Osmanlı İmparatorluğu'nun İstanbul'a attığı son imzalardan olan Dolmabahçe Sarayı, Osmanlı'nın son dönemlerini ve modern Türkiye'nin kuruluşunu görkemli bir şekilde gözler önüne seriyor. Batı mimarisi ile şehre asalet katan Dolmabahçe Sarayı hem son altı Osmanlı padişahına hem de Ulu Önder Atatürk'ün son anlarına ev sahipliği yapması sebebiyle İstanbul'da gezilecek tarihi yerlerin başlarında gelmektedir.
DOLMABAHÇE SARAYI NEREDE?
Dolmabahçe Sarayı İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde, Vişnezade Mahallesi ve Dolmabahçe caddesi üzerinde yer alır. Günümüzde müze olarak ziyaret açık olan saray, pazartesi günleri hariç haftanın her günü sabah 9'dan akşam 16'ya kadar ziyaretçi kabul etmektedir.
DOLMABAHÇE SARAYI TARİHİ
Dolmabahçe Sarayı'nın bulunduğu günümüz Beşiktaş Sahili, Antik Çağlardan itibaren gemilerin sığındığı doğal bir limandı. Bizans Döneminde yöneticilerin ilgisini çeken liman bölgesinde yıllar içerisinde birçok kraliyet sarayı inşa edilmiştir. Osmanlı zamanında da donanma gemilerinin demirlendiği ve denizcilik törenlerinin yapıldığı sahil bölgesi 16. yüzyılda doldurularak "dolmabağçe" adını almıştır. Kraliyetin resmi ikametgahı Topkapı Sarayı olmasına rağmen "dolmabağçe" bölgesi de giderek tercih edilen yerlerden biri olmuştur. Dolmabahçe Sarayı hakkında bilgi veren tarihçilere göre; padişahların "hasbahçesi" olarak kullanılmaya başlanan bölgede inşa edilen köşk ve kasırlara 19. Yüzyıla kadar "Beşiktaş Sahil Sarayı" deniyordu. 19. Yüzyılda ise yenilik ve modernlik rüzgarına kapılan Osmanlı İmparatorluğu bunu sadece yönetime değil saraylarına da yansıtmıştı. Günümüzde İstanbul'un en büyük üçüncü saray yapısı olan Dolmabahçe Sarayı da bu rüzgârın ortaya çıkardığı en görkemli eserdir.
DOLMABAHÇE SARAYI'NI KİM YAPTI?
Dolmabahçe Sarayı'nın inşa sürecinde mimari alanda önemli ve meşhur birden çok isim çalışmıştır. Dolmabahçe Sarayı mimarı Abdülhalim Bey, Altunizade İsmail Zühtü Paşa, Karabet Balyan, Ohannes Serveryan, Nikos Balyan ve James William Smith'tir. Mimarlar, sarayın iç ve dış süslemelerinde yoğun biçimde Batı tarzlarını esas almışlarsa da eski geleneklerden çok uzaklaşmamışlardır.
DOLMABAHÇE SARAYI ÖZELLİKLERİ
19. yüzyılın yenilik ve modernlik rüzgarına kapılan Dolmabahçe Sarayı, mimari açıdan batı tarzlarından etkiler taşımaktadır. Rokoko, Barok ve Neo-klasik mimari tarzlarını yansıtan Dolmabahçe Sarayı, önceden belirlenmiş bir tasarım ve plan düzeniyle hayata geçirilmiştir. Bu yönüyle zaman ve gereksinimlere göre genişleyen ve değişen bir tasarım yer alan Topkapı Sarayından farklılık göstermektedir.
DOLMABAHÇE SARAYI HANGİ PADİŞAH DÖNEMİNDE YAPILMIŞTIR?
Osmanlı İmparatorluğunun sembollerinden biri olan bu saray akla geldiğinde Dolmabahçe Sarayı ne zaman yapıldı sorusu sıklıkla sorulmaktadır. Sultan Abdülmecid dönemi (1839-1861), Beşiktaş Sahildeki Sarayların işlevsellik açısından eksik kaldığının düşünüldüğü bir dönemdir. Bu yapıların yıktırılarak yerine kapsamlı bir saray yapılmasına karar verilir ve 13 Haziran 1843 tarihinde Dolmabahçe Sarayının inşasına başlanır. 7 Haziran 1856'da kullanıma açılan Saray, 110 bin metrekarelik bir alanda, Boğaz'a nazır muhteşem bir manzaranın karşısındadır.
ATATÜRK DOLMABAHÇE SARAYI'NDA KAÇ YIL YAŞADI?
Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 1927-1938 yılları arasındaki süreçte 31 kez İstanbul'a gelmiş, bu gelişlerine toplam 4 yıl boyunca Dolmabahçe Sarayı'nda kalmış ve burada vefat etmiştir. Dolmabahçe Sarayında bulunduğu sıralarda Harem bölümündeki Hususi Daire'de ikamet etmiştir. İsmet İnönü, Fevzi Çakmak, Kazım Özalp, Fahrettin Altay, Celal Bayar gibi önemli devlet adamlarıyla toplantılarını da yine bu sarayda gerçekleştirmiştir.
Hususi Daire'nin denize bakan yönündeki oda, Atatürk'ün hayata veda ettiği tarihi bir oda olarak, bütün eşyalarıyla bir müze halindedir. Odada Atatürk'ün yattığı bronz işlemeli ceviz karyola, bir gardırop ve komodin bulunmaktadır. Odanın duvarları açık yeşil üzerine yıldızlar ve çiçeklerle süslü bir kağıtla kaplıdır. Ceviz karyolanın üzerinde keten işleme beyaz bir örtü, mavi bir yorgan serilidir. Pencerelerde atlas perdeler asılıdır. Odada Atatürk'e çocukluk arkadaşı olan Nuri Conker'in hediye ettiği bir saat bulunmaktadır. Yatağın tam karşısında Atatürk'ün en sevdiği tablo olarak bilinen "Dört Mevsim dönemin Moskova Büyükelçisi Zekai Apaydın tarafından yapılarak Atatürk'e armağan edilmiştir. Atatürk'ün vefat ettiği yatak odası Osmanlı Döneminde Abdülmecid ve daha sonraki padişahların kışlık yatak odasıydı.