çünkü öğretmenle aramız gayet iyiydi. Bizimle ve çocukla diyaloğu çok iyiydi. Çocuğun böyle bir düşüncesi olsa dahi bizi arayıp uyarabilirdi. (Oğluma) Bu sorular pazartesi sorulmuş. Ben salı günü öğretmeni okulda gördüm. Hiçbir şekilde bana uyarı yapılmadı."
"ÇOCUKLARIMIN PSİKOLOJİSİ DÜŞÜNÜLMEDİ"
Polat kendilerine kesinlikle terörist muamelesi yapıldığının altını çizerek, "Böyle bir şeyi kesinlikle haketmedik. Bu şekilde bir uygulamayla oğlumun evden alınmasını hiçbir şekilde kabul etmiyorum. Çocuklarımın psikolojisi düşünülmeden yapılmış bir hareketti bu." ifadesini kullandı.
Polisin kendilerine şiddet uygulamadığını aktaran Polat, ancak kendilerine terörist gibi muamele edilmesinin kabul edilemez olduğuna vurgu yaptı.
Polat, M.E.P'nin öğretmeni hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacağını kaydetti.
Fransız öğretmen Paty'nin öldürülmesine bir insan olarak kendilerinin de üzüldüğünün altını çizen Polat, cinayetin sorumluluğunun Müslümanlara yüklenemeyeceğini vurguladı.
Polat, "Cinayetin faturasını Müslüman toplumu olarak hepimize kesmeye başladılar. Ben böyle düşünüyorum. O kişiyi Müslüman kökenli biri katlettiği için şu an en küçüğümüzden başlayarak terörist ilan etmeye başladılar." dedi.
Fransa'daki Türk toplumunun "alnı açık yüzü ak" olduğunu vurgulayan Polat, "Türk milleti olarak hiçbir zaman bu tür olaylara karıştığımızı ben duymadım. Bundan sonra da çocuklarımız bu olaylara karışmayacak." dedi.
Fransa polisinin 10 yaşındaki küçük çocuğa dehşeti yaşattığı anlar kamerada! | Video
"ÇOK KORKTUM, KARAKOLDA YİYECEK VERMEDİLER"
Polat ailesinin göz bebeği M.E.P. de öğretmenin kendisine öldürülen Fransız öğretmenle ilgili soru sorduğunda, "Peygamberimize hakaret ederlerse öbür dünyada ateşte yanarlar." karşılığını verdiğini ve polisin bu cevaptan dolayı kendisini alıkoyduğunu söyledi.
M.E.P., karakolda çok korktuğunu, yiyecek verilmediğini ve camiye gidip gitmediğinin sorulduğunu ifade etti.
"CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN ALLAH RAZI OLSUN"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da mesaj gönderen Polat, "Zaten elinden geldiği kadar bizi destekleyen bir Cumhurbaşkanımız var. Cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun. Bu konuda hassasiyet gösterirse, bizimle, çocuklarımızla yakından ilgilenirse Türk aileleri olarak çok seviniriz. Elimizde bir geleceğimiz çocuklarımız var. En kıymetlilerimiz. Onlara da el atılmasına göz yummayız. Desteklerse çok mutlu oluruz." dedi.
Polat ailesi, çocuklarının ellerinden alınması durumu söz konusu olursa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendilerine destek vereceğinden emin olduklarını söyledi.