Bazı dini kaynaklara göre Hz. Şuayb'ın mucizelerinden biri, duasıyla taşları bereketli topraklara çevirmesidir. Yine duası sayesinde Medyen'deki bazı taşları koyun yapmıştır. Onun, etrafında dolaştığı taşların hepsi bakıra dönmüş ve ahali onun sayesinde zengin olmuştur. Bir dağa çıktığı zaman eğimleri yok olmuş ve yol düzleşmiştir. Hz. Şuayp'ın mezarı nerede, Hz. Şuayb peygamber nerede vefat etti ve mezarının yeri belli mi sıkça sorulan sorulardır.
Hz. Şuayb, insanlara doğru yolu göstermesi ve haksızlıklara son vermesi için Allah (c.c.) tarafından peygamber seçilmiştir. Kur'an-ı Kerim'de adı geçen Hz. Şuayb'ın, kavminin mali sorunlarını çözmek için gönderildiği rivayet edilir. O, peygamberliği boyunca onları doğru yola sevk etmek için çalışmıştır. Günümüzde Suriye'nin güneyinde kalan Ürdün ile Hicaz'ın kuzeyinde bulunan bölgede yaşadığı bilinmektedir.
Tevrat'a göre, Hz Şuayb Mısır'dan kaçarak Midianlılara sığınmıştır. Orada 40 yıl geçirmiş ve o süre zarfında baş rahibin kızıyla evlenmiştir. Onun vefat ettiği ve mezarının bulunduğu yer ise Şanlıurfa'nın Harran ilçesindedir. Tek Tek dağları arasında yer alan Şuayb şehri, adını Hz. Şuayb'tan alır. Günümüzde bakımsızlıktan yok olmaya yüz tutmuş olsa da bazı kalıntıları hala varlığını sürdürmektedir. Hz. Şuayb'ın makamı olarak görülen mağara ise harabelerin içindedir.
Mısır'da yaşayan topluluğa peygamber olarak gönderilen Hz. Şuayb, Hz. Musa'nın kayınpederidir. Kur'an-ı Kerim'in, A'râf, Şuarâ, Hûd ve Ankebût sûrelerinde ondan ve mucizelerinden bahsedilir ve İslam'a göre bir peygamberdir. Ayrıca Tefsîr-i Mazharî, Tefsîr-i Kebîr ve Kısas-ül Enbiya gibi birçok dini kaynakta da mucizelerine ilişkin detaylara rastlamak mümkündür. Allah'ın (c.c.) emirlerini yerine getirmekle ve bunları insanlara tebyin etmekle sorumludur.
Adalet ve dürüstlük konusunda insanları uyarmakla görevlendirilmiştir. Hz. Şuayb, ahlaksız eylemlerde bulunan Medyen Kavmini ticarette yaptıkları yolsuzluklar nedeniyle uyarmıştır. Ticarette dürüstlüğe ve yardımlaşmaya teşvik etmiş, bunları yapmadıkları takdirde helak olacaklarını söylemiştir. Allah'a (c.c.) olan inancın gerekliliğini vurguladığı için kavmindeki birçok kişi ona karşı çıkmıştır. Bunun üzerine deprem, sarsıntı ve gürültü gibi afetlerle cezalandırılmışlardır.