Ülkemizin oldukça yakınında bir turizm cenneti olan Halkidiki, tarihi mirasıyla da ziyaretçilerini büyüleyen bir yarımada. Halkidiki'ye gittiğinizde muhteşem manzaralar eşliğinde doğa yürüyüşleri yapabilir, antik kalıntıları keşfedebilir ve Yunan mutfağının tadını çıkarabilirsiniz. Peki, Halkidiki neresi? Halkidiki nerede, hangi ülkede, diğer adı ne? Tüm yanıtları burayı görmek adına plan yapanlar ile yarımada hakkında bilgi edinmeyi arzu edenler için derledik.
Halkidiki, Yunanistan'ın 13 idari bölgesinden biri olan Orta Makedonya'da bulunan üç yarımadadan oluşur. Orta Makedonya bölgesinin merkezi durumdaki Selanik gibi Halkidiki de yeşil ormanları, berrak suları ve sakin plajları ile ünlü bir ildir.
Halkidiki ya da diğer bir adıyla Halkidikya haritada parmağı andıran üç adet uzantı gibi göründüğü için "Üç Parmak" ismiyle de bilinir.
Halkidiki tarih boyunca Antik Yunan döneminden Roma İmparatorluğu'na, Bizans döneminden Osmanlı İmparatorluğu'na kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapan bir bölge olduğu için farklı kültürlerin izlerini taşır. Bu şehrin dünya çapında önemini artıran etkenlerden biri, Halkidiki'de yer alan Stageira Antik Kenti'nin Yunan filozofu Aristoteles'in doğduğu yer olmasıdır. Halkidiki'deki en ünlü tarihi yerlerden biri, Athos'tur. Athos Ortodoks Hristiyanlar için kutsal bir yerdir ve burada birçok manastır bulunmaktadır.
Halkidiki'ye ilk yerleşimin M.Ö. VIII. yüzyılda Heybeliada'dan yani Halki'den olduğu düşünülmektedir. Daha sonraki yerleşimciler ise Andros adasından gelmişlerdir.
Halkidiki şehri ve şehrin dahil olduğu bölge Atina ile Sparta arasında gerçekleşen savaşlara sahne olmuştur. Ardından şehir eski bir Yunan Krallığı olan Makedonya'ya dahil olmuştur. Makedonları yenen Romalılar tüm Yunanistan'ı almış ve artık bölge Roma İmparatorluğu'nun hakimiyetine girmiştir. Roma'dan sonra Bizans İmparatorluğu'nun parçası olan Halkidiki 1430 yılında Yunanistan'ı alan Osmanlıların eline geçmiştir. Osmanlı döneminde bölge, altın madeni ocakları sayesinde hem kendi halkına hem de Osmanlı İmparatorluğuna ekonomik gelir sağlamıştır.
Halkidiki 1829 yılında Yunanistan'ın bağımsız olmasının ardından 1912 yılında Balkan Savaşları ile Yunanistan topraklarına katılmıştır.
Aristotelis, Kassandra, Nea Propontida, Polygyros ve Sithonia ilçelerinden oluşan Halkidiki önce Selaniklilerin daha sonra tüm Yunanistan halkının ve Avrupalıların tatil yapmak için yaz aylarında gittikleri bir ildir. Bu şehrin görünümü üç parmağı bulunan bir eli andırır. Parmaklardan biri olan Kassandra ve ikincisi Sithonia plajları, eğlence mekanları, restoranları ve doğası ile ünlü ilçelerdir. Parmaklardan üçüncüsü ise Athos adını alan ve aslen Aynoroz Özerk Bölgesi olarak tanınan bir manastır bölgesidir. Athos Ortodokslar için kutsal bir yerdir.
Zeytinyağı üretimiyle ünlü olan Halkidiki birçok festivale de ev sahipliği yapar. Bu festivaller temmuz ve ağustos aylarında gerçekleştiği için bu aylarda yarımadaya gidenlerin herhangi birine denk gelmesi mümkündür.
Ülkemizden Schengen vizesi ile gidilebilen Halkidiki yarımadasında yapılacak aktiviteler oldukça fazladır. Yarımadada doğa yürüyüşleri, deniz sporları ve dalış yapılabilir ve tarihi yerler ziyaret edilebilir. Ayrıca burada Yunan kültürünü yakından tanıma imkânı yakalanabilir, taze balık ve deniz ürünleri başta olmak üzere yerel yemeklerin tadı çıkarılabilir.