Tek millet üç devlet
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, KKTC ve Azerbaycan ziyaretlerinin ardından SABAH’a konuştu: Türkiye-Azerbaycan ile özdeşleşen anafikir, KKTC’nin de dâhil edilmesiyle “tek millet, üç devlet” anlayışına dönüştü
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis Başkanlığı'na 7 Haziran'da seçilmesinden sonraki ilk yurtdışı ziyaretini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Azerbaycan'a yaptı. Kurtulmuş, ziyaret dönüşü SABAH'a verdiği röportajda uzun süredir Türkiye-Azerbaycan ilişkileri için söylenen "tek millet, iki devlet" anafikrinin, KKTC'nin de dâhil edilmesiyle "tek millet, üç devlet" konseptine dönüştüğünü söyledi. İşte Kurtulmuş'la yaptığımız röportajın çarpıcı kısımları...

ÖNEMLİ BİR İVME KAZANDIK
KKTC ve Azerbaycan ziyaretleriniz 'tek millet, üç devlet' mottosuyla belirtilen temel strateji açısından çok şey ifade ediyor. Bu iki kardeş devletteki temaslarınızda hangi konu başlıkları değerlendirildi?
Tek millet, üç devlet bir süredir gündeme getirdiğimiz bir konu. Bu seyahatin de önemli boyutlarından biri. Kısa, ama fevkalade verimli bir gezi oldu. Hem TBMM Başkanı olarak yaptığımız ilk yurtdışı seyahati olması hasebiyle hem de Meclis'teki farklı partilerden arkadaşlarımızla birlikte ortak bir heyet olarak bu ziyaretleri gerçekleştirmiş olmamız önemliydi. Her iki devletin en üst düzey yöneticileriyle meselelerimizi konuşma, tartışma imkânı bulduk. Hem Türkiye hem de Azerbaycan'ın yakaladığı fırsatların ortak yararımıza, ayrıca Türk dünyasının ve mazlum milletlerin faydasına olacağını düşünüyoruz. KKTC'nin uluslararası tanınırlığı bakımından Sayın İlham Aliyev'le de o meseleyi uzun bir şekilde konuştuk. Bu konuda belli adımlarla tanınırlık sürecinin yavaş yavaş uluslararası düzeye taşınması lazım. Ayrıca dün yaptığımız şekilde Ercan'dan Bakü'ye doğrudan uçuş gibi birtakım adımların hayata geçirilmesi de gerekiyor.

KARARI TBMM VERECEK
Gündemin önemli konu başlıklarından biri Türkiye'nin, İsveç'in NATO üyeliğine bir anlamda yeşil ışık yakmış olması. Fakat konunun Meclis boyutu var ve bu yüzden gözler sizin üzerinizde... Meclis'te nasıl bir takvim işler bu konuda?
Bu gelişme, nihayetinde bir uluslararası anlaşma olarak gündeme gelecek. TBMM'ye gönderildiği andan itibaren Meclis'te hangi takvim içerisinde ele alınacağı, nasıl müzakere edileceği açıktır. Konu Meclis'imize intikal ettikten sonra parlamentonun kendi öncelikleri içerisinde, kendi takvimi içerisinde bu konu ele alınacak ve kararı TBMM verecektir. Elbette bu konuda milletvekilleri özgür iradeleriyle karar vereceklerdir. Şimdiden, Meclis'e gelmeden bunun üzerinde spekülasyonlar yapmayı doğru bulmam. Ve şimdiden de hiç kimsenin Meclis'teki milletvekillerinin kanaatleri üzerine ipotek koymaması gerekir.
YENİ KÜRESEL SİYASİ YAPILANMA
NATO, uzun süredir âdeta bir varoluş bunalımı yaşıyor. Türkiye'nin İsveç'le ilgili kararı NATO'nun rotasını düzeltebilir mi? Daha sahici tehditlere, mesela ulus devlet karşıtı küresel güç odaklarına yönelme gibi sonuçları olur mu?
Mesele NATO-Avrupa Birliği meselesi olmasının çok ötesinde, bir küresel, ekonomik ve politik yeniden yapılanma süreciyle ilgilidir. Türkiye olarak temel iddiamız şu: Dünyada yeni bir küresel siyasal mimariye ihtiyaç var. Bütün dünya devletlerinin hak ve hukukunun korunduğu, bütün milletlerin egemen eşitliğinin kabul edildiği, hiçbir devletin diğerinden üstün olmadığı, hiçbir halkın bir diğerine rol belirleyemediği yeni bir dünya sisteminin kurulması şarttır. Eğer sistem böyle olsaydı Birleşmiş Milletler, Rusya-Ukrayna Savaşı'nı engelleyebilirdi. Ya da Suriye'de bugünkü tablo olmazdı. Ülkemizin temel iddiası yeni bir küresel siyasi mimarinin artık hava ve su kadar elzem olduğudur.