Sınavlar yüz yüze mi online mı olacak? Okullarda sınavlar nasıl olacak? MEB son dakika açıkladı!
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk bugün özel bir kanalda katıldığı canlı yayında yüz yüze eğitime ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Sınavların online mı olacağı ile ilgili öğrenci ve velilerin aklındaki soruları yanıtlayan Bakan Selçuk, sınav sistemini de vatandaşlara duyurmuş oldu. Peki, Okullarda sınavlar nasıl olacak? Sınavlar yüz yüze mi online mı olacak? İşte Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'tan gelen son dakika açıklaması…
Son dakika haberler… Bugün özel bir televizyon kanalının canlı yayınına katılan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk eğitimin ilerleyen süreçteki durumuna ilişkin olası senaryolardan söz ederken öte yandan milyonlarca öğrencinin aklında yer alan soruların yanıtını da verdi. Bu kapsamda araştırmalar da hız kazandı. Peki, Okullarda sınavlar nasıl olacak? Sınavlar yüz yüze mi online mı olacak? İşte Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'tan gelen son dakika açıklaması…
OKULLARDA SINAVLAR NASIL OLACAK? SINAVLAR YÜZ YÜZE Mİ ONLİNE MI OLACAK?
Salgın nedeniyle uzaktan eğitim sürecine devam eden milyonlarca öğrenci kademeli olarak yüz yüze eğitime geçişle alakalı detayları internet üzerinden araştırmaya devam ediyor. Bu kapsamda yeni açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Bakanı Selçuk, sınavlarla ilgili merak edilen soruları da yanıtladı…
MİLLİ EĞİTİM BAKANI ZİYA SELÇUK'UN AÇIKLAMALARINDAN SATIR BAŞLARI ŞU ŞEKİLDE;
Veliler endişe etmekte haklılar. Bu çerçevede baktığımız zaman bizim endişelerimiz bu endişelerin toplamında fazla. Gerçekten büyük bir sorumluluk. Bazı kararları vermek danışarak sorarak soruşturarak karar vermek gerçekten büyük bir sorumluluk. Ben okulları geziyorum kimlerin habersiz geziyorum. O kadar büyük bir farkındalık var ki anlatamam. Bu kadar büyük dikkat çocukları başka bir şeye yöneltebilir mi acaba diye içimden konuşuyorum. Sürekli 'aman dikkat' denilen yerde bazen başka dikkatler sözkonusu olabilir.
Birinci sınıfa gönderilme oranı yüksek. Velilerimiz okulları ziyaret ettiler. Öğretmenler ile konuştular. Müdürlerimizle sohbet ettiler. Veli toplantılar yapıldı bilgilendirmeler yapıldı.
TEMİZLİK VE HİJYEN KONUSUNDA HANGİ TEDBİRLER ALINDI?
Ben okulun öz denetimin daha önemsiyorum. Müdürlerimiz öğretmenlerimizle birlikte, okulun gidişatını inceleyen arkadaşlarımız var.
Binlerce okulumuz var. Hasan Ali Yücel döneminde bütün Türkiye'de lise sayısı 50'nin altındaydı. Şimdi bizim 12 bin okulumuz var. Büyük sayılardan söz ediyoruz. Bir okulumuzda problem varsa muhakkak yönetim müdahale ediyor. Denetmenler zaten var. Eksiğimiz elbet vardır. Her zaman olabilir. Ama biz fotoğrafa baktığımız zaman yüzde 99'unun çok büyük bir kısmının işlediği sistemde istisnai bir hadiseye bakarak okullarımızı tamamı pis diyemeyiz.
Biz rutin olarak salgından önce her sene servis şoförleriyle ilgili olarak eğitim yaparız. Standartları kontrol ederiz.
Şunu çok rahatlıkla ifade edebilirim servisçiler odası diye bir oda var. Bu odanın temsilcileri ile görüşme imkanımız oldu. Onlar ısrarla neye ihtiyaç varsa biz hazırız diyorlar.
TEDİRGİNLİK VAR MI?
