Benzer Türlerin Birleşmesiyle Oluşan İlk Taksonomik Birim Nedir? Canlıların Sınıflandırılmasında İlk Taksonomik Birim Ne?

Biyoloji dersinin en temel konularından biri canlıların sınıflandırılmasıdır. Canlıların sınıflandırılması ile taksonomi bilimi ilgilenir. Benzer türlerin birleşmesiyle oluşan ilk taksonomik birim nedir, sorusuna taksonomi birimlerinin canlının benzerlik ve farklılıklarının yaşadığı yere göre ayrılmasına göre oluştuğu yanıtını veririz. İlk taksonomik birim ne, sorusuna her alanın kendine özgü olan ilk taksonomisi olduğu ve kullanılan kural ve prensipleri ifade etmektedir yanıtını verebiliriz.

Taksonomi Nedir?

Taksonomi, sınıflandırma bilimi olarak da bilinir. Taksonomi bilimi için sınıflandırma ve isimlendirme çok önemlidir. Bu nedenle bir dizi kurallar bütününe sahiptir. Yani kısaca taksonomi, canlının tür düzeyinde tanımlanmasıdır. Tür tanımlamasında dış görünüşü olduğu kadar genetik yapısının özellikleri de önemlidir. Taksonominin kökü olan yasa ve düzenleme sözcüklerinden türemiştir. Taksonomi üç çeşittir. Taksonomi çeşitleri ve özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz:

• Alfa taksonomi, yeni türlerin tanımı ile bunların çeşitli cinsler içerisine yerleştirilmesine çalışan, sınıflandırmanın ilk aşamasıdır.
• Beta taksonomi, tür veya daha yüksek seviyedeki kategorilerin akrabalık ilişkilerinin incelenerek doğal bir sınıflandırmanın geliştirilmeye çalışıldığı aşamadır.
• Gama taksonomi, tür altı varyasyonlar ile organizmalardaki farklılaşmanın sebeplerinin açıklanmasına çalışıldığı aşamadır.

Benzer Türlerin Birleşmesiyle Oluşan İlk Taksonomik Birim Nedir?

Taksonominin alt kolları "kemataksonomi", "immunotaksonomi" ve "sayısal taksonomi" 'dir. İlk taksonomiyi net bir şekilde yapmış olmasalar da Asur uygarlığındaki bazı filozoflar yapmıştır. Açık bir şekilde ilk taksonomiyi Aristoteles MÖ 384 ve MÖ 322 yıllarının arasında kırmızı kanlılar ve kırmızı kansızlar olarak yapmıştır. Canlıların sınıflandırılması için sırası ile uygulanması ve sınıflandırılması gereken basamakları şu şekilde sıralayabiliriz:

• Âlem, sınıflandırma sırasında ilk belirlenen etkendir. Bunun için genel özelliklere bakılır. Âlem belirlenirken hücre sayısı, solunum şekli, hareket özelliği, üreme şekli gibi genel özelliklerine bakılır. Âlem, altı gruptan oluşur. Bu gruplar bakteriler, arkeler, protistler, bitkiler, mantarlar ve hayvanlardır.
• Şube, ortak şekil, boyut ve renk gibi dış özellikleri ile gelişme ve büyüme sürecindeki benzerliklerinin yanı sıra amino asit ve DNA dizilimi gibi genetik özelliklerine bakılarak canlının şubesi belirlenir. Hayvanlarda öncelikle omurgalı ve omurgasız olmasına bakılır.
• Sınıf, canlıların kendi arasında sınıflandırılmasıdır. Örnek verecek olursak omurgalı hayvanlar kendi arasında balıklar, kurbağalar, memeliler, sürüngenler ve kuşlar örnek verilebilir.
• Takım, vücut yapısı, yaşam alanı ve yeme alışkanlıkları gibi özelliklerine bakılarak belirlenir.
• Aile, canlının dış görünüşü, kas yapısı gibi özelliklerine bakılarak belirlenir.
• Cins, ailesi tespit edilen canlı daha çok benzer ortak özelliğe sahip olduğu canlılar ile aynı cinse yerleştirilir.
• Tür, Genetik olarak birbirine hayli benzer özelliklere sahip olan ve birbiriyle verimli döller oluşturabilen canlı grubuna denir. Tüm bu basamaklar sırayla uygulandıktan sonra canlının sınıflandırılması tamamlanmış olur.

Canlıların Sınıflandırılmasında İlk Taksonomik Birim Ne?

Canlıların sınıflandırılmasında ilk taksonomik birim mikroorganizma haploitleridir. Her alanın kendine özgü olan ilk taksonomisi yukarıda belirttiğimiz basamaklara göre yapılmış birimleri bulunmaktadır. İlk toplumlar doğa ile son derece ilgili olup yaşadıkları yerlerdeki göz çarpan bitki ve hayvan türlerini tanımaya çalışmış, onlara kendilerince isimler vermişlerdir. Hippocrates hayvan türlerini saymış; fakat bunların sınıflandırılmasına ilişkin herhangi bir görüş belirtmemiştir.

Bilimsel anlamda ilk sınıflandırma, biyolojik taksonominin babası olarak bilinen Aristoteles tarafından yapılmıştır. Mikrobiyolojide ilk taksonomik birim "suş" olarak ifade edilmektedir. Suş aynı tip genotipe sahip hücrelerden oluşan bireyler topluluğudur. Platon ise varlıkları cins ve türlere ayırmıştır. Dış görünüş bakımından birbirine benzeyen suşlar aynı türü, birbirine benzerlik gösteren türler de aynı cinsi oluşturur.