İntak Nedir? Söz Sanatlarından Konuşturma - İntak Ne Demek, Türk Edebiyatındaki Örnekleri Neler?

Edebi eserlerde söz sanatı olarak kullanılan, kişiselleştirmeden sonra gelen ayrıca kişiselleştirmeye benzeyen sanatlardan biri de intaktır. Konuşma kabiliyetine sahip olmayan varlıklara insan gibi konuşturma kabiliyeti yükleyen sanat da diyebiliriz. İntak sanatına birçok eserde denk gelmeniz mümkündür. Anlam bakımından oldukça güçlü bir dil katar. Özellikle masal ve fabl eserlerinde oldukça çok kullanılır. İntak nedir? Söz sanatlarından konuşturma ve Konu anlatımını sizler için hazırladık. İşte intak ne demek örnekleri ve daha fazlası…

İntak Nedir? Söz Sanatlarından Konuşturma - İntak Ne Demek, Türk Edebiyatındaki Örnekleri Neler?

İnsan dışındaki varlıkları konuşturma sanatı genellikle fabl ve masallarda tanıdık. Özellikle bu sanat çocukların ilgisini daha çok çekmektedir. Her intak sanatında teşhis sanatı vardır. Çünkü teşhis sanatına çok benzer yönleri vardır. Fakat her teşhiste intak sanatı yoktur. Bu durumu şöyle açıklayabiliriz; insan dışındaki canlı ve cansız varlıkları konuşturma sanatı intaktır ama konuşturma, kişileştirmeden sonra gelir. Varlık önce kişileştirilir, gerekirse sonra konuşturulur. İntak ne demek? Daha ayrıntılı bu başlık altında açıklayacağız.

İntak Nedir?

İntak sanatı, hayvanlara, bitkilere, cansız ve soyut varlıklara insanlara ait özellikler nisbet etme anlamında söz sanatıdır. Yani kişileştirilen bir varlığın konuşturulmasına denilmektedir. Daha çok şiirde, masalda ve fabl türü hikâyelerde kullanılmaktadır. Arapçadan gelen intak Türkçe karşılığı "konuşturma" kelimesidir. Türk Dil Kurumu'nda da "Edebiyatta kullanılan kişileştirilen varlıklara, söz söyletme sanatı veya dillendirme" şeklinde açıklanmıştır.

Kurnaz tilki sesini yumuşatarak, ona

Dedi ki:" Kardeşciğim artık dostuz;

Müjde getirdim sana in de öpüşelim;

Barış oldu hayvanlar arasında."

Yukarıdaki örnekte kurnaz tilkinin konuşması, "intak" (konuşturma) sanatına en güzel örnektir.

İntak Örnekleri?

Ben bir ayrık otuyum,

Ne buğday amcam, ne pirinç dayım.

Mısırla akraba bile değilim.

Bir yeşermeye göreyim:

Kızmasınlar halim duman,

Canıma kastederler yapabilseler,

Ama nafile kurumam.

  • Ayrık otu konuşturularak intak sanatı yapılmıştır.

Benim adım dertli dolap,

Suyum akar yalap yalap,

Böyle emreylemiş Çalap (Tanrı),

Derdim vardır inilerim.

  • Dolap konuşturularak intak sanatı yapılmıştır.

Adam elini uzattı; tam onu koparacağı sırada, mor menekşe:

"Bana dokunma!" diye bağırdı.

  • Mor menekşe konuşturularak intak sanatı yapılmıştır.

Küçük bir çeşmeyim yurdumun,

Unutulmuş bir dağında,

Hiç kesilmeyecek suyum,

Yıldızların aydınlığında…

  • Çeşme konuşturularak intak sanatı yapılmıştır.

Akıl ersin, ermesin sevdama,

Senden yanayım, dedi yeşeren dal senden yana.

  • Yeşeren dal konuşturularak intak sanatı yapılmıştır.

Ey benim sarı tamburam!

Sen ne için inilersin?

İçim oyuk, derdim büyük

Ben onun çün inilerim

  • Sarı Tambura konuşturularak intak sanatı yapılmıştır.

Maymun şunu anlatmak istemişti fikrince: / Boşa gitmez kötüye bir ceza verilince.

  • Maymun konuşturularak intak sanatı yapılmıştır.

Dal bir gün dedi ki tomurcuğuna: / İçimde kanayan yara gibisin.

  • Dal konuşturularak intak sanatı yapılmıştır.

Yukarıdaki örneklerin hepsinde cansız varlıklar veya hayvanların konuşturulduğu intak sanatı vardır.