Çocuklar değişkenler. Bazı çocuklar çok rahat bazıları kasılmış şekilde duruyorlar. Bu tip çocuklarla ayrı ayrı konuştum. Bu tür sohbetlerle durumu anlamaya çalışıyorum. Benim gördüğüm çocuklar okula ilk başlamanın tedirginliği ile salgının tedirginliği arasında kalmışlar.
Okula yeni başlayan çocuk sıraları görüyor ilk defa öğretmeni oluyor. İlklerin uyumunu salgınla ilişkilendirdiğimiz vakit fayda var.
İKİ GÜN YÜZ YÜZE EĞİTİM YETERLİ OLACAK MI?
Milli Eğitim Bakanı olarak ben neyse onu söylüyorum. İki gün yetmez. Bunu biz tercih etmiyoruz. Keşke hemen okulları açabilsek. Biz okulu açmak istiyoruz. Bizim odaklandığımız yer burası. Ama fiili durum var. Bize düşen sorumluluk gereğini yap.
Öğretmeniyle ilk defa konuşacak bir çocuktan bahsediyoruz. Bu çocukların duygusal ihtiyacını halledelim ilk vazife bu. İkinci vazife okuma. Harfleri ses dönüştürüp okumaktır. Okuma ile ilgili asıl önemli olan şey okuduğunu anlama.
Dünyada hiçbir ülkede olmadı biz yaz okulu açtık TV'de. Yaz boyunca çocuklara okuma yazma içeriği verdik. Çocuk neyle karışılacağını bilsin. Harfin nasıl şekillendiğin görsün.
Okuma yazma sürecinde okuma bayramı diye bir şey var. Bu okuma bayramı mart ayından sonra çocuklar hazır olur. Yıl sonuna doğru eğlenceli şekilde bir çalışma yapılır. Bu çocuklar işin omurgasını aldılar. Tekrar dediğimiz işlerde biraz eksik kaldılar.
BAŞKA HANGİ SINIFLARIN AÇILMASI GÜNDEMDE?
Daha önceki yıllarda biz arkadaşlarla otururduk şu tarihlerde okullar açılsın ve kapansın sıradan bir işti. Şimdi bu bütünsel bir iş ulusal bir sıkıntı var. Bu süreçte Sağlık Bankımızın kabinede yapacağı sunum üzerine tabloları inceliyoruz. Dünyaya bakıyoruz. Bütün bu değerlendirmeler sonucunda şu şu sınıflar da açılabilir şeklinde bir öneri geliyor. Riski gördüğümüz yerde kesiyoruz. Risk varsa biz yokuz diyoruz. Sıkıntı olan bir işi yapmaktansa rahat olduğumuz yerde duruyoruz. Avrupa ülkelerine bakın. Tüm öğrencilerini her kademeyi alıyorlar. Bu da bir tercih ama biz Türkiye2ye benzer koşullara sahip ülkeler gibi tamamını almak istemiyoruz. Kontrollü gidelim diyoruz.
Dünyada maske takmak gerekli mi gereksiz mi? Bir tartışma oldu. Farklı görüşler oldu. Hekimlerimiz dünya çapında işler yapıyorlar. Bizim ülkemizde bilimin dışında bir ölçütü alarak ben şöyle düşünüyorum desem olmaz. Biz kanıta dayalı konuşuyoruz. Türkiye'nin gecikiyoruz denilse bile kontrollü gitmesi gerekir. Olası senaryolar çok çok kötüleşecekse buna girmeyelim.
"OKUL DAHA GÜVENLİ BİR YER"
Bir şey söylerken o kadar çok dikkatli olmaya çalışıyorum ki o cümlenin çocuklara bir sıkıntısı olur mu diye. Okullar gerçekten dışarıya göre çok kontrollü. Bilim inşaları birtakım hipotezler geliştiririz. Ben desem ki okulda olmayan çocuklarımızın ailelerin sayısal durumu nedir. Okul dışında öğretmen denetimi olmadı için okulun içindeki kurallar silsilesi bulunmadığı için dışarıda okul daha güvenli bir yer. Okul bir disiplin içerisinde gözlenen bir yer. Bir şekilde kuralların izlendiği yer. Bunun için çocuklar eğitim alıyor. Hijyen konusunda temas konusunda çocuklar her gün eğitim alıyor. Okulların açılıp açılmamasını bu açıdan görmek lazım.
Devamsızlık konusunda esnek davranıyor olmamız, kronik rahatsızlığı olan bir arkadaşımızın okula gelmemesini sağlamış olmak bundan kaynaklanıyor. Velilerimizin evinde istisnai durumlar olabilir. Bütün bunları düşündüğümüz vakit velilerimiz durumu artık daha net görüyorlar. "Eğer ailem için bir risk oluşturuyorsa elbette göndermem. Benim riskim varsa bana bir yol açın" velimizin dediği şey bu. Uzaktan eğitim imkanı sunuyoruz. Aynı saate ders gelirse sürekli o dersin tekrarını koyuyoruz. 10 günün içerisinde 9 bin tane EBA destek merkezi açtık. BU merkeze çocuklarımız yürüyüş mesafesinde bir okula 'ben geldim' deyip istediği kadar çalışabilir. Sadece operatörlerin altyapı yapmadığı yerler var. Benim bir altyapı kurmam beklenmez. Benim o çocuklara da bir seçenek sunmam lazım.
UZAKTAN EĞİTME ERİŞİMDE SORUN YAŞANIYOR MU?
10 parmağımı gösterdiğimde bunun 9'u yani yüzde 90'ınına biz ulaşıyoruz zaten biz bunu EBA'dan kayıtlardan biliyorum. Biz zaten bu işin yüzde 90'ını bir noktaya getirdik. Geri kalan kısım için de çalışıyoruz. bizim için esas olan TV.
"KİŞİYE ÖZEL EĞİTİM GELECEK"
16 milyona hizmet götürüyoruz. Salgın ilk oluştuğunda bizim 40 bin kişilik online kapasitemiz vardı bunu ilk defa söylüyorum. Biz bunu şu anda 1 milyon 22 bine çıkardık. BU daha da artacak. TV kanallarını kurmuş olmak benim sorumluluğumu büyük oranda yerine getiriyor ama bunun yüzde 90'nına yapıldı dikkat yüzde 10'da çalışarak halledeceğiz. Dünya Bankası'ndan bir proje aldık. 160 milyon dolarlık proje 2 sene içerinde Türkiye'nin eğitimde büyük bir dijital platformu tamamlanmış olacak. Bugünkü problemlerimizi aşmış olacağız. Kişiye özel eğitim gelecek. Bizim tercihimiz yüz yüze eğitimdir.
8 VE 12 SINIFLAR İÇİN YÜZ YÜZE NE ZAMAN BAŞLAYACAK?
Bilim Kurulu raporları bulaş riskinin en yüksek olduğu grubu lise olarak görüyor. Bizim bulaş riskinin en yüksek olduğu yerden başlamamız riskli.
Bizim kafamızda birden fazla takvim var ama paylaşamam. Danışıp sormam lazım. Bilim Kurlu ile değerlendirmemiz lazım. Bu hemen verilecek bir karar değil. Bu çocuklar bizim kıymetlimiz o yüzden doğru karar vermemiz lazım. Biz daha temkinliyiz.
Okul tüm velileri stabil hale getiriyor. Seyahatleri ve diğer hareketlilikleri azaltıyor. Okul aslında stabil atmosfer oluşturuyor. Böyle baktığımızda tüm öğrencilerin gelmesinde avantaj var. Sadece dezavantaj olarak bakmamamız lazım. Riskin azaldığı vakit peyderpey açacağız. Cumartesi Pazar sadece lise için özel kanal açtık.
Bir defa 8 saat oturulmaz tabletin başında. Bunu bir eğitimci olarak yanlış buluyorum. Önemli olan verimli çalışmak. Daha önce tableti elinden alırken oyunlarla ilişkisi anlamında tabletle bir ilişki söz konusuydu. Şimdi dersle ilgili odluğu için tableti al modunda dönüştük. Bunda da orta yolu izlememiz lazım, abartmamız lazım. Veli çocuğuna müdahalede dengeyi bulmalı.