Ayçiçekleri tablosu geçmiş yıllardan bugüne ünlülüğünü devam ettirmiş, yıllar geçtikçe daha fazla insanın ilgisini çekmiştir. Vincent Van Gogh'un en önemli eserlerinden biri olan Ayçiçekleri tablosu neyi anlatıyor sorusu ise sıklıkla sorulmaktadır. Tablonun hikayesi ve anlamı hakkında araştırma yapan insanlar Vincent Van Gogh'un Ayçiçekleri tablosunun anlamı ve hikayesi nedir diye araştırma yapmaktadır. Bizler de bu metnimizde sizler için tabloyu tüm ayrıntılarıyla araştırdık ve derledik. Buyurun okumaya!
Hollandalı ressam Vincent Van Gogh tarafından yapılan ayçiçekleri tablosu dünyada en çok bilinen eserler arasında yer almaktadır. Hollandalı ressam Vincent Van Gogh tarafından 1886 yılının yazında yapılan Ayçiçekleri tablosunda kullanılan sarı renk, Van Gogh için mutluluğun simgesidir. Ressam aralarında güller, leylaklar, irisler ve ayçiçekleri de dahil olmak üzere çeşitli çiçekli manzara resimleri yapmıştır. Hollanda edebiyatında da kullanılan ayçiçeği, bağlılık ve sadakatin simgesi olarak görülmektedir. Bu çiçekler çeşitli çürüme evrelerinde yaşam ve ölüm döngüsünü de hatırlatır ve ressamın kuruyan ayçiçeklerinin tasvir ettiği iki serisi vardır. İlk seri 1886'da Paris'te yapılmıştır ve yerde duran çiçekleri gösterir. İkinci seri bir yıl sonra Arles'da tamamlanmıştır ve sabahın erken saatlerindeki ışık altında vazoda tanzim edilmiş buketi gösterir. Her iki seri de kalın boya katmanları ile yapılmıştır ve bu teknik ayçiçeklerinin tohumlarının dokusunu andırmasıyla değerlendirilmektedir. Vincent Van Gogh Ayçiçekleri tablosunun iki versiyonunu, rahatlatıcı anne figürüne bir saygı duruşu olarak yaptığı portre olan Beşiği Sallaya Kadın ile birleştirmek istemiştir. Ressam kafasında bu resimler birlikte durunca bir triptik oluşturulacağını düşünmekte, iki Ayçiçeği portrenin renklerini yoğunlaştıracak sarı panellerden oluşmaktaydı ve Vincent üçlünün bir bütün olarak minnettarlığı simgelediğini düşünmüştür.
Vincent Van Gogh Ayçiçekleri tablosunu 1886 yılı yaz mevsiminde yapmaya başlamıştır. Arkadaşını evine davet eden ressam yaptığı tablolardan ikisini onun odası için ayırmıştır. Van Gogh bu tabloları arkadaşı olan Gauguin' i Brittany'den gelmeye ikna etmenin bir yolu olarak görmüştür. Ayçiçekleri, Hollandalı ressam Vincent Van Gogh'un natürmort serisidir. 1887'de Fransa'da yaptığı ilk seride çiçekler yerde yatmış şeklindeyken Arles'de bir sene sonra yaptığı ikinci seride ayçiçekleri bir buket halinde vazodadır. Bu natürmort seride Van Gogh alışıldığı gibi resimlerine öznellik ve duygu katmakla uğraşmamış daha çok gelmekte olan Gauguin'e teknik becerilerini ve çalışma yöntemlerini göstermek için bu iki seriyi yapmıştır. 1888 tarihli bu tablolar ressamın nadir iyimserlik döneminde yapılmıştır. Van Gogh arkadaşının ev ziyaretine hazırlık olsun diye duvarları dekore etmek amacıyla yapılan Ayçiçekleri tablosunu Arles'daki Sarı Ev'in konuk odasının duvarlarına asmıştır. Oldukça etkilenen Gauguin sonradan Paris versiyonlarının ikisini yanında götürmüştür. Günümüzde bu natürmort serinin ana tabloları ressamın en çok tanınmış tabloları arasında yer alır ve Ayçiçekleri tabloları sarı rengin hastalıklı çağrışımları, Sarı Ev ile bağlantıları, fırça darbelerinin abartılı dışavurumculuğu ve koyu arka planlarla yaptığı kontrast ile bilinirler.
30 Mart 1853 yılında Hollanda'da doğmuştur. Art izlenimci bir ressam olan Van Gogh, resimlerinin yanı sıra depresyon nöbetleri, normallik dönemleri ve yoğun sevinç nöbetleri geçirmeleriyle de bilinmektedir. Batı dünyasının en tanınmış şahsiyetlerinden biri olan ressam, üst orta sınıf bir aileye doğmuş, sessiz ve ciddi bir çocuk olarak bilinmektedir. Birçok ruhsal hastalıktan muzdarip olan Van Gogh zihin sağlığından endişe duymasına rağmen fiziksel sağlığını ekseriyetle ihmal etmiş düzgün beslenmemiş ve aşırı alkol almıştır. On yıldan biraz fazla bir süre içinde aralarında 860 yağlı boya tablonun da olduğu 2.100 kadar resim ve çizim çalışması üretmiş ve bunların çoğu yaşamının son iki yılında yapılmıştır. 37 yaşında yıllardır süren psikolojik rahatsızlığı ve yoksulluğun ardından trajik bir biçimde kimilerine göre intihar, kimilerine göre bir cinayet sebebiyle silahla yaralandıktan birkaç gün sonra hayata veda etmiştir.