Eş sesli sözcüklere örnekler - Eş sesli (sesteş) sözcük nedir?

Türkçe dilbilgisi ders konularından biri olan eş sesli sözcükler, hayatımızın neredeyse her alanında karşımıza çıkmaktadır. Eş sesli sözcükler, ses bakımından birbirinin aynısı fakat anlamları bakımından birbirinden tamamen farklı olan kelimelerdir. Eş sesli sözcükler listesinde yer alan örnekler ile konuyu daha iyi anlayabilmenizi sağlayacağız. Eş sesli sözcük nedir? İşte ayrıntılar…

Eş sesli sözcüklere örnekler - Eş sesli sesteş sözcük nedir?

Türkçede aynı şekilde yazılıp okunan, ses bakımından da bir birisinin aynısı olan kelimeler vardır. Bu kelimelerin tek farkı anlamlarıdır. Türkçe dilbilgisinde bu kelimelere eş sesli sözcükler denir. Diğer adıyla sesteş kelimelerdir. Aynı seslerle değişik ve birbirleriyle hiç ilgisi olmayan kavramların anlatılması durumu şeklinde de açıklanmaktadır.

EŞ SESLİ SÖZCÜK NEDİR?

Yazılış ve okunuşları aynı, anlamları birbirinden farklı olan sözcüklere eş sesli sözcükler denir. Eş sesli (sesteş) sözcükler yalın hâlde olabildikleri gibi ek almış hâlde de olabilirler. Aynı seslerle değişik ve birbirleriyle hiç ilgisi olmayan kavramların anlatılması durumuna da dikkat edilmesi gerekir. Daha iyi açıklamak gerekirse; ses kalıbı aynı olan bu sözcüklerin karşıladıkları kavramlar tamamen farklıdır. Örnekler vermek gerekirse:

Yol kelimesi

Bahçedeki yoldan gitmeliyiz. (yol: Bir yerden bir yere ulaşmak için üzerinde yürüdüğümüz yer)

Bahçedeki çiçekleri yolduk. (yolmak: Çekip koparmak)

Yüz kelimesi

Yüzünü ona dön. (yüz: Çehre, surat, sima)

Maçı izlemeye yüz kişi gitmiş. (yüz: Doksan dokuzdan sonra gelen sayı)

Bu havuzda iki kişi yüzüyordu. (yüzmek: Suda ilerlemek)

Geyiğin derisini yüzdüler. (yüzmek: Derisini çıkarmak, soymak)

EŞ SESLİ SÖZCÜKLER LİSTESİ

tok olmayan - aralamak, açmak

ak beyaz ak - (sıvıların) akması

yemek aş- geçmek, aşmak

at beygir at- fırlatmak, atmak

bağ bahçe, bostan bağ- deste

bel vücutta sırtın altındaki kısım bel- kürek, kazma aracı

ben kendim, ben ben- yüzde çıkan siyah leke

bin 1.000 sayısı bin- bir şeye çıkmak, binmek

boğaz iki kara arasındaki kısım- boğaz boynun ön bölümü

cilt ten, deri cilt- kitap kaplaması

çay bir Türk içeceği çay- küçük nehir, ırmak

dal ağacın kollarından her biri dal- (suya) dalmak

dik alt zemine 90 derece açılı olan dik- bir şeyi zemine dikmek

diz bacağın ortasındaki bölüm diz- bir şeyleri (sıraya) koyma, dizme

dolu bir yağış türü dolu- içi boş olmayan

düş rüya düş- (yere) düşmek

ekmek undan yapılan bir yiyecek ekmek- bir şeyi toprağa ekmek

el parmaklarımızın bulunduğu organ el- yabancı

er erken, geç olmayan er er- rütbesiz asker

geç erken olmayan geç- bir yerden başka bir yere ilerlemek

gül bir çiçek türü gül- gülmek, gülümsemek

hayır olumsuzluk bildiren söz hayır- iyilik

bir şeyin iç kısmı iç- (bir sıvıyı) içmek

it köpek it- ileriye itmek

kan vücudumuzdaki hayati sıvı kan- inanmak, kanmak

kara siyah kara-- toprak parçası

kaz ördeğe benzeyen bir tür kuş kaz- toprağı veya yeri eşmek, kazmak

kır şehrin dışındaki dağ, bayır, beyaz renk kır- parçalamak, bozmak

kıta büyük kara parçası, anakara kıta- dört dizeden oluşan şiir

koca kadına göre eş koca- büyük

kuşak bele bağlanan kemer kuşak- nesil

makam mevki, konum makam- müzikte söyleme biçimi

mayıs yılın beşinci ayı mayıs- büyükbaş hayvan pisliği

ocak yılın ilk ayı ocak- yemek pişirmek için kullanılan yer

pike kuşların veya uçakların hareketi pike- yatak örtüsü

saç başımızdaki kıl yumağı saç- etrafa yaymak, saçmak

sağ solun karşı yönü sağ- sağlam, ölü olmayan

sal su üzerinde ulaşımı sağlayan bir araç sal- bırakmak, salmak

tez hızlı, çabuk, acele tez- akademik düzeyde büyük çalışma

ton bir rengin veya sesin tonu ton- 1.000 kg ağırlığın karşılığı

ünlü meşhur, namlı ünlü- sesli, vokal

var elde bulunan, var olan var- ulaşmak, varmak

yat donanımlı büyük gemi yat- uyumak için yapılan işin adı

yaz bir mevsim yaz- bir şey üzerine yazıyı yazmak

yol ulaşımı sağlamak için yapılmış yer yol- (tüy vb. şeyleri) yolmak,

yüz sayı olarak 100 yüz- suda yüzmek

YAŞ SÖZCÜĞÜ EŞ SESLİ MİDİR?

Yaş eş sesli bir kelimedir. Yaş kelimesinin 1. anlamı; insanın var oluştan, doğuştan şimdiye kadar geçen ve yıl ile ifade edilebilen zaman aralığıdır. Yaş kelimesinin 2. anlamı; herhangi bir şeyin ıslanması, ıslak durumda olması, ıslak, nemli gibi manalara gelmektedir.