Bir milli direniş olarak tanımlanan Kuvayi Milliye, 1918 ve 1921 yılları arasında devam etmiştir. Milli Kuvvetler olarak adlandırılan bu silahlı birlik, düzenli ordudan oluşan işgalci güçlere karşı gerilla savaşı uygulamıştır. Milli birliklerin oluşması sebebiyle, işgal altındaki halk için bu örgüt bir umut olmuştur. Kuvayi Milliye Birliği, işgallerde bir sonuç elde edemedikleri ve düşman ordularını durduracak yeterli güce sahip olmadıkları için kısa süre sonra dağılmıştır.
Millî Mücadele döneminde düzenli ordu kurulana dek, düşman güçlere karşı halkın kendisini savunması, Kuvayi Milliye Hareketi nedir sorusuna cevap niteliğindedir. Örgüt, Anadolu ve Trakya taraflarında kurulmuştur. Bu birliğin 1920 yılı ortalarında 15 bin kişiye ulaştığı bilinmektedir. Düşman karşısında başarıyla mücadele eden Kuvayi Milliye birliği, Millî Mücadele karşıtı ayaklanmaların olmasını da büyük oranda etkilemiştir.
Birinci Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı'nın yenilgisinin ardından işgalci güçler tarafından Mondros Ateşkes Antlaşması imzalatılmıştır. Yunanlıların İzmir'i işgal etme hedefi, bununla beraber Osmanlı'nın savunmasız kalıp dağılması, bu birliğin kurulmasına önayak olmuştur. İzmir'e yapılan işgaller ile birlikte halkın işkence ve zorbalık yaşaması ve dağılan Osmanlı'nın savunmasız kalması bir tepki olarak doğmuştur.
Kuvayi Milliye Birliği ilk ne zaman kuruldu sorusuna, 19 Aralık 1918 yılında Dörtyol'da Fransızlara karşı başlamıştır, cevabı verilebilir. Bunun yaşanmasındaki ilk büyük etken, Fransızlar 'ın Güney Cephesi'nde gerçekleştirdikleri işgallere Ermenileri de ortak etmeleridir. Daha sonraki süreçte ise bu birliğin ikinci direniş hareketi göze çarpmaktadır. İzmir'in işgalinden sonra bazı yurtsever subaylar Kuvayi Millîye Birliği'ni örgütleyerek Ege Bölgesi'nde resmen başlatmışlardır.
Kuvayi Milliye Birliği, Mondros Mütarekesi'nin ardından hükümetin tepkisizliği sebebiyle halkın kendiliğinden örgütlenerek kurduğu bir harekettir. Bu birlik, Batı Bölgesi'ndeki Yunan işgallerine, Doğu'da Ermeni ve Rum çetelerine ve Güney'deki Fransızlara karşı ayaklanmıştır. Bu birlik tamamen halkın irade gücüne bağlıdır. Kuvayi Milliye, Anadolu'daki işgallere karşı yapılan ilk silahlı direniş olması yönüyle dikkat çekmektedir. Tek bir merkeze bağlı olmayan ve kendi bulundukları bölgeleri savunan bu birlik, halkın milliyetçi ve vatansever ruhunu ortaya koymuştur.
Bu soruya cevap olarak birçok faktör sayılabilir. Buna göre, Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı sonrasında yenilgiyle çıkması ilk ve en önemli nedendir. Bunun ardından Mondros Ateşkes ile Osmanlı ordusunun terhis edilmesi, İzmir'in işgali gibi sebepler sıralanır. İşgalcilerin halka zulmetmesi ve Osmanlı'nın halkın can ve mal güvenliğini koruyamaması, bu birliğin kurulmasında büyük etkendir